Suriyeli muhalif savaşçılardan IŞİD ve Esad rejimine karşı koyması amacıyla eğit-donat programına katılarak Suriye içlerine giden ilk birlikten 18 kişi ve komutanları, Nusra Cephesi güçleri tarafından alıkonuldu.
ABD ve Türkiye tarafından ortaklaşa hazırlanan eğit-donat programına katılan Suriyeli muhalif savaşçılardan 54'ü, temmuz ayı başında programı tamamladıktan sonra 13 Temmuz'da Suriye içlerine geçmeye başlamıştı.
Çoğunluğu Türkmen olan söz konusu ilk grup, Suriye'nin kuzeyindeki Halep vilayetinde Azez ilçesine bağlı Malikiye beldesinde konuşlanmıştı. Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı ve IŞİD'in elindeki Soran beldesinin yakınında güvenli bir bölge olduğu için birliğin yerleşmesi için burası uygun görülmüştü.
Güvenilir yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, birliğin Türkmen komutanı Albay Nedim Hasan ve yardımcısı ile emirlerindeki 18 savaşçı, Nusra Cephesi güçlerince alıkonuldu.
ÖRGÜT, AYRICA BİRLİĞİN SİLAH,ARAÇ VE GEREÇLERİNE DE EL KOYDU
Birliğin serbest bırakılması için Nusra Cephesi'nin ikna edilmeye çalışıldığı, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) müzakereler için devrede olduğu ifade edildi.
ABD'NİN NUSRA'YA SALDIRILARI ARTTI
Nusra Cephesi, El Kaide terör örgütü ile olan bağı sebebiyle ABD'nin terör örgütleri listesinde bulunuyor.
ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine ait savaş uçakları, Eylül 2014'ten bu yana Halep ve İdlib'teki Nusra Cephesi'ne ait karargahlara aralıklarla saldırı düzenliyor. Son olarak dün koalisyon güçleri, İdlib'in kuzeyinde yer alan Akrabat köyü ile Darkuş kasabasında Nusra Cephesi'ne ait merkezleri vurmuştu.
EĞİT DONAT PROGRAMI
Eğit-donat programı, Suriyeli muhaliflerin temel askeri yeteneklerini ve organizasyon kabiliyetlerini artırarak, kendilerini ve ellerindeki bölgeleri daha iyi koruyabilmelerini, terör örgütü IŞİD'in zayıflatılmasını ve nihayetinde yenilgiye uğratılmasını hedefliyor. Türkiye, programın hedeflerinden birinin de muhaliflerin Esed rejimine karşı koyulması olduğunu vurgulamıştı.
Programın Türkiye ayağıyla ilgili mutabakat, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass tarafından 19 Şubat'ta Ankara'da imzalanmıştı.