Obama ve Putin önce atıştı, sonra içkilerini yudumladı.
ABD Başkanı Obama ve Rusya Lideri Putin, Suriye’deki krizi ele almak için yaklaşık bir yıl sonra New York’ta ilk defa yüz yüze görüştüler. Obama, öncesinde BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Suriye Devlet Başkanı Esad’ı kendi çocuklarını varil bombalarıyla katleden bir tirana benzetti. Bununla beraber ülkede iktidarın Esad’dan yeni bir lidere değişim için ‘kontrollü geçiş süreci’ne ihtiyaç olduğunu söyleyen Obama; İran ve Rusya ile çalışmaya hazır oldukları mesajını verdi. Obama bu sözlerin ardından Esad’a destek açıklaması yapan Putin’le kadeh kaldırdı.
İKİ liderin Suriye’yi ele almak için gerçekleştirdikleri tarihi toplantından önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kürsüsü, Obama ve Putin arasında üstü örtülü bir atışmaya sahne oldu. Ancak Suriye’deki mevcut durum nedeniyle birbirlerini suçlayan iki lider, çözüm için ise birlikte çalışma mesajı verdi. Gelenek olduğu üzere, bu sene 70’incisi düzenlenen BM Genel Kurulu’nda kürsüye önce çıkan ABD Başkanı Barack Obama, yaklaşık 45 dakikalık genel kurul konuşmasının büyük bölümünü Suriye’ye ayırdı ve ilk kez bu kadar açık biçimde “Suriye’deki sorunu çözmek için Rusya ve İran dahil her ülkeyle çalışmaya hazırız” dedi. Daha sonra Washigton’ın Suriye konusundaki yaklaşımında temel bir değişiklik olmadığını göstermek için ise “Ama bu kadar kan dökülmesinden, katliamdan sonra savaş öncesi statükoya geri dönülemeyeceğini kabul etmemiz lazım” diye ekledi ve Esad rejimini eleştirdi.
KÖTÜNÜN ALTERNATİFİ DİKTATÖR
Obama şöyle konuştu:
“Bunun nasıl başladığını hatırlayalım. Esad barışçı gösterilere mevcut ihtilaf ortamını yaratan baskıyı ve öldürmeleri artırarak cevap verdi. Ve bu yüzden açıkça Esad ve müttefikleri kimyasal silahlar ve ayrımsız bombardımanlarla acı çektirilmiş bir nüfusun büyük çoğunluğunu pasifize edemez. Evet, realizm savaşı sona erdirmek ve IŞİD’i yok etmek için ödünü dikte ediyor. Ama realizm aynı zamanda Esad’dan uzak yeni bir lider ve Suriye halkının yeniden inşaya başlaması için kaosu sonlandıracak kapsayıcı bir hükümete kontrollü geçişi de gerektiriyor.” Obama, kaosu, terörizmi yenmek için Esad gibilerin bir alternatif olarak görülmesini savunan mantığı eleştirdi ve “Bir diktatör kendi halkından on binlerce insanı katlettiğinde, bu sadece tek bir ülkenin içişleri değildir, hepimizi etkileyen ölçüde bir acıdır” diye konuştu.
IŞİD’E İZİN YOK
Obama, bazı devletlerin istikrarı BM Şartı’nın tanımladığı uluslararası desteğe tercih etmesini de eleştirirken, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı varil bombalarıyla çocukları katleden zorba bir lidere benzetip şöyle konuştu: “Düzensizliği geri püskürtmek için bize bir geri çekilmenin gerekli olduğunu söylüyorlar, yani terörizmi ya da yabancı müdahalesini yok etmenin tek yolu. Bu mantığa göre masum çocukları katletmek içi varil bombaları atan Beşar Esad gibi tiranları, alternatifleri kesinlikle daha vahim olduğu için desteklememiz gerekiyor.” ABD Başkanı, “kıyamet kültüne” sahip bir bakış açısı olan IŞİD’in faaliyetlerine de izin verilemeyeceğini vurguladı.
ESAD'A YARDIM ETMEMEK HATA OLUR
ABD Başkanı Barrack Obama’nın BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardından yaklaşık bir saat sonra kürsüye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin çıktı ve o da Birleşmiş Milletler’in bu seneki Genel Kurulu’nda 10 yıl aradan sonra yaptığı konuşmada Obama’nın tam tersine Esad’ı savundu. Putin, şunları söyledi:
“Rusya, her zaman net bir şekilde terörizmin karşısında durdu. Şu anda Irak ve Suriye gibi terörle mücadele eden ülkelere yardım ediyoruz. Suriye makamlarıyla her gün cesaretle terörle yüz yüze savaşan hükümet güçleriyle işbirliğini reddetmenin büyük bir hata olduğunu düşünüyorum. Suriye’de Esad Hükümeti ve Kürt milisler dışında hiç kimse IŞİD’le gerçek anlamda mücadele etmiyor.” IŞİD dahil terörle mücadele koalisyonun genişletilmesi çağrısı yapan Putin şöyle konuştu: “IŞİD, durduk yere ortaya çıkmadı. Onu istenmeyen rejimlere karşı bir silah olarak kullandılar. IŞİD sadece bir tehdit yaratmıyor, İslam’ın özünü de kirletiyor. Geçmişte Hitler karşısında oluşturulan koalisyona benzer terör karşıtı geniş bir koalisyon kurmalıyız. ‘Birlikte ve ortak hareket ederek dünyayı daha istikrarlı, daha güvenli bir yer hâline getireceğimizden eminim.”
Kaynak: Hürriyet