Economist’in Finans ve Ekonomi sayfalarındaki yazı şu tespitle başlıyor:
“Türkiye’de muhalefet partilerinin ne kadar zayıf olduklarının bir ölçüsü de, bu partilerin bir ekonomik krizi, muhafazakar Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetini iktidardan uzaklaştırmak için tek umut olarak görmeleri.”
FELAKET KAPIDA
Dergi Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) 2013 yazında yakında para politikasını sıkılaştırma sinyali verdiğini, yatırımcıların gelişmekte olan piyasalardan çıktığını belirtiyor. 2013’te cari açığının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranı yüzde 7,9 olan Türkiye’nin de, yabancı sermayeye fazlasıyla bağlı olduğunu ve bir felaketin kapıda göründüğünü de ekliyor.
Economist o dönem Türk Lirası’nın değer kaybettiğini, enflasyonun arttığını, Suriye ve Irak’taki şiddet olayları yüzünden Türkiye’nin Irak’la ticaretinin yüzde 40 azaldığını, Kürtlerle barış sürecinin çökmek üzere olduğunu, AKP’nin son 12 yıldaki ayırıcı özelliği olan ekonomik istikrarın risk altında göründüğünü hatırlatmış okurlarına.
BÜYÜME TAHMİNLERİ
Dergideki yazı şöyle devam ediyor:
“Daha sonra petrol fiyatları birdenbire düştü. Bu hemen cari açık ve enflasyon üzerindeki baskıyı azalttı. Zira Türkiye’nin çok büyük miktardaki enerji ithali, her yıl Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 6’sına tekabül ediyor. Büyük oranda akaryakıt masraflarının da azalması sonucu bu yıl cari açığın Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranının yaklaşık yüzde 5’e düşmesi bekleniyor. Aynı nedenle enflasyon da yüzde 6,8’e düşecek. Bankacıların çoğu ekonominin bu yıl yaklaşık yüzde 3,5 büyüyeceğini söylüyor. Hükümet ise yüzde 4’ten fazla bir büyümeden söz ediyor.”
‘YAPISAL REFORMLAR HIZLANACAK MI?’
Economist’e konuşan İş Bankası’ndan Serhat Gürleyen, IMF’ye benzer şekilde, “Türkiye bu fırsatı değerlendirerek yapısal reformları hızlandıracak mı, yoksa seçimler öncesi büyümeyi teşvik etme yoluna mı gidecek?” diye sormuş.
Dergi bu noktada IMF’nin Türkiye’den emek piyasasını liberalleştirmesini istediğini, kadınların bu piyasadaki oranının sadece yüzde 30 olduğunu belirtiyor. Economist’e göre Türkiye ekonomisi ile ilgili kaygı yaratan konulardan biri de eğitim. “Türk öğrencilerin sadece yüzde 1’i ileri seviyede bilgisayar kullanma becerisine sahip. Polonya’da bu oran yüzde 33″ demiş Economist.
ERDOĞAN İŞ DÜNYASINA KORKU SAÇIYOR
Yazıda şu satırlar da yer alıyor:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, eski müttefiki olan popüler din adamı Fethullah Gülen’i yok etme kampanyası, iş dünyasına korku saçıyor. Bay Gülen’le bağlantılı küçük bir İslami finans kuruluşu olan Bank Asya çapraz ateşte kaldı. Hükümetle bağlantılı iş çevreleri bankadaki mevduatlarını çekti, bankanın Borsa İstanbul’daki tahtası üç kez kapatıldı. Bay Erdoğan bankanın ‘zaten battığını’ söyleyecek kadar ileri gitti. CHP’nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, ‘Ekonomi için en büyük tehdit, hukukun üstünlüğünün zedelenmesidir’ diyor.”
REFORMLAR 2015 SEÇİMLERİNDEN SONRA
Economist Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yükselen hayat standartlarının AKP’nin iktidarda kalmasına yardımcı olduğunu herkesten iyi anladığını, değişim gerektiği konusunda ikna edilebileceğini vurguluyor.
Dergideki yazı, Goldman Sachs’tan Ahmet Akarlı’nın şu sözleriyle noktalanıyor:
“Muhtemelen ilk etapta maliyeti daha düşük olan bazı reformlar yapılacak ancak daha tartışmalı reformlar 2015 genel seçimlerinin ardından uygulanacak.”