İktisatçı Güngör Uras, Türkiye’de son dönemde ekonomi ile ilgili tartışmaların yaşanmaması halinde dolar kurunun, dünyadaki artış eğilimine rağmen, 2,46’yı geçmeyeceğini yazdı.
Türkiye’nin Brezilya ve Bulgaristan’ın ardından, yüzde 11,7 ile doların en çok yaşadığı üçüncü ülke olduğuna dikkat çeken Uras, dolar bu denli hızlı değer kazanmasının yarısını dış, yarısını ise iç faktörlere bağladı.
Buna göre, piyasaların çalkalanmasına neden olan, Erdoğan’ın Merkez Bankası’nı faizleri düşürmediği için “vatan haini” ilan etmesi ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Baiçı ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a kendilerine “çeki düzen verme” mesajı göndermesi gibi gelişmelerin yaşanmaması halinde Türkiye’deki dolar artığının dünya ortalamasında seyredebileceği ortaya çıkıyor.
Uras, Türkiye’deki artışın da yüzde 6 seviyelerinde olması halinde doların 2.60’ın üzerine tırmanmayacağını, 2.46 TL dolayında satılacağını” belirtiliyor.
FAİZİ İNDİRMEK DEMEK, BORÇLANMA DEMEK...
Uras ayrıca yazısında faiz indiriminin de tek başına bir çözüm olamayacağı konusunda da uyardı. Döviz kurundaki artışa rağmen ihracat gerilediğine, talep olmadığı için üretimin de azaldığına dikkat çeken Uras, “Faiz indirilir, tüketici kredilerinde musluk açılır ise, gelir yetersizliğinden alışveriş yapamayan kesim borçlanarak alışverişe başlar.
İç talep suni olarak genişleyebilir. İhracatçıya zaten düşük faiz ile döviz kredisi veriliyor. Açık anlatımıyla ‘indir faizi, sanayi üretimi şaha kalksın’ formülü gerçekçi olamaz” ifadelerini kullandı.
Uras, sanayi üretimindeki gerilemenin talebin artmasını hedef alan, “çok yönlü ve birbirleriyle çelişmeyen” ekonomi tedbirleri ile önlenebileceğini belirtti.
Kaynak: Güngör Uras | Milliyet