2002 yılından bu yana hem kamu hem özel sektör hem de vatandaşın borç yükü katlandı. Kamunun borcu 41’den 111 milyar dolara çıkarken, vatandaşın borcu 6.3 milyar liradan 333.6 milyar liraya ulaştı. Yaklaşık 3 milyon kişi borcunu ödemediği için kara listeye girdi.
Bugün'ün haberine göre; Türkiye son 10 yılda adeta borçlanma rekoru kırdı. Halk bu dönemde adeta borçla tüketmeye teşvik edildi. Bankacılık sektörünün yurtdışından borç olarak sağladığı kaynaklar, tüketici kredilerine dönüştü. Tüketici kredisi ve kredi kartlarıyla vatandaş henüz kazanılmamış gelirler üzerinden borçlanarak gelecekleri ipotek altına alındı. Bankacılık sektörünün sürekli tüketici kredileri ve kredi kartları ile fonlayarak kaynak bombardımanına tuttuğu iç tüketim canlandıkça, ithalat, dış ticaret açığı ve buna bağlı olarak cari açık büyüdükçe büyüdü. 2013 sonu itibariyle cari açık 65 milyar dolara fırlarken cari açığın milli gelire oranı ise yüzde 8’e ulaştı. Gelinen aşamada vatandaş bankalara; bankalar ve şirketler ise yurtdışı kreditörlere borçlu hale geldi.
Yük 125 kat arttı
Ülkedeki borç seviyesini değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, son 10 yılda borç rekorları kırıldığını belirterek, AKP’nin kendi istikrarı için halkı borca mahkum ettiğini vurguladı. Buna göre AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılının sonunda 2 milyar liranın altında bulunan toplam tüketici kredileri, aradan geçen sürede tam 125 kat artarak bu yılın ocak sonu itibariyle 249.5 milyar liraya ulaştı. Tüketici kredilerinin 111 milyarını konut, 8.4 milyarını taşıt kredileri, yaklaşık 130 milyarını ise diğer krediler oluşturuyor. 2002 sonundan bu yana tüketici kredileri içinde en hızlı artış yaklaşık 417 katla konut kredilerinde yaşandı.
Vatandaş 333,6 milyar dolar borçlu
Oran, bireysel kredi kartı borcundaki artışa da dikkat çekti. Buna göre aynı dönemde bireysel kredi kartı borçları 4.3 milyar liradan 84.1 milyar liraya yükseldi. Oran, “Böylece tüketici kredileri ile bireysel kredi kartı borçlarının toplamından oluşan hane halkı toplam borç yükü, AKP döneminde 52 kat büyüyerek 6.3 milyar liradan 333.6 milyar liraya ulaştı” dedi.
80 yılı üçe katladı
AK Parti döneminde Türkiye’nin dış borcu da 3’e katlandı. Buna göre 2002 sonunda 129.6 milyar dolar olan toplam dış borç, Eylül 2013 verilerine göre 373 milyar dolar olarak açıklandı. Cumhuriyet’in ilk 80 yılında oluşan stokun iki katı kadar net dış borçlanmaya gidildi. Yani 80 yılın sonundaki dış borç bakiyesi, 11 yılda üçe katlandı. 373 milyar dolarlık dış borcun 111.7 milyar doları kamunun, 5.6 milyar doları Merkez Bankası’nın, 255.3 milyar doları ise özel sektörün. 129,6 milyar dolarlık borcun 64,5 milyar doları kamu, 22 milyar doları Merkez Bankası’nın ve 43,1 milyar doları ise özel sektör borcundan oluşuyor. Dış borcun büyük bölümünün özel sektöre ait olması dolayısıyla AKP’nin sorumluluktan kaçamayacağını ifade eden Umut Oran,
“Çünkü özel sektörün borcu da ülkenin borcudur” dedi.
Özelleştirme geliri 51 milyar dolar
AK Parti iktidarı döneminde yapılan özelleştirmelerin toplam tutarı IMF’ye yapılan ödemenin katbekat üzerinde. 1986 yılından 2003 yılına kadar 8 milyar dolarlık özelleştirme yapılırken bundan sonraki yıllarda özelleştirme faaliyetlerine ağırlık verildi ve neredeyse bu dönemde satılmadık değerli kamu teşebbüsü bırakılmadı. ÖİB verilerine göre 2004’ten bu yana 51 milyar dolar toplam özelleştirme geliri sağlandı.
Telekom ve Tüpraş satıldı
AK Parti hükümetleri döneminde başta en stratejik kurumlardan Türk Telekom olmak üzere, Erdemir ve İsdemir, TÜPRAŞ, PETKİM, Seydişehir Eti Alüminyum, TEKEL, Telsim, Avea, TÜMOSAN, HAVELSAN, SEKA, Sümer Holding, THY’ye ait USAŞ, İGSAŞ, Kıbrıs Hava Yolları, Petrol Ofisi, Başak Sigorta, Araç Muayene İstasyonları, limanlar, kombinalar, depolar ve milyon dolarlık arazili tesisler satıldı.