9 Yargıtay üyesi Yüksek Yargı'daki düzenlemelerin yargı erkinin bağımsızlık ve tarafsızlığına ağır hasar verecek olan, kazanılmış haklara, hâkimlik teminatına,hukukun evrensel ilkelerine ve Anayasa’ya açıkça aykırı olduğunu ifade ettiler.
Yargıtay ve Danıştay üyelerinin azledilmesi yasası, Meclis'te 4 gün boyunca sabahlara dek süren maraton sonucunda TBMM Genel Kurulu'nda 00:25'te kabul edilerek yasalaşırken 9 Yargıtay Üyesi Yüksek Yargı'ya yapılan 'darbeye' isyan etti.
9 Yargıtay üyesi yasama ve yürütme üzerinden, yargı erkine yönelik olağanüstü ve hukuk dışı müdahaleler yapıldığını belirterek daha yasa daha TBMM'de kabul edilmeden şu çarpıcı bildiriyi yayınlamışlardı:
“Hâkimler kararlarıyla konuşur.” Yargı erkinin hassasiyeti gereği, yargı mensupları kural olarak kamuoyuna açıklama yapmazlar, polemiğe girmezler, siyasi çekişmelerin ve tartışmaların tarafı olmaktan özenle kaçınırlar. Onlar uyuşmazlıklar hakkında, delilleri değerlendirerek vicdani kanaatlerine göre kararlarını açıklarlar. Ancak son zamanlarda yasama ve yürütme üzerinden, yargı erkine yönelik olağanüstü ve hukuk dışı müdahaleler yapılmaktadır. Bu nedenle, milletimize ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluk duygusunun gereği olarak, meşru müdafaa ve ıztırar hali kapsamında açıklama yapma zorunluluğu hâsıl olmuştur.
En son Danıştay ve Yargıtay üye sayısının azaltılması için kanun tasarısı TBMM de görüşülmektedir. Tasarının gerekçesinde, istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi nedeniyle Yargıtay ve Danıştay’da kadro fazlalığı, istinaf mahkemeleri ve yerel mahkemeler için de zaruri ihtiyaç gerekçe gösterilmiştir.
Oysa tasarının komisyon görüşmelerindeki konuşmalar ile hükümet ve yasama mensuplarının açıklamalarından, yüksek yargı kurumlarının bağımsızlık ve tarafsızlık vasıflarını temelinden sarsacak ve yüksek yargı kurumla rını idarenin alt birimi haline getirecek girişimler açıkça dile getirilmektedir. O kadar ki, medyada yeniden seçilmeyecek üyelerin isimleri ve hatta nerelere atanacaklarının dahi şimdiden belli olduğuna dair açıklamalar yer almaktadır.
“Mahkeme kadıya mülk değildir.” Hiçbir makam kalıcı ve daimi değildir. Makamlar sabit, makam sahipleri misafirdir. Bununla birlikte, elbette her kişinin hakkını araması ve savunması da başlı başına değerli ve meşru bir duruştur. Fakat feryadımız şahsi haklarımızı savunmanın çok daha ötesinde, milletimizin huzur ve selametine, devletimizin birlik ve bütünlüğüne yönelik tehlikeye dikkat çekmek içindir.
Devletin otorite ve gücünün yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç ayrı erke ayrılması, özellikle yargı erkinin diğerlerinden bağımsız faaliyette bulunması, insanlığın binlerce yıllık birikimiyle oluşan evrensel bir ilkedir.
Yargı erkinin bağımsızlık ve tarafsızlığına ağır hasar verecek olan, kazanılmış haklara, hâkimlik teminatına,
hukukun evrensel ilkelerine ve Anayasa’ya açıkça aykırı ‘Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ geri çekilmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Ali AKIN-6. HD Üyesi
Bilal KÖSEOĞLU-20.HD Üyesi
Ali YILDIZ-20. HD Üyesi
Coskun DEMİR-9. HD Üyesi
Ali ERYILMAZ-6. HD Üyesi
Sefa MERMERCİ-9.HD Üyesi
Mustafa SİMAVLI-10. CD üyesi
İbrahim Tufan ATAMAN-10. CD Üyesi
Gültekin DİNÇ-11. HD Üyesi
Kaynak: Yurt Gazetesi