KARŞI GAZETE | ANALİZ

BİR KAMERA, BİR ASKERİN CANINDAN DAHA MI DEĞERLİ?

Terör  olaylarının zirve yapması ile birlikte sınır güvenliği de yeniden gündemde... Acaba sınırdan geçişler sırasında yaşanan çatışmalar azaltılamaz mı? Sınırdan her türlü kaçak geçiş önlenemez mi? Bu geçişler olmasa teröre her türlü  destek azalmaz mı?

Karşı Gazete olarak bu soruya yanıt ararken ulaştığımız bilgiler çok şaşırttı...  Niye mi? Doğrudan sınır güvenliğinin emanet edildiği askeri kaynakların ağzından yazalım...

21. YÜZYILDA, İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI TEKNOLOJİSİ

-"Türkiye hala İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma sistemle sınırları korumaya çalışıyor. Yani sınırın her yerini dürbünle görebilecek aralıklarla sınır boyunca yerleştirilmiş binlerce gözetleme kulesi var. Ortalama her 5-7 kilometrelik sınır hattından bir karakol sorumlu. Her beşyüz metrede bir kule var. Kulelerdeki nöbetçiler ile gözetlemeye, insan gücüne dayalı ilkel bir sistem...

ABD'NİN 150 PERSONEL İLE YAPTIĞI İŞİ, TÜRKİYE 5000 ASKER İLE YAPIYOR

-Zamanla askerlik süresinin kısalması vb. nedenlerle her kuleye asker sağlayamayan TSK bazı karakolları ve dolayısıyla kuleleri boş bırakmak, devreden çıkarmak zorunda kalmış... Böylece sınırda gedikler açılmış... Diğer karakolların sorumluk alanı genişletilerek sorun çözülmeye çalışılsa da bunun yeterli olmadığı ortada...

 TEK BİR KURŞUN ATMADAN SINIRI KORUMAK MÜMKÜN...

-Başka ülkeler ne yapıyor? Mesela ABD... ABD, Meksika sınırını tamamen elektronik bir sistemle koruyor...

Aynı uzunluktaki sınır için Türkiye 5000 civarı asker ve yüzlerce araç kullanırken, ABD bu işi 150 personel  ve 60  kadar  araç ile yapıyor.

%70 daha az personel ( asker)  ve belki tek bir ölümün bile yaşanmayacağı  bu sistem ısıya duyarlı kameralara dayalı. Ayrıca sesli uyarı sistemi de var.

ABD sisteminin bir benzeri aslında  Türkiye sınırının küçük bir bölümünde uygulanmış...
Sınırlara yaklaşan canlıları gece/ gündüz 500 metre uzaktan tespit eden ve böylece geçiş yapılır yapılmaz, sınırı geçmeye çalışan kişinin herhangi bir çatışma yaşanmadan yakalanmasını sağlayan sistem, Türkiye sınırının ne yazık ki çok kısa bir bölümünde uygulanıyor.

TEK KURŞUN ATMADAN SINIRI KORUMAK MÜMKÜN AMA...

Birkaç yıl önce uygulamaya giren sistem sayesinde milyonlarca uyuşturucu hap, tonlarca et yakalanmış... Sınırdan girmeye çalışan teröristler ise tek bir mermi atılmadan, teslim olmaya zorlanmış.  Gelen teröristi 500 metre mesafeden algılayan sistem sayesinde askerleri birden karşısında gören teröristlerin teslim olmaktan başka çaresi kalmamış...

Böylece tek bir kurşun atılmadan, yüzde 70 personel tasarrufu ile ve en önemlisi kimse ölmeden sınırları korumak mümkünken, neden bu yol tercih edilmiyor?

BAKANLAR ŞİKAYET EDECEĞİNE BÜTÇE AYIRSIN...

Milletvekilleri,  Bakanlar 'Suriye sınırı delik deşik' diye şikayet edeceğine konuyla ilgili olarak TSK'ya kaynak aktarıp, ehil insanlarca bu sistemin kurulmasını sağlamalı!

1 askerin canı, 1 kamera etmiyor mu?

21. yüzyılın teknolojisine kavuşmuşken, İkinci Dünya Savaşı teknolojisi ile sınır korumak bize yakışmıyor...  Asgari asker, azami teknoloji; azami zaiyat demektir..."

HALK, SINIRI KAHVESİNİ İÇERKEN GÖZLÜYOR...

Bir de ABD sisteminde halkın da dahil edildiğini eklemekte fayda var...

Nasıl mı? Meksika sınırı boyunca yer alan kafelere sınırı gözetleyen kameraların görüntüleri eş zamanlı olarak ekranlar aracılığıyla yansıtılıyor...  Görevliler  ile aynı anda;  kahvesini içerken sınırı gözleme olanağı bulan halk da sınırı  geçmeye çalışan birisini gördüğü zaman güvenlik güçlerine ihbarda bulunuyor.

Küçük bir ödül, bir plaket ve çekilen bir hatıra fotoğrafı ile kampanyaya dahil edilen siviller, sistemin sigortası... Türkiye için bu bölüm bölgenin sosyo- ekonomik ve kültürel koşulları açısından şimdilik mümkün görülmese de kimsenin tetiğe dokunmadığı bir elektronik sınır güvenliği sisteminin neden hala kurulmadığını anlamak zor...

Burcu Oral Evren | KARSIGAZETE.COM.TR