‘Uyuşturucu ticareti yapmak’ suçundan yargılanan O.S.’nin, satmak istediği Bonzai ‘seyreltilmiş’ çıkınca genç beraat etti. Üstüne birde 3 bin maddi, 4 bin de manevi tazminat aldı.
Trabzon Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Of İlçe Emniyeti Müdürlüğü ekiplerinin teknik ve fiziki takibi sonucu Karadeniz Teknik Üniversitesi Muhasebe Bölümü 3. sınıf öğrencisi O.S.’nin (22) de aralarında bulunduğu 7 kişi 4 Haziran 2013’te gözaltına alındı. Tutuklanan 7 kişi hakkında ‘uyuşturucu madde ticareti yapmak, bu suça yardım etmek ve suçluyu kayırma’ suçlarından iddianame düzenlendi.
"SİVİL EKİP BENİ TAKİP EDİYOR"
Soruşturma kapsamında yapılan teknik ve fiziki takip davanın gerekçeli kararında da detaylarıyla anlatıldı. O.S.’nin fiziki takiple 29 Nisan 2013 tarihinde 50 TL’ye uyuşturucu aldığı, aldığı uyuşturucunun bir kısmını öğrenci yurdunun kantininde çalışan kişiye sattığı tespit edildi. İddianamede öğrenci yurdunda kantin işlettiği tespit edilen kişinin yurda polislerin geldiğini duyunca telefonla O.S.’ye ulaştığı ve “Sivil ekip beni takip ediyor. Dikkatli ol” dediği, aynı gün içinde O.S.’nin arkadaşını arayarak “Oğlum siviller takip ediyormuş bize gitmişler yurda” diye uyardığı yer aldı.
"YASAK MADDE DEĞİL"
Dosya içeriğine göre O.S., İstanbul’da irtibata geçtiği H.A.’dan da para karşılığı uyuşturucu göndermesini istedi. H.A. istenen uyuşturucuyu (3 paket Bonzai) ise bir kargo şirketine verdi. Ancak takipte olan polis uyuşturucuyu 13 Mayıs 2013 tarihinde ele geçirdi. Adli emanete alınan 3 paket Bonzai, İstanbul Adli Tıp 5. İhtisas Kurulu’na inceletildi. Adli Tıp, incelenen maddenin seyreltildiğini ve bu nedenle 2313 sayılı ‘Uyuşturucu Maddelerin Murakebesi Hakkındaki Kanun’ kapsamında yasaklanmış maddeler içine alınmadığını bildirdi.
"İNANDIRICI DELİL YOK"
Beraat kararı veren Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dikkat çeken kararı şöyle:
“O.S.’ye gönderilen maddenin ATK 5. İhtisas Kurulu’nun raporuyla uyuşturucu madde kapsamında olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle uyuşturucu madde ticareti suçunun kurucu unsurları oluşmamıştır. Telefon görüşmeleri suçun sübut ve oluşuna etkilemesi açısından irdelendiğinde, yasal yolla elde edilen görüşmelere dair tutanakların ‘mahkeme dışı ikrar’ olarak değerlendirilmesi gerekecektir. Hakimin huzurunda olmayan bu ikrar çeşidi, bütün deliller gibi takdir olunur.
Mahkeme dışında ikrarın ne mutebar olmadığı ne de böyle bir ikrarın kesin bir delil olduğu söylenebilir. Vicdani kanaat sistemine dayanan ceza yargılamasında delil araçları ve kaynakları arasında geçerlilik açısından bir hiyerarşi bulunmadığı gözetilerek ikrarın da diğer deliller gibi doğruluk derecesinin değerlendirilmesi gerekir. O.S.’nin ve beraberindeki 5 kişinin suç işlediğine dair mahkumiyetlerine yeter derecede, kesin, inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediğinden beraatlerine karar verilmiştir.”
3 BİN MADDİ 4 BİN MANEVİ TAZMİNAT ALDI
Beraat kararının ardından O.S.’nin avukatı Coşkun Atılğan, müvekkilinin tutuklu kaldığı 5 ay 7 gün içindeki madde ve manevi kayıplarının tanzimi için devlete dava açtı. Davaya bakan Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘haksız tutukluluk’ nedeniyle O.S.’ye 3 bin 999 TL maddi ve 4 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Üstelik bu paranın O.S.’nin gözaltına alındığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte Maliye Hazinesi’nden alınarak davacıya verilmesine karar verildi. (EDK)