KARŞI GAZETE | ANALİZ

21 Ekim 2007’de ise yine aynı yerde yapılan saldırıda,  12 asker şehit olmuş, 16 asker yaralanmıştı. 8 asker PKK tarafından kaçırılmış sonra serbest bırakılmış ancak serbest bırakılan askerler askeri mahkeme tarafından disiplini sarsmak ve emre itaatsizlikten tutuklanmıştı.



Aynı çatışmada hayatını kaybeden şehit Asteğmen Mehmet Bozkuş'un günlüğünde yazanlar
ise bir süre sonra ortaya çıktığında dehşete düşürmüştü.

"HELİKOPTER ÇAĞIRIYORUZ YOLLAMIYORLAR!"

Şehit asteğmenin günlüğünde neler yazıyordu?

"Bugün var ya aşkım... Bu terörün bitmeyeceğine bir kere daha şahit oldum. Gözümüzün önünden on katır on kişi geçiyor, 'gidelim öldürelim' diyoruz göndermiyorlar. Helikopter çağırıyoruz yollamıyorlar. Bi de bunun üzerine adamları telsizlerinden de dinliyoruz. Hâlâ elimizi kolumuzu bağlı tutuyorlar, çıldırıyoruz. Adamlar resmen önümüzden geçiyor. Biz de öyle salak saçma dağ başında bekliyoruz, neye kime hizmet ettiğimizi bilmiyoruz, ilk defa burada bulunuşumuzun boş olduğunu anladım."

"ÜSTLERİMİZ TERÖRİSTLER İÇİN 'BIRAKIN GİTSİN' DEDİLER"

"O sabah sana demiştim ya terörist ve dolu katırlar gördük bir şey yapamadık diye, şerefsizler ellerini kollarını sallaya sallaya gittiler yüklerini boşaltıp geri döndüler ve biz gene bir şey yapamadık. Emir vermedi üstlerimiz. Gene 'gidelim' dedik 'bırakın gitsinler' dediler. Başlarım böyle işe dedik, elimizi kolumuzu bağladık. Ne kadar saçma bir şey. Çıldırdık çaresizlikten. On tane adam vardı, parçalardık şerefsizleri. Manyak gibi durduk yerimizde."

Günlüğü bulan kim? Saldırı sırasında Hakkari'deki Dağlıca Motorize Taburu'nun eski Komutanı olan Onur Dirik... Saldırıdan 4 yıl sonra Fatih Altaylı'nın hazırlayıp sunduğu Teke Tek programına katılıyor...  Saldırının olduğu dönemde yarbay olan, albay rütbesine yükseldikten sonra askeri mahkemede yargılanıp rütbeleri alınarak "Er" rütbesine düşürülen Dirik o programda diyor ki: "Bölgede saldırı olabileceğine dair 6 ayrı raporu üstlerimize sunduk  ancak  herhangi bir önlem alınmadı!"

"GÜNLÜĞÜ İMHA ETMEDİM, AYNI ŞİKAYETİ BİZ DE YAPIYORDUK"

Şehit asteğmen Mehmet Bozkuş'un günlüğü ile ilgili olarak ise Dirik, şöyle konuşuyor:

 "Bu günlük çatışmadan 2-3 gün sonra bulundu kayaların arasında. Bana getirildi. Aldım inceledim. Oraya gelen bir komutanımıza bunu gösterdim. Bunu göstermemin nedeni aynı şikayeti bizim de yapmamızdı. Ben de emir verebilirdim. 1 kere oldu, (Madem gitmek istiyosunuz, gidin) dedim. (Keri Tepe'nin dibine inin sonra yukarı çıkın) dedim. 16 saat sonra serumlarını içmiş vaziyette geldiler. Çok zor bir arazi. Şehit yedek subay çok kahraman. Ama ben oraya o şekilde emir versem, saldırıya gerek kalmazdı. Komutanım (Günlüğü imha et) dedi. Aile mirasının imha edilemeyeceğini düşünüp emre uymadım, imha etmedim. Sonra 3-5 gün izin aldım, Uşak'a gittim ailesine verdim, çok memnun oldular. Günlüğün benim sesimden çıkması da ben arkadaşlarıma okuyordum, kaydedilmiş."

Aynı çatışmada yani 21 Ekim 2007’de 12 askerin şehit olduğu Dağlıca baskınında görev yapan bir komutan  tarafından çekildiği öne sürülen  görüntüler ise burada...

Yani artık ayyuka çıkmış bu kadar gerçek varken, hala nasıl bitmiyor bu iş... Artık birbirimizi suçlamak yerine büyük resmi görmek lazım...

Karsigazete.com.tr