Ergenekon davasında örgütün kasası olmakla suçlanan ve tutuklandıktan 1 yıl sonra yaşamını yitiren Kuddusi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ergenekon ve Balyoz'da tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldık” sözlerine itiraz etti. 

Suçluların hesap vermesi için 7 yıldır uğraştığını belirten Okkır, açtığı ceza davasında kimsenin ölüme sebebiyet vermekten yargılanmadığını, tazminat davasının ise adli tıbbın  “Devletin kusuru yoktur” raporuyla düştüğünü ifade etti.

Okkır şunları söyledi:

“Hâlâ özür bekliyorum, sorumluların ceza almasını, hesap vermesini istiyorum. Aldatıldık demekle olmuyor bu işler, hâlâ Adli Tıp ‘Okkır’ın ölümünde devletin hiçbir kusuru yoktur’ diyebiliyorsa.

Tazminat davam bu rapor nedeniyle düştü, bu raporu Tayyip Bey çürütmüş mü oldu? Karara itiraz ettim, dosyam şu an Danıştay’da bekliyor. Ama itiraz edilen her dava Danıştay’da ayrı, Anayasa Mahkemesi’nde ayrı bekliyor.

7 senedir hiç kimse hiçbir şekilde hesap vermiyor. Ama hem aldatıldık oluyor, hem kumpas oluyor, hem işine gelen istediği gibi konuşuyor Okkır hakkında.

Ortada somut hiçbir şey yokken insan nasıl oluyor da haklı olduğu bir davada haksız duruma düşebiliyor bu kadar.

Üstelik de ortada bir insan kaybı var. Devlet tarafından öldürülmüş bir insan var ortada. Devlet bunun hesabını vermiyor. Adi bir hırsızlık suçunda bile siz şikâyetçi olmasanız bile kamu davası açılıyor. Yani insan hakkı bu kadar mı ucuz?

Türkiye Barolar Birliği, Okkır ile ilgili çalışma yaptı ve Okkır’ın uğradığı hak ihlallerini madde madde kitapçık olarak çıkardı.

Bu kadar çok hak ihlali varken, bu adam ölmüşken, tedavi ettirilmediği için öldürülmüşken pardon deniyor, pardonsa hiç olmazsa gereğini yapın. Bana kalkıp da Okkır’ın ölümünde devletin kusuru yoktur demeyin."

'BİR KİŞİ EMPATİ YAPSIN'

Hürriyet'ten Şehriban Oğhan'ın haberine göre, şu an Tekirdağ’da devam eden bir davam var. Onda da doktorlar ölüme sebebiyet vermekten yargılanmıyor. Evrakların tutulmasında kusur olup olmadığı inceleniyor.

Mayıs’ın 7’sinde 21’inci celseye gireceğiz. Düşünün 21 celsedir Yalova’dan Tekirdağ’a gidip geliyorum. Bir kişi empati yapsın ya, bu ülkede bir kişi empati yapsın.

Bir kişi bana şunu söylesin; koma halinde şuuru kapalı bir hastanın cezaevinde ne işi vardı, biri bunun bana açıklamasını yapsın. Bırakın bana bilgi vermeyi benden üç hafta kaçırılıyor hasta.

Ben bulduğumda da şuuru kapalı koma halindeydi. Bunlar insanlık suçu değil mi? İnsanın bir saniyesini geri veremiyorsunuz ama bir insanla bu kadar basit oynayabiliyorsunuz.”