Turgutlu'da imamlar birbirleri adına sahte imzalı dilekçeler düzenleyerek Diyanet İşleri Başkanlığı’na meslektaşlarını şikayet etti.
Manisa’nın Turgutlu İlçesi’nde imamlar birbirleri adına sahte imzalı dilekçeler düzenleyerek Diyanet İşleri Başkanlığı’na meslektaşlarını şikayet etti. Dilekçelerdeki imzaların sahte olduğu ise müfettiş soruşturmasında ortaya çıktı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirilen müfettiş şikayet dilekçesinin altında imzası olan imamları çağırdı ancak imamlar imzaların kendilerine ait olmadığının belirtti. Sahte imzalı dilekçeler yine de işleme konuldu. İlçenin sevilen 20 imamı hakkında düzenlenen dilekçelerde bu kişilerin “paralel yapı”yla bağlantılı oldukları ve işlerini yapmadıkları iddia edildi. Haklarında sürekli şikayet yapılan ve inceleme başlatılan ilçedeki 20 imamdan 8’i ise psikolojik baskıya daha fazla dayanamadığını belirterek emekliliğini istedi. Yaşanan skandala Türk Diyanet Sen tepki gösterdi. Türk Diyanet Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gümüş “Daha önce imamların sahtekarlık yaptığına şahit olmuyorduk. Bunlar yok denecek kadar azdı. Bu dönemde yoğun bir şekilde bunlarla karşılaştık. Kahroluyoruz” diye konuştu.
‘YALAN SÖYLEMEYİN' ÇAĞRISI
Sahte dilekçelerin hangi imamlar tarafından üretildiğini tespit ettiklerini ve bunu resmi bir yazıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na ileteceklerini belirten Gümüş “Paralel denince şikayetler dikkate alınıyor. O yüzden bu yola tevessül ediyorlar. Diyanet’e 30 yılını vermiş biri olarak söylüyorum bu sahtekarlık işleri yok denecek kadar azdı. 17-25 aralıktan sonra paralel iftirasıyla şikayetler başladı. Geçen gün imamlara ziyarette bulunduk ‘arkadaşlar yalan söylemek münafıklığın alametlerindendir. Onun için dikkat edelimdiye konuşmalar yaptık. Şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı iyi yönetilmiyor. Suçlamalar ve ceza noktasında en üst seviyede cezalar veriliyor. Personele sahip çıkılmıyor. Merhamet gösterilmiyor” diye konuştu. İmamların büyük baskı altında kaldıklarını ve seslerini çıkaramadıklarını belirten Gümüş “İmamlardan AKP’nin politikalarını desteklemeleri bekleniyor. Diyanet toplum önünde de yıpratılıyor. Oysa Diyanet namaz kılanı da kılmayanı da, kapalıyı da açığı da alkol alanı da almayanı da kucaklayan bir kurum olmalı” dedi.
Kaynak: Sümeyra Tansel / Taraf