Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Kaçak Saray'ın yaydığı manyetik alan, ısıtılması soğutulması gibi etklenler nedeniyle çalışanları hasta edebileceğini ifade etti.
Ankara Mimarlar Odası1.derece doğal sit alanı olan ve Atatürk’ün vasiyeti ile şartlı bir şekilde halkın kullanımına sunulan, Atatürk Orman Çiftliğinde mahkeme kararına rağmen, yapılan binanın “hasta bina sendromuna” yakalanmasının yüksek ihtimal olduğu söyledi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Kaçak Sarayın yüksek güvenlik nedeniyle yaydığı manyetik alan, bu ölçekte büyük bir yapının, ısıtılması soğutulması, aydınlatılması ve proje sürecindeki ezici tasarımı ile orada çalışanları hasta etme potansiyeli oldukça yüksek.
Sürekli bina içine dikilen ağaçların kuruması burada canlıların zarar gördüğü ve sağlıklı bir mekân oluşturulamadığının göstergesidir” dedi.
KAÇAK SARAY’DA “HASTA BİNA SENDROMU
”Candan ” Dünya Sağlık Örgütü, binaların insanları hasta ettiği “Hasta Bina Sendromu”nun dünyada dördüncü sırada olduğunu, ifade ediyor. Binaların iç hava kalitesi, manyetik alan ,binada kullanılan sentetik malzemelerin ve bina tasarımlarının sağlıksızlığı, içinde çalışan insanları hasta ettiğini ortaya koyuyor.
Yine Dünya Sağlık Örgütü’ne göre “hasta bina sendromuna” yakalanan insanlarda, ses kısıklığı baş ağrısı ve nörolojik bozukluklar, hafıza kaybı, konsantrasyon bozukluğu v.b olacağını ortaya koyuyor. Atatürk Orman Çiftliği’nde hukuksuz bir şekilde yapılan Kaçak Saray'ın arazisi 1.derece doğal sit alanıdır.
450.000 metrekarelik bir kapalı alanla AOÇ’nin bağrına saplanan bu hançer insanlar açısından da hastalık üretimi ile karşı karşıyadır.
3 bin ağaç kesildi, Ankara‘nın nefes koridoru katledildi. Bu hava kirliliğinin artması üst solunum yolları hastalıklarımızın artması anlamına gelmektedir.
Lüks ve Şatafat içerisinde çok büyük paralar harcanan bu yapı toplumun tüm ekonomik ruhsal durumunu altüst etmiş durumda.
Kaçak Saray deyince herkeste bir öfkelenme hali gözleniyor. Maliyetler toplumu rahatsız ediyor.
Kaçak Saray yerleşkesine yer üstünden sadece yöneticiler girebiliyor. Çalışanlar yeraltında bulunan otoparktan üç kontrolden geçerek çalışma mekanlarına ulaşabiliyor, bir bloktan diğer bloğa gidebilmek için bina içinde 15 dakika yürümek zorunda kalıyorlar.
Yöneticiler, 1000 TL lik bardaklarda su içerken, onlar yemekhanede tabldot tabaklarında yemek yiyorlar.
81 asansörü bulunan ve 3 bin kamerayla korunan yüksek güvenlik önleminden kaynaklı, yoğun bir manyetik alanla karşı karşıya kalan Kaçak Saray çalışanlarında, hem fiziksel hem de ruhsal olarak ‘Hasta Bina Sendromuna’ yakalanmaları muhtemel” şeklinde konuştu.
Hem bütçeyi hem de sağlığımızı bozan Kaçak Saray’ın “Hasta Bina Sendromuna” kaynaklık ettiğini, uzmanların bu açıdan da konuyla ilgilenmesi gerektiğine değinden Candan, Dünya Sağlık Örgütü çağın hastalığı olan ve binadan kaynaklı “hasta bina sendromunda” görülen semptomları 5 kategoride listelemiştir”dedi.
1.Göz burun ve boğazda tahriş
2.Nörolojik ve genel sağlık semptomları: başağrısı, başdönmesi, bulantı kusma, fiziksel ve zihinsel yorgunluk, hafıza kaybı, konsantrasyon eksikliği,
3.Deride gözlenen tahriş: deride kızarıklık, ağrı, kaşıntı ve kuruluk
4.Nedeni belli olmayan aşırı duyarlılık reaksiyonları: astım olmayan kişilerde astım benzeri semptomlar, göz ve burun akıntısı.
5.Koku ve tat bulguları: koku ve tat duyusunda değişiklikler.
TMMOB’YE DOKUNMA KAMPANYASI
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi İmar kanunu ile birlikte odaların ve TMMOB’nin yasasını değiştirilmesine karşı ülke çapında 10 Şubat’ta başlayan TMMOB’nin yürüyüşü ve 14 Şubat’ta gerçekleştirilecek TMMOB olağanüstü genel kuruluna kadar TMMOB’ye DOKUNMA kampanyası kapsamında kaçak saraya yönelik açıklamalarını artıracak.
“ÇOK OLUYORUZ”
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan yaptığı açıklamada “Odalarımızın yapısını değiştirmeye, işlevsizleştirmeye çalışan hükümet, yaşamlarımızı dar etmek, tıpkı AOÇ’de Atatürk’ün malına el koyduğu gibi yasadışı yollardan malımıza mülkümüze, parkımıza ve yaşama alanlarımıza el koymayı planlıyor.
Tıpkı kaçak saray sürecinde olduğu gibi mahkeme kararlarına hukuka meydan okuyarak, adaletsiz bir süreci evlerimize, çocuklarımızın geleceğine, Türkiye’nin damarlarına sokmayı planlıyor.
Tıpkı Kaçak Saray’da olduğu gibi, vergilerimizi, kamu kaynaklarımızı hesapsız bir şekilde lüks ve şatafata harcayarak, bizi yoksulluğa mahkûm etmeye çalışıyor.
Ve sonrada bu ülkenin yetiştirdiği, aklı bilimle, yüreği insan sevgisi ile dolu olan mimarlara, mühendislere, siz çok oldunuz, diyerek örgütlerimizin yasasını değiştirerek susturmaya çalışıyor.
Evet çok oluyoruz, 10 Şubatta 8 bölgeden başlayan yürüyüşümüz, 14 Şubatta halkında katılımıyla çoğalacak.Evet çok olacağız…
Bu hafta Atatürk Orman Çiftliği ve Kaçak saraya karşı mücadelemizde açıklayacağımız bilgilerle örgütümüzün yürüyüşüne destek olacağız. Çok olmaya devam edeceğiz” dedi.
Kaynak: Hüseyin Özay / Taraf gazetesi