Meclis Başkanı, Meclis içindeki camiye jammer timi ile gitmiş...
KARŞI GAZETE | ANKARA
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri sırasında kürsüye çıkan MHP Bursa Milletvekili Kadir Koçdemir, Meclis bahçesinde tanık olduğu bir olayı Genel Kurul'da anlattı.
MECLİS BAŞKANI, MECLİS'TEKİ CAMİYE 'JAMMER'LI KORUMALARLA GİTMİŞ
Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın Meclis kampusu içindeki camiye, cuma namazı kılmak için koruma ekibi ve 2 adet jammer ( sinyal kesici) ile gittiğini belirten Koçdemir, "cuma namazı 'hür' olanlara farzdır..." diye konuştu.
Koçdemir'in tutanaklara yansıyan konuşması şöyle:
MHP GRUBU ADINA KADİR KOÇDEMİR (Bursa):
Ülkenin geldiği ortam bugün öğlen şahit olduğum bir olayla çarpıcı bir şekilde ortaya konmuştur, onu size aktarmak istiyorum. Bugün cuma biliyorsunuz, öğlen cumaya Meclis Başkanımızın makam arabası ve arkasında 2 tane "jammer"lı büyük koruma timiyle birlikte yine Meclisin içindeki camiye gittiğini gördüm.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Maalesef!
KADİR KOÇDEMİR (Devamla) - Biz küçükken Cuma'nın şartları, kime farz olduğu bize öğretilirken "hür olmak" diye bir şarttan söz edilirdi. Hür olmak da en geniş tanımıyla, korkudan azade olmak demektir. Bu, ülkenin geldiği durumu göstermesi bakımından çarpıcı bir tablodur.
Diğer bir tablo, biz burada ne yapıyoruz? Indiana Jones filminin bir sahnesini hatırlıyorum, birkaç seri şeklinde o filmler var, filmin birinde şöyle bir sahne vardı: Filmin kahramanı, kilise gibi eski bir binaya gidiyor, bir yeri delmesi gerekir, büyük bir balyozla orayı delmek üzere zemine vuruyor. Orada bir görevli var, bu görevli de o arada bir deftere mühür vuruyor. Öyle denk geliyor ki, o mührü vurduğu vakit, bizim kahraman da zemine o balyozla büyük bir şiddetle vuruyor ve bina sallanıyor. O görevli zannediyor ki, mührü vurduğu için bina sallanmaktadır.
Biz de burada arkadaşlar, Avrupa Birliğine uyum sürecinde gerekli olan yasal düzenlemeler için Meclisi gece saat 1'lere, 2'lere kadar çalıştırıyoruz. Ama bu yasal düzenlemelerden, bırakın bizi, haberi olması gereken komisyonların bile haberi yok. Bugün üzerinde görüşmeler yaptığımız bu tasarı, benim de üyesi olduğum Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda görüşülmedi. Avrupa Birliğine uyum adına yaptığımız bir kanuni düzenleme ama orada bu tasarı görüşülmedi.
Yine, ayrımcılık, diskriminasyon dediğimizde ilk akla gelen önemli alanlardan biri olan Aile, Sosyal İşler, Çalışma Komisyonunda da bu tasarının görüşülmediğini, oradan bir görüş verilmediğini görüyoruz. Agatha Christie'nin bir sözü var, diyor ki: "İyi bir romanın sırrı komiserin asla okuyucudan daha fazlasını bilmemesidir." Sanki biz de burada milletvekilliği yemini ederken dört yıl boyunca siyaset yapmama üzerine yemin ettik. Üzerine oylama yaptığımız maddeler konusunda çok azımızın bilgisi var, hatta bazen, iki gün önce gece olduğu gibi aksi tarafa kabul oyu kaldırıp daha sonra nasıl düzelteceğiz diye Başkanlık Divanının arkasında görüşmeleri mecbur hâle getiriyoruz.
Burcu Oral Evren | karsigazete.com.tr