Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a gitti.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Terör, şiddet ve tekfirin İslam'ın ana yolunu işgal etmemesi için daha fazla ilmi çalışmalara ihtiyaç var. Bu yüzden eğitim sistemimizi ve insan yetiştirme düzenimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor” dedi.
Resmi ziyaretlerde bulunmak üzere Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a giden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, temaslarına başladı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, iki günlük resmi ziyareti kapsamında ilk olarak Suudi Arabistan İslam İşleri, Evkaf, Tebliğ ve İrşat Bakanı Dr. Salih Bin Abdülaziz'i ziyaret etti.
Basına kapalı olarak yaklaşık bir saat süren ikili görüşmenin ardından heyetler arası görüşmeye geçilen ziyarette Başkan Görmez, İslam coğrafyasında yaşananlardan dolayı sadece Müslümanlar ya da İslam ülkelerinin değil, bilhassa İslam dininin zarar gördüğünü belirterek, "Bugün ümmetin bütün çocukları ateşe doğru yürüyorlar. Hepimize düşen, öncelikle ümmetin çocuklarını ateşe düşmekten korumaktır" dedi.
Bugün Ümmetin ocağına ateşler düştüğünü vurgulayan Başkan Görmez, ziyarette İslam dünyasının sorunlarına ilişkin şunları söyledi;
-“BUGÜN ÜMMETİN OCAKLARINA ATEŞ DÜŞTÜ”-
“Bugün ümmetin ocaklarına ateş düştü. Bağdat, Şam, Sana ve Trablus gibi İslam başkentlerinden ateşler yükseliyor. Biz tarihte nice medeniyetler kaybettik. Sekiz asır Batı’yı aydınlatan Endülüs medeniyetini kaybettik. Maveraünnehir'de on asır Müslümanlar muhteşem bir medeniyet kurdu, onu kaybettik. Afrika'da nice İslam medeniyetleri kuruldu şuanda hiçbiri kalmadı. Bugün aynı sorunları kendi coğrafyamızda, İslam'ın tarih boyunca başkentliğini yapmış merkezlerde yaşıyoruz.
-“BUGÜN YAŞADIĞIMIZ SORUNLARDAN EN BÜYÜK ZARARI İSLAM DİNİ GÖRÜYOR”-
Bazı konularda farklı düşüncelerimiz ve görüşlerimiz olabilir. Ama ümmeti bu halden kurtarma konusunda her iki ülkenin de güçlü iradesi var. Fakat meselenin dini, ilmi, ahlaki ve fikri boyutları da çok önemlidir. Bu da hem alimlerin, hem de dini müesseselerin sorumluluklarını artırıyor. Bugün yaşadığımız sorunlardan sadece Müslümanlar ve Müslüman ülkeler değil, İslam dini en büyük zararı görüyor. Din, iki büyük zarar görüyor. Birincisi, dinin ana yolu, yoldan sapmış tali yollar tarafından işgal ediliyor. Ehl-i sünnet ana yoldur. Bir mezhep değildir. Bu ana yolun tali yollar tarafından işgal edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Dinin gördüğü ikinci zarar ise, başka dünyalarda İslam dinini terörle, şiddetle özdeşleştirilmesi. Allah'a giden yolu böylece kapatmış oluyorlar.
-“TERÖR, ŞİDDET VE TEKFİRİN İSLAM'IN ANA YOLUNU İŞGAL ETMEMESİ İÇİN DAHA FAZLA İLMİ ÇALIŞMALARA İHTİYAÇ VAR”-
Terör, şiddet ve tekfirin İslam'ın ana yolunu işgal etmemesi için daha fazla ilmi çalışmalara ihtiyaç var. Bu yüzden eğitim sistemimizi ve insan yetiştirme düzenimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Biz, sadece görüş belirtmeye değil, sizin fikir ve düşüncelerinizi, memleket alimlerinin düşüncelerini de almaya geldik. Bu konularda sadece salon toplantılarıyla bir araya gelip konuşmalara değil, müşterek düşünceler üretmeye ihtiyaç var. Türkiye'de yaşayan Suriyeli çocukların eğitimiyle ilgili ciddi bir işbirliğine ihtiyacımız var. 2,5 milyon Suriyeli kardeşimiz yaşıyor, beş yüz bin civarında eğitim döneminde olan çocuk ve gençlik var. Bunlara sağlıklı eğitim vermek için ciddi bir işbirliğine ihtiyaç var. Gaziantep’te Türkçe Arapça eğitim verecek bir üniversitenin kurulması her iki ülkenin desteği ve işbirliği ile gerçekleştirilmelidir. Aynı şekilde dünyanın muhtelif yerlerinde yaşayan Müslüman azınlıklara yönelik de işbirliğine ihtiyaç var. Bilhassa bölgemizde meydana gelen sorunların onlara taşınmaması için ciddi bir ortak çalışmaya ihtiyaç var.”