7 Haziran seçimlerinin ardından artan terör olayları ve faili meçhul cinayetler, 1990’lı yıllara damgasını vuran “kontrgerilla” tipi yapılanmaları yeniden gündeme getirdi. Özellikle, son iki buçuk ayda yaşanan terör olayları, halk ayaklanmaları, gazete ve gazetecilere yönelik saldırılar ile katliamların aydınlatılmaması, “kontrgerilla” tartışmasının fitilini yeniden ateşledi. Yeni Türkiye’nin, “kontrgerilla” yapılanmalarının izi ise ölüm üçgeni olarak anılan Düzce-Sapanca-Adapazarı hattında ortaya çıktı. Söz konusu hatta yer alan bazı çiftliklerde, gençlere silahlı eğitim verildiği belirlendi. Söz konusu eğitim, Ankara’da tedirginliğe yol açtı. Kontrgerilla çiftliklerinin hikâyesi şöyle:

AT ÇİFTLİĞİNDE “POLİSTEN KAÇMA” EĞİTİMİ

Yeni kontrgerilla tartışmasının fitilini ateşleyen “çiftlikler”, Düzce’nin Kaynaşlı İlçesi’nde bulunuyor. Çiftlikler kayıtlarda “at çiftliği” olarak geçiyor. Büyük araziler üzerine kurulu olan çiftliklerde, düzenli olarak Türkiye’nin değişik illerinden gelen gençlere eğitim veriliyor. Gençler, çiftliklere tatil amacı ile getiriliyor. Burada gençlere saldırı, yaralama, dövüş, polis takibine yakalanmama, ifade teknikleri gibi kontrgerilla eğitiminin pek çok unsuru paramiliter mantıkla anlatılıyor.

HÜRRİYET VE HAKAN SALDIRISI

Çiftlikler, İstanbul’da ikâmet eden iş adamlarının üzerine kayıtlı bulunuyor. Eğitimler, Emniyet’ten veya Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ayrılmış kişiler tarafından veriliyor. Eğitimlere bazen, AKP’ye destek veren suç örgütü liderleri de gelerek motivasyon konuşmaları yapıyor. Aynı çiftlikleri, hükümete yakın bazı köşe yazarları da ziyaret ediyor. Eğitim alan gençler, Türkiye genelindeki değişik illerden seçiliyor. Gençlerin büyük kısmı, Hürriyet Gazetesi’ne saldırının ardından gündeme gelen Osmanlı Ocakları’na kayıtlı kişilerden oluşuyor. Yine çiftliklerde eğitim gören bazı gençlerin ise AKP Gençlik Kolları üyelerinden seçilmesi dikkat çekti.

AKP’DE KONTRGERİLLA RAHATSIZLIĞI

Son dönemde yaşanan şiddet olaylarında, 90’lı yıllara damgasını vuran kontrgerilla türü yapılanmaların izine rastlanması Ankara’da büyük rahatsızlığa yol açtı. Özellikle AKP yönetiminde partinin şiddet olayları ile anılması büyük endişeye yol açtı. AKP’nin Gençlik Kolları Başkanı Abdurrahim Boynukalın’ın, “Hürriyet saldırısında” rol oynaması, bazı hükümete yakın yazarların “tehditleri” AKP içinde “ANAP’laştıkları sendromunun” oluşmasına yol açtı. Son olarak suç örgütü lideri olarak anılan Sedat Peker’in AKP için oy mitingi düzenlemesi, AKP yönetimindeki rahatsızlığı iyice arttırdı. Bazı AKP’li yöneticilerin, “Dört bakanın hesabını veremeden, şimdi de mafya liderleri ile anılır olduk” değerlendirmesini yapması dikkat çekti. Söz konusu rahatsızlıklar nedeniyle 1 Kasım seçimlerinin ardından siyasi ayrışma kaçınılmaz olarak görülüyordu.

Kaynak: Taraf Gazetesi / Hüseyin Özay