Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaklaşık bir saat görüştü. İki liderin görüşmesine “Kaç-Ak Saray” sohbeti damgasını vurdu. Çipras, Kılıçdaroğlu’nu Atina’ya davet etti ve ”Ama bizim sarayımız yok” dedi.

Sözcü'den Başak Kaya'nın haberine göre, Kılıçdaroğlu - Çipras görüşmesine, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız katıldı. Görüşmede Türkiye’nin AB üyeliği, Suriye’deki mülteci sorunu, Kıbrıs sorunu gündeme geldiği öğrenildi.

Kılıçdaroğlu, “Sorun Suriye’de çözüldüğü anda mültecilerin ülkelerini terk etmeleri de engellenmiş olur. Çözüm için Suriye’ye barış gelmesi gerekli” dedi. Çipras’ın ise, “Suriyeli mülteci sorunu, Suriye’de hiç kimsenin ülkesini terk etmek zorunda kalmadığı bir düzenin tesisi ile mümkün. Mülteci sorunu, bir sonuçtur” yorumunu yaptığı öğrenildi.

Çipras’ın Kıbrıs sorununa ilişkin, “Çözüm adadaki Rum ve Türk halkının vereceği karar ile çözülebilir. Garantör devletler olarak Yunanistan, Türkiye ve İngiltere’nin sürece dışarıdan müdahale etmediği, ada halklarının iradesine karışmadığı ortamın sağlanması gerekli” dediği belirtildi. Görüşmede, Türkiye ile Yunanistan arasındaki iyi ilişkilerin tesisinde önemli bir yer alan eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem da anıldı.

SARAY ESPRİSİ

Kılıçdaroğlu’nun görüşme sırasında “Bugün Cumhurbaşkanı’na ve bizim kaçak saray olarak adlandırdığımız yere gittiniz. Biz, oranın maliyetini bile bilmiyoruz” dedi.

Çipras’ın ise Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine, “Önemli olan oradaki estetik anlayış” yanıtı verdiği öğrenildi.

Çipras’ın bu sözleri gülüşmelere neden oldu. Çipras’ın görüşmenin sonunda,“Sizi Yunanistan’da görmeyi çok isterim, güzel bir ortamda ağırlamak isterim. Ancak bizim sarayımız yok” dediği belirtildi.

Görüşmenin ardından bir açıklama yapan Faik Öztrak, “Görüşmede mülteci sorunu, Kıbrıs ve Ege sorunları ve Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili sorunlar ele alındı. Hem Kıbrıs’ta hem de Türkiye’de iki ülke arasındaki kültürel faaliyetlerin daha da geliştirilmesi, iki ülke arasındaki samimi ilişkilerin güçlenmesine neden olacaktır. Suriyelilerin ülkelerine dönebilmesi için barışın gelmesi ve kendi ülkesinden kaçanları geri alabilecek bir güce kavuşması şart. Eğer insanlar Ege Denizi’ni geçerken canlarını kaybetmeyi göze alabiliyorlarsa,Türkiye’de ya da Avrupa tarafında alacağınız önlemlerle bu göçü durdurmanız mümkün değil. Bu göçü ancak ve ancak kaynağındaki sorunu gidererek durdurmanız gerekir.” dedi.

Kaynak: Başak Kaya / sozcu.com.tr