İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Emniyet'te yürütülen operasyon hakkında açıklama yaptı.
ortada terör örgütü (Selam Tevhid) olmadığı halde bir kurgu oluşturarak soruşturma başlatıldı. Selam -Tevhid soruşturmasında Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ı ve bakanlarının diğer ülke yetkilileri ile olan görüşmeleri kaydedildi.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan örgüt üyesi olarak dinlenip, kaydedildi.Soruşturmada 3 yıl süreyle 251'i hedef kişi, toplam 2280 kişi dinlendi. Emniyet İstihbarat Şubesi'nde görevli 39 şüpheli hakkında 21 Temmuz tarihli arama yakalama gözaltı talimatı verildi.
Şu ana kadar 15 kişi gözaltına alındı. İstanbul istihbarat şubesinde görevli 39 şüpheli hakkında verilen arama, yakalama ve gözaltı talimatının gerekçesi çok sayıda kişinin özel amaçla dinlenip kayda alındığı iddiası.
Gerçek amaçlarının casusluk olduğu belirlenen 76 Emniyet görevlisi hakkında yakalama ve gözaltı talimatı verildi. 52 şüpheli gözaltına alındı, diğer şahıslarla ilgili uygulamalar devam ediyor.
2011'de dört sayfalık bir ihbar mektubu üzerine başlayan Selam Terör Örgütü soruşturması eski Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen'in talimatıyla hayata geçti. Soruşturmayı daha sonra TMK Savcısı Adnan Özcan sürdürdü. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın açıklamasına göre 2280 kişi soruşturma kapsamında dinlendi.
Efkan Ala, MİT müsteşarı Hakan Fidan, Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan gibi isimlerin yanı sıra Mithat Sancar, Mehmet Bekaroğlu, Temel Kotil, İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Ahmet İnsel, Hakan Çelik, Ali Bayramoğlu, Ertuğrul Özkök, Nihal Bengisu Karaca, İsmail Küçükkaya gibi toplumun farklı kesimlerinden gazeteci, STK temsilcisi, akademisyenin de dinlendiği öne sürülüyor.
UĞUR MUMCU DAVASIYLA ADINI DUYURMUŞTU
Kudüs Ordusu (Tevhid - Selam) adlı şeriatçı örgütün adına, 2000 yılında Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun ölü şekilde yakalandığı baskında ele geçirilen dijital belgeler üzerinde yapılan inceleme sonrası ulaşıldı.
Bu bilgileri sonrasında Ankara ’da yapılan baskınlarda örgütün cephaneliğine ve yönetici kadrosuna ulaşıldı. Baskında yakalanan Mehmet Ali Tekin, Yusuf Karakuş, Abdülhamit Çelik, Muzaffer Dağdeviren, Fatih Aydın, Mehmet Şahin, Talip Özçelik ve Arif Tarı’nın 1993 yılında gerçekleştirilen Uğur Mumcu suikastinin de failleri olduğu ileri sürüldü. Aynı zamanda bu örgütün Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı’ya yönelik bombalı saldırıları yaptığı da iddia edildi.
Uğur Mumcu Davası iddianamesinde yer verilen bilgilere göre bu örgüt, iki ayaktan oluşuyordu. İlki, 1979’da İran’da Devrim Muhafızları bünyesinde kurulan Kudüs Ordusu’ydu. Bu grup, İran Devrimi’nden etkilenen Türkiye ’deki kimi İslamcıları İran’da eğitip geri göndermişti. Sonra bu grup, Türkiye’de örgütlenmeye başladı ve silahlı eylemler gerçekleştirdi. Fakat hiçbir eylemini üstlenmedi.
Grubun bir diğer ayağı, 1985’te Nurettin Şirin tarafından çıkarılan İstiklal ve onu izleyen Şahadet dergileri ile 1989’da yayınlanan Tevhid dergilerinin birleşmesiyle oluştu. İran tarafından finanse edildiği ileri sürülen grup, 1993’ten itibaren Selam gazetesini çıkardı. Bir yıl sonra da Selam ve Kültür Dayanışma Vakfı’nı kurdu.
Daha sonra grup ‘Selam’ adıyla anılmaya başlandı. Bu yayıncılık faaliyeti 1990’ların sonlarına kadar sürdü. Grubun yasadışı Hizbullah’ın İlim ve Menzil gruplarıyla ilişki kurduğu, üniversite gençliği arasında oluşturulan gruplarla başörtüsü eylemleri yaptığı ifade edildi. (EDK)