Berkin Elvan’ın polisler tarafından vurulduğu noktada keşif yapılması talebi,skandal bir gerekçeyle reddedildi. Mahkeme keşfin "hem zahmetli hem masraflı" olduğunu, devletin zarara sokulmasının bir suç olduğunu söyledi.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Bildirici’nin Berkin Elvan’ın polisler tarafından vurulduğu noktada keşif yapılması talebi, İstanbul (Nöbetçi) 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde skandal bir gerekçeyle reddedildi. Mahkeme keşif talebini reddederken bunun "hem zahmetli hem masraflı" olduğunu, devletin zarara sokulmasının bir suç olduğunu belirtti.
NİÇİN SONUÇ ALINAMADIĞI ORTAYA ÇIKTI
Fırat Haber Ajansı'nın haberine göre, Gezi Parkı eylemleri sırasında başından biber gazı fişeğiyle vurularak öldürülen 14 yaşındaki Berkin Elvan soruşturmasında aylardır niçin hiçbir adım atılmadığı ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Bildirici’nin Berkin’in vurulduğu noktada keşif yapılması talebi, daha önce hiç rastlanmadık bir şekilde mahkeme tarafından reddedilirken, gerekçe olarak da bu işin çok zahmetli ve masraflı olacağının, devletin zarara uğratılacağının ileri sürülmesi tepki yarattı.
Halkın Hukuk Bürosu avukatları, nisan ayında Berkin’in polisler tarafından vurulduğu Mithatpaşa Caddesi ile Gaziler Sokağı’nın kesiştiği noktada keşif yapılmasını talep etmişti.
"ÇOK ZAHMETLİ VE MASRAFLI"
Savcılık bu talebi İstanbul 2.Sulh Ceza Mahkemesi’ne iletti. 1 ay sonra verdiği kararla talebi reddeden mahkeme skandal bir karar verdi.
İşte İstanbul 2.Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar: “Keşfin soruşturma aşamasında yapılması, keşfin kovuşturma aşamasına bırakılması ve hükmü verecek mahkemenin keşif faaliyetlerinin yerine getirmesinin beklenmesi durumunda bazı delillerin kaybolması tehlikesinin bulanabilmesi yanında, hükmü verecek mahkemenin bulunduğu yerden uzak olan olay yerine duruşma sırasında keşif yapmak üzere gidilmesi muhakemeye katılanlar açısından hem çok zahmet, hem çok masraf gerektirilebilir olmasından kaynaklanmaktadır.”
Mahkemenin kararında devamında ise şöyle deniyor: “Tanık beyanlarının Cumhuriyet Savcılığı makamında alınabileceği, bunun için ayrıca keşif yapılmasının soruşturma aşamasında zaruri olmadığı, yapılması talep edilen keşfin kovuşturma aşamasında asıl mahkemesince zaten yapılacak olması da göz önünde bulundurulduğunda; yapılması istenilen keşif uygulamasında hukuki yarar bulunmadığı gibi, gereksiz yere keşif yaparak haksız menfaat sağlama ve devleti zarara uğratma şeklinde ortaya çıkan davranışların görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı… dikkate alındığında talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.”
SAVCIYA ABA ALTINDAN SOPA GÖSTEREN KARAR
Kararı değerlendiren Halkın Hukuk Bürosu avukatları, Sulh Ceza Mahkemesi’nin bu ret kararının hiç alışılmadık bir uygulama olduğuna dikkat çektiler. Soruşturmanın amirinin savcı olduğunu hatırlatan avukatlar, “Eğer bir suçlama hazırlamak için savcı keşif yapmaya ihtiyaç duyuyorsa Sulh Ceza Mahkemesi, bırak bunu mahkeme yapsın diyemez. Çünkü savcı olay yerinde karşılaştığı duruma göre suçun vasıf ve mahiyetine karar verecektir” değerlendirmesini yaptılar. Mahkemenin yalnızca ret kararı vermekle kalmadığını, aynı zamanda savcıya yönelik tehdit manası taşıyan bir gerekçe yazdığını da belirten avukatlar, keşifle devletin zarara uğratılacağı ve bunun görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağını ifade eden mahkemenin aslında savcıya aba altından sopa gösterdiğini vurguladılar. (EDK)