Cumhurbaşkanı Erdoğan’a armağan edildiği ileri sürülen kaçak villalardan ikisi ‘resmen’ görünmüyor.
Erdoğan’a armağan edildiği savlanan Latif Topbaş ve ailesine ait villalardan ikisinin devletin hiçbir kurumunda resmi kaydı olmadığı ortaya çıktı.
Geçen yıl İzmir İl Özel İdaresi’nin kapanmasına sayılı günler kala iki kaçak yapının tamamlanmak üzere olduğunun kamuoyuna yansıdığını belirten dönemin İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, İzmir İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İrfan İçöz tarafından villaların tespit edilmesi için belirlenen ekibin engellendiğini söyledi.
Değirmenci “Burada da İzmir liman soruşturmasında olduğu gibi devreye girildi. Bu hediye edildiği söylenen ve son yapılan iki villa olduğu belirtiliyor. Adeta dokunulmaz villalar. Bunlara ilişkin ruhsatsız ve kaçak olduğuna dair devlet kaydı yok” dedi.
GÖREVDEN ALINDILAR
Değirmenci eski İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç ile eski Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ata Erpolat’ın bu villalar nedeniyle görevden alındığını savlayarak
“Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da bu villalar nedeniyle partisinden uzaklaştırıldı. Bu villalara dokunan yanıyor. Bilirkişi incelemesinde adeta karadan ve denizden askerler tarafından kuşatılmıştı” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından villalaların bulunduğu alanın Sit derecesinin 1’den 3’e düşürülmesine karşı dava açan avukatlardan Şehrazat Mercan ise bu villalara ilişkin kayıt olmadığını, villaların kime ait olduğunun artık daha fazla merak uyandırdığını vurguladı.
KURULDAN TARTIŞMALI KARAR: Villa dik ama ağaç dikme!
Urla’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da armağan edildiği öne sürülen kaçak villaları görmezden gelen ve villaların bulunduğu alanın SİT derecesini 1’den 3’e düşüren İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Urla İskele Mahallesi’ndeki 3 dönümlük tapulu Sit arazisine zeytin ve meyve ağacı diken Mustafa Ural’dan ağaçları sökmesini istedi. Kurul, aldığı kararların “mahkemenin üzerinde olduğunu” da öne sürdü.
8 yıllık zeytin ağaçlarını söktürmemek için direnen arazinin sahibi Ural’a, İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından dava açıldı. Yargıtay’a kadar giden süreçte mahkemeler Ural’ı haklı gördü.
'HUKUK GASP EDİLDİ'
Ural’ın avukatı Halil Alagöz, kurulun başka işi yokmuş gibi Urla Belediyesi’ne “ağaçları sökün” yazısı gönderdiğini söyledi. Alagöz, “Kurulun bu taleplerinden sonra onlara dilekçe yazdık. Bize ‘mahkeme kararı ne olursa olsun bizi bağlamaz. Kurulun aldığı karar mahkemenin üstündedir’ denildi.
Bu yanıt hukukun gasp edildiğinin, hukukun bitirildiğinin göstergesi. Çünkü hiçbir kurulun kararı kanunların önünde değil. Biz demokratik bir ülkeyiz. Tüm bunları yapanlar güzelim koya kurulan kaçak villaları umursamıyor” dedi.
Kaynak: Cumhuriyet / Emre Döker