Ben artık Cem Yılmaz Morgül'üm

Hürriyet yazarı Sibel Arna, son günlerin fenomeni Yılmaz Morgül ile buluştu, merak edilenleri sordu.. İşte o röportaj...
Bütün sanatçılar hem deli hem dâhidir. Tıpkı benim gibi, Fazıl Say gibi, Bedri Baykam gibi, Orhan Pamuk gibi...” Bunlar, yeni ikoncan Yılmaz Morgül’ün sözleri. Salvador Dali’nin hayatında da kendinden parçalar buluyor. Çektiği amatör videolarla fenomen olan Morgül, olay yaratacak açıklamalarıyla karşınızda...

Türk sanat musikisinin en beyefendi, en ağır adamıyken ne oldu da bizi gülmekten altımıza kaçırtacak kadar pervasız bir komiğe dönüştünüz? 

7 yıl boyunca New York’da cilt kanseri tedavisi gördüm. Tıbbi tedavimin büyük bir bölümü psikolojik ve parapsikolojik terapi seanslarından oluşuyordu. 7 yıl sonunda iyileştim ama hayatı hiç yaşamadığımı anlatım. 6 yaşından babamı ve ablamı peşisıra kaybettiğim günden beri çalışıyorum, aklına her gelen işi yaptım, aileme bakıyorum ve sürekli bir kalıba girmek için kasıyorum. Geriye baktığımda baktım, ne çocukluk ne gençlik yaşamışım. Ve ben hepsini geri çağırmak istedim. Kanser illetini defedince karar aldım.  Kendimi çocukluk ve gençlik hücreleriyle donattım ve sahalara yeni bir Yılmaz olarak geri döndüm. Hem çocuğum, hem ergenim, hem gencim ama bundan böyle her daim neşeliyim. Kendimi insanları mutlu etmeye adıyorum. Tek motivasyonum da yaptığım yardım konserleri. Hasta çocukların, hasta insanların faydasına çalışarak ruhumu besliyorum. Biliyorsunuz ben…

 

Fazlaca biliyoruz yaptığınız yardımları… Hatta yapılan iyiliğin bu kadar çok dillendirmesinin günah olduğunu söyleyip, rahatsızlığını dile getirenler var…

Benim için kimse böyle bir şey demez.


E, diyorlar.

İnanın ben de söylemek istemiyorum, söyle Yılmaz diyenler birlikte çalıştığım 228 sağlık sosyal yardım vakfının yöneticileri. Tek kuruş almadan 17 yılda 3000’in üzerinde konser verdim.  Peşimden yeni modeller gelsin diye söylememi istiyorlar. İsimlerini söylemem benim ayıbım olur ama bu ülkesinin sözde starları bu derneklerden o kadar uçuk rakamlar istiyorlar ki herkes çaresiz kalıyor. Yoksa ben kimseye inançlarımı satmıyorum. Yalakalık yapmak için ezan okuduğumu falan gördünüz mü?

Yeni Morgül sabahları nasıl uyanıyor? 

Allah’a şükretmeyi hiç unutmam, çünkü o her sabah beni uyandırmayı unutmuyor. Sonra beni en iyi hissettiren kıyafetlerimi giyiyorum. Cebimdeki paraya göre bir öğün bile olsa en güzel yemeği yiyorum. Kendimi en iyi hissettiren arkadaşlarımla görüşüyorum. Depresif insanın hayatımda yeri yok artık. Günüm boşsa birlikte yaşadığım anneme ayırıyorum.

 Bu yaşta hâlâ aileyle yaşamak biraz tuhaf değil mi? 

Yo değil, çok eğlenceli. Hem annem artık yürüyemiyor, o benim evladım, onu yanımdan ayıramam.

Özel arkadaşlarınız eve gelebiliyor mu? 

Tabii canım. Ablalarım, abilerim evli artık, herkesin kendi evi var. Annem, annemin bakıcısı hanım ve ben birlikte yaşıyoruz. Arkadaşlarım gelir, yeriz, içeriz, çalar, söyleriz, dansımızı da yaparız.

 Bayram için çektiğiniz videoda “Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğime, deli olurum dünya benim kahrımı çeksin!” dediniz. Deli misiniz gerçekten? 

Bütün sanatçılar hem delidir hem dâhidir. Benim gibi, Fazıl Say gibi, Bedri Baykam gibi, Orhan Pamuk gibi... Onlara duyduğum hisse körü körüne aşk diyebilirsin. Fazıl’a, Bedri’ye, Orhan’a âşığım. Örnekleri de çoğaltabilirim. Salvador Dali’nin hayatında da kendimden parçalar buluyorum. Valla deli ya da dâhi sıfatların bir anlamı yok, ben artık güldüren bir adamım. Bundan böyle Cem Yılmaz Morgül’üm. 

Kaynak: Hürriyet

    :

    :

    :

    :

    "Ben artık Cem Yılmaz Morgül'üm" hakkında Tweetler

    DİĞER MEDYA HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete