Kösem Sultan'ı aynı isimli kitapla bu sefer Doç. Dr. Özlem Kumrular kaleme aldı.
İktidar hırsı, entrika, aşk ve gözyaşı... Onun döneminin en kısa özeti. Yedi saltanat gördü, devlet yönetiminde bulundu, mücevherleri çok sevdi.... Kösem Sultan'ı aynı isimli kitapla bu sefer Doç. Dr. Özlem Kumrular kaleme aldı. Diziyi ekranda izlemeye 10 dakikadan fazla tahammül edemediğini söyleyen Kumrular, hem ekrandaki hem de tarihteki Kösem'i anlattı.
Hürriyet'ten Hakan Gence'ye konuşan Kumrular şunları söyledi:
Kösem Sultan’ın hayatını “Hazır dizi başlayacak, kitabı da çok satar’ diye mi yazmaya karar verdiniz?
Hayır. Geçen sene eylül ayında Halil İnalcık Hoca’yla bir röportaj yapmıştım. Bana “Sen bir Kösem kitabı yazsana” dedi. Yalnız diziyi duyduktan sonra kitabı diziye yetiştirmek istedik.
Araştırmalar sonucunda Kösem gözünüzde nasıl bir kadın olarak canlandı?
Avrupa’daki çağdaşlarıyla karşılaştırdığımızda, en hayal kırıklığına uğratan yanı, sanat ve edebiyatla hiç ilgilenmemiş olması. El yazıları çok kötü. Mesela o dönem saraya giren kadınların birçok dil konuşması gerekiyor... Ama Kösem’de bunlar yok. Dönemin saraylı kadınlarının kültürel olarak çok gerisinde.
Kitap, Kösem adına yeni ne söylüyor?
Kösem’in Ahmed’in nikâhlı eşi olduğu ilk kez bu kitapta yazılıyor. Bu bilgi bence dizinin de kaderini değiştirecektir.
Böyle bir bilgi nasıl ortaya çıkmamış?
Çünkü Venedik arşivinde bulunan Osmanlıca bir belge. Ortaya çıkması dil engeline takılmıştır. Bu belge IV. Murad başa çıktığı zaman saraydan Venedik’e gönderilmiş. Ayrıca Kösem’in başka kaynaklarda adı geçmeyen iki çocuğu daha olduğunu yine mektuplarda görüyoruz. İsimleri Orhan ve Selim. Ama yaşlarının çok küçük olduğu belirtiliyor. Ama iki çocuğun sadece bir belgede geçmesi bizde de şüphe uyandırıyor.
‘Muhteşem Yüzyıl: Kösem Sultan’ı izlediniz mi?
Biraz, ilk sahneleri güzeldi ama sonrasına 10 dakika dayanabildim. Mesela Hülya Avşar, diziyi götürmüyor. Ritmi durduruyor. Hatalar da çok fazlaydı.
MUHTEŞEM YÜZYIL KÖSEM'DEKİ ASLAN'IN HİKAYESİ
Ne gibi?
Mesela Ahmed tahta çıktığında 13 yaşında. Ama dizideki Ahmed sulak yerde büyümüş gibi. Ayrıca çok feminen buldum.
Dizide Ahmed bir tabloda Anastasia’yı (Kösem) görüyor. Ve Safiye Sultan ona tahta geçme hediyesi olarak Anastasia’yı bulup hediye ediyor... Bu da yanlış bilgi mi?
Tamamen yanlış bilgi. Bosna paşası Ahmed’in annesine Anastasia’yı (Kösem) hediye ediyor. Belki de amacı o zamanlar Ahmed’in annesine yanaşmak.
Peki Anastasia (Kösem) aslında nereli?
Anastasia ismi zaten 17. yüzyıldaki kurgu bir romandan uydurularak yazılmış. Yunan asıllı. Mektuplarında “Helbette” diyor. Bugün sadece Pontus bölgesinde kalan bir kullanım. Buradan da zaten Yunan olduğu anlaşılıyor.
Muhteşem Yüzyıl Kösem'in kadınları
Dizide Safiye Sultan’ı (Hülya Avşar) uzun süre izleyecek gibiyiz. Oysa sizin kitabınızda Ahmed tahta çıkar çıkmaz Safiye Sultan’ı saraydan yolluyor...
Evet, doğrusu da bu. Safiye hemen saraydan gönderilmeliydi. Safiye son dönemde askerle de arasında sürtüşmeler çıkan, sarayda kalmaya devam etse daha da ciddi sorunlar çıkarabilecek problemli bir kadın.
Peki Beren Saat’ten Kösem Sultan nasıl olur?
Olmaz. Çünkü üzerine yapışan bir Bihter rolü var. Meryem Uzerli o açıdan çok şanslıydı. Ayrıca Kösem çok masum bir kadın değildi. Beren Saat’in yüzündeki o masumiyetle Kösem çelişiyor. Bir de Kösem hükümet gibi kadındı. Beren o otoriteyi temsil edemiyor.
KÖSEM SULTAN İLE HÜRREM SULTAN ARASINDAKİ FARKLAR
KÖSEM SULTAN
- Sanatla hiç ilgilenmemiş.
- Hürrem’e göre kartlarını daha açık oynuyor.
- Basiretli, işini çok iyi beceren bir kadın. Tutkularına yenilecek bir karakter değil.
- Güce âşık bir kadın. Üç oğlunun bu sebeple ölmesine göz yummak zorunda kalıyor.
- Paraya tutkun, mücevher seviyor.
- Hürrem’e göre daha duygusuz.
- Ahmed ve Kösem fazla politika konuşmuyordu.
HÜRREM SULTAN
- Kösem’den daha entrikacı.
- Tutkulu bir kadın.
- Kösem’in aksine hiçbir zaman resmi bir güçle yönetime geçemiyor. Perde arkasından yönetiyor. Bütün enerjisini oğlunun başa gelmesine akıtıyor.
- Çok daha romantik.
- Hürrem ve Kanuni arasında politik sohbetler daha çok yapılırdı.
Kaynak: Hakan Gence / hurriyet.com.tr