CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:

"PM'nin değerli üyeleri, çok sorunlu bir zamanda PM'yi gerçekleştireceğiz.

Hep şu soruyu sordum. Vatabndaşlar da sorsun. Türkiye neden tarihin en derin krizini yaşıyor? Kim yapıyor bunları?
Düşmansa kim o düşman? Ülkeyi yönetenler kimler?

Seçim meydanlarına çıktılar vaatlerde bulundular. Vaatler dışında farklı atmsofer içinde. 78 milyon vatandaş aynı kaygılarını paylaşıyor. Türkiye nereye gidiyor? Herkes can derdinde.

"BUNUN ADI OTORİTER REJİMDİR"

Bütün bunları tartışılırken aydınlar tutuklanıyor. Aklın kabul edeceği bir şey değil. Düşüncesini açıkladı diye akademisyen hapse mi atılır? Hangi hukuk bunu öngürüyor?

Muzaffer Kaya, Esra Mungan, Kıvanç Ersoy üçü de öğretim üyesi. Gözaltı, tutuklama ve hapse atıyoruz. Bu olay demokrasiye vurulan en derin darbedir. Kendinizi artık dünyaya anlatamazsınız. Hangi gerekçeyle anlatacaksınız?
Beğenmeyebilirsiniz, yalnış diyebilirsiniz

Bu 12 Eylül darbe dönemlerinde yaşadıklarımız yaşanması anlamına geliyor .DGM'ler vardı.. Sulh Ceza oldu iktidarın sopası yine. Demokrasi artık bizim ülkemizde yok. Bunu her yerde söyleyebilirsiniz.

Şiddeti açıkça övüyorsanız yasaktır. Irkçılık, nefret söylemi yasaktır. Nereden nereye geldik. Hitler faşizminde kaçan akademisyenleri sahiplenen Türkiye'den akademisyenleri tutuklayan Türkiye'ye. Bunun adı otoriter rejimdir.

"KRALDAN ÇOK KRALCISINIZ"

Eğer Türkiye'de demokrasi kan kaybediyorsa sorumlusu havuz medyası ve orada yazanlardır. Her yanlışı övenler en büyük yanlışı yapıyorlar. Batsın sizin aydınlığınız. Kraldan çok kralcısınız. Adınız havuz medyası bu ayıp bile yeter.
"Medya özgür değilse demokrasi rafa kalmıştır."

İlk söyleyen ben değilim. 30 Mart 2015 ilk söyleyen diktatör bozuntusu... "Parlamenter sistem bekleme odasına girdi" diyor. "Ben onu da tanımıyorum" diyor. İlk tepkiyi vermesi gereken TBMM Başkanı'ydı. Tepki göstermesi gerekiyor.
Korkularından tepki göstermiyorlar. TBMM korkacak insanların koltuğu değildir. Yürekli insanların koltuğu, hakkını vermek lazım o koltuğun.

"AKP TERÖRE YARDIM VE YATAKLIK YAPTI"

Terör örgütlerine yardım yataklık yapan AKP yöneticileridir. Oy alıp ülkeyi yönertmek yerine PKK'ya yardım yapanlar bunlardır. Örnek de veriyoruz.

2014'te PKK'nın konuşlandığı yerlerle ilgili olarak güvrenlik güçleri bize izin verin diyor. 290 yazı yazıyorlar, silahlı unsurlar var. 282'sine hayır diyorlar. Kim diyor AKP'nin başbakanı ve bakanları diyor. Bu yardım yataklık değil midir? Bunları tutuklayacağınıza akademisyenlerden ne istiyorsunuz.

Sadullah Ergin, 26 Ocak 2013... "Öcalan bölgenin reel politiğini iyi değerlendiriyor" diyor. CHP'li biri söylese kıyamet kopardı. Bu yardım değil midir?

Yiğit Bulut, Jöleli... "Öcalan Türkiye'nin önün açıyor." Kazara CHP'li söyleseydi yer gök inlerdi.

Yasin Aktay, AKP Genel başkan yardımcısı... "Öcalan geleceği iyi okuyor"

31 Ocak 2014 Mehmet Metiner... "Öcalan demokrasiye katkı sağlıyor" Analar ağlıyor demokrasiye katkı sağlıyormuş.

Beşir Atalay 7 Haziran 2014... "Öcalan'ın düşünceleri bizim de düşüncelerimiz" Bir üyemiz bunları söyleseydi...

Efkan Ala 7 Haziran... "PKK ile AKP doğrudan görüşüyoruz." Daha delil mi arıyorsunuz? Gayet açık ve net söylemiş.

Yalçın Akdoğan 8 Haziran... "Öcalan'ın olaylaır okuma becerisi var"Sen okuyamıyorsun.

19 Ekim 1015 Orhan Miroğlu... "PKK terör örgütü değildir" diyor. Bunlar yardım yataklık değil mi? Bildiride bunlar var mı?

"SAVCILARA SESLENİYORUM"

Savcılara sesleniyorum. Namuslu bir cumhuriyert savcısı istiyorum. Yardım yataklık yapan siyasal parti Türkliye yönetmeye kalkıyor. 14 yılda terör bataklığına sürükledi. Yürekli, cesur anasından helal süt emmiş bir savcı istiyorum. 3 akademisyeni hapse atacaksın bütün bu rezalete göz yumacaksın.

BUNLAR VATANA İHANET DEĞİL Mİ?

13 Şubat 2016'da PKK çözüm sürecinde 200 bin kilo bombayı şehirlere sakladı. Savcıların aklına gelmiyor mu bunlar olurken emniyet, istihbarat ne yapıyordu. Vergi daireleri, mahkeme kurdular sessiz kaldı hükümet. Asker alma dairesi kurudular. Şehirlerde yol kontrolü yaptılar .Bu yardım yataklık değil mi? Şehitlerin sorumlusu bu değil mi? Vatana ihanet değil mi? Bu savcılar nasıl bir eğitim gördü?Görevleri Cumhuriyeti değildir. Siyasal partinin kölesi olmak savcılara yakışmaz. Akademisyeni tutukla sırtı kalın olana dokunmuyorsun. O zaman o makamda oturmayacaksın.

"BUNLARIN GİTMESİ LAZIM"

Seçimlere 7 Haziran terörsüz ortamda girdik. Sonra terör bütün coğrafyayı kapsadı. Millet kaosı seçti diye açıklama yaptılar millete güvenmediler. Ya bize oy verin ya da terör artar dediler. İstikrar bozluır dediler. Hiç birisi olmadı.

Bu işin sorumlusu kim? Ülkeyi bu hale kimler getirdi? Her seferinde düşman yaratıyorlar .Sorumluluklarını halktan kaçırmak istiyorlar Hitler taktiği bu.

Yoksa bu işin sorumlusu bu ülkeyi yönetenler mi? Eğer onlarsa hepimize görev düşüyor. Bunların gitmesi lazım."