Usta oyuncu Füsun Demirel, pazar günü gazetemizde yayımlanan söyleşisindeki ifadeleri çarpıtırılarak sosyal medya üzerinden linç edildi.
Füsun Demirel sosyal medyadaki lincin ardından ATV’de yayımlanan NTC Medya yapımı “Aile İşi” dizisi kadrosundan da çıkartıldı.
Türkiye sineması tarihinde önemli yere sahip, sanat dünyasının bilhassa kadın, çocuk ve insan hakları, demokrasi, düşünce ve ifade özgürlüğü ile LGBTİ hakları konusunda sözünü sakınmayan kadınlarından, usta oyuncu Füsun Demirel, pazar günü gazetemizde yayımlanan söyleşisindeki ifadeleri çarpıtırılarak sosyal medya üzerinden linç edildi.
Söyleşide “Oynamak istediğiniz bir rol kaldı mı?” sorusuna, “Çok var. Mesela o dağlardaki gerilla kızları oynamayı çok istedim. Belki bir gerilla annesi olurum artık ya da anneannesi. Kadınların özgürleşmesi adına çalışmak ve üretmek istiyorum. Bütün bir hayatımı buna adadım. Ölene kadar da devam edeceğim. Her şeye rağmen inadına kahkaha!” yanıtını veren Demirel, sözleri çarpıtılınca hakkındaki ‘yargısız infaz’a yönelik bir açıklama yaptı
ATV KADRODAN ÇIKARDI
Açıklamada, “Psikolojik olarak çalışmamı gerektirecek rollerde oynamayı her zaman istedim. Oyuncunun girdiği karakter, oyuncunun ideolojisini tam olarak yansıtmadığını belirtmek zorunda hissediyorum” demiş ve şöyle devam etmişti: “(...) Gerilla, yaratılmaya çalışılan algı gibi; sadece PKK ile özdeş bir kavram değildir. Dünya tarihinde birçok mücadele alanında gerillalar vardır, bu röportajda salt bir mücadele alanını örnek vererek gerilla oynamak istiyorum demedim.
Bahsettiğim ve çok etkilendiğim İtalya iç savaşında faşistlere karşı mücadele vermiş, ülkesinin kurtuluşu için savaşmış milis kadınlardır. Sözlerimde bu savaşı destekleyen, körükleyen herkese ve her kesime eleştiri var. Düşüncelerimin savunmasını yapmaya mecbur kaldığım için derin üzüntü içerisindeyim” demişti.
Açıklamada, “Psikolojik olarak çalışmamı gerektirecek rollerde oynamayı her zaman istedim. Oyuncunun girdiği karakter, oyuncunun ideolojisini tam olarak yansıtmadığını belirtmek zorunda hissediyorum” demiş ve şöyle devam etmişti: “(...) Gerilla, yaratılmaya çalışılan algı gibi; sadece PKK ile özdeş bir kavram değildir. Dünya tarihinde birçok mücadele alanında gerillalar vardır, bu röportajda salt bir mücadele alanını örnek vererek gerilla oynamak istiyorum demedim.
Bahsettiğim ve çok etkilendiğim İtalya iç savaşında faşistlere karşı mücadele vermiş, ülkesinin kurtuluşu için savaşmış milis kadınlardır. Sözlerimde bu savaşı destekleyen, körükleyen herkese ve her kesime eleştiri var. Düşüncelerimin savunmasını yapmaya mecbur kaldığım için derin üzüntü içerisindeyim” demişti.
TARIK AKAN: KORKMUYORUZ, YILMIYORUZ, YOLA DEVAM
“Bu tür bir vak’a ilk defa gerçekleşmiyor. Bu iktidar kurulduğu günden beri yüzlerce kez bunu yaşadık. Gazetem Cumhuriyet’i canı gönülden tebrik ediyorum. Bu olayların her zaman yanındaydı, her an manşet yaptı. Bravo diyorum gazeteme. Biz sanatçı olarak her zaman, her an bu tür vakaların hep karşısında olduk ve olacağız. Korkmadan, yılmadan yolumuza devam etmeye çalışacağız.”
ŞEBNEM SÖNMEZ: LİNCİ DE GÖĞÜSLEMEYE HAZIRIZ
“Hem sosyal hem hukuk açısından son derece yanlış bulduğumuz bir durumdur. Hem insan hem oyuncu hem oyuncular sendikası olarak her zaman yanında olacağımız biridir. Zaten gözden çıkardıkları, üstüne gitmek için hedefe koydukları biri de olabilir Füsun Demirel çünkü hayat görüşü, düşünce dünyası bakımından tehlike arz edebilir belli bir görüşe sahip insanlar açısından. Hayatımızı gözler önünde yaşayan, düşüncelerimizi özgürce ifade etmenin gerekliliğine inanan insanlarız. Bunun karşılığında linç edileceksek, onu da göğüslemeye hazırız.”
LEVENT ÜZÜMCÜ: YAZIK İTİBAR CİNAYETİ İŞLEYENLERE
“Füsun Demirel’in yaşadığı ne ilk, ne de son olacak. Bu tarz durumları yaratmak için bir devlet memuru gibi maaşla çalışan insanlar var. Bu insanların hitap ettiği kesim kendi çok değer verdiği ırkının dilinde okuyup yazamayan insanlar. Küçük troller insanların hayatlarına, ekmeklerine, kariyerlerine fütursuzca saldırabiliyorlar. Çünkü bu yalanların hesabını kimse sormuyor onlardan. Bir gururları, vicdanları ve onurları olmadığı için satabilecekleri tek şey olan bir parça insanlıklarını satıyorlar. Yazık bu insanları düşürenlere, üç beş kuruş için itibar cinayeti işleyenlere..."
Kaynak: Ezgi Atabilen - cumhuriyet.com.tr