Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Can Dündar, görevi devralışının ardından ilk yazısını yazdı.
"Cumhuriyet" başlıklı yazısında Can Dündar, gazeteciliğe ilk başladığı yıllardan başlayarak Cumhuriyet gazetesi ile ilişkisini paylaştı. Can Dündar, "35 yıl önce, Cumhuriyet manzaralı bir büroda mesleğe ilk adımlarını atan o stajyer muhabirin heyecanıyla başlıyorum işe.." diye yazdı.
İşte Can Dündar'ın bugünkü yazısı
YANKI BENİM GAZETECİLİK OKULUM OLDU
Ankara Konur Sokak’taki üç katlı binanın merdivenlerini tırmandım. Üzerinde “Yankı Dergisi” yazan kapıyı çaldım.
Salonda, sırtı balkona dönük oturan Yazı işleri Müdürü Ömer Tarkan’ın karşısına kuruldum.
Kalktığımda artık gazeteciydim.Üniversite 2’ye geçmiştim. Harika bir büroya düşmüştüm.
Derginin sahibi ve yöneticisi Mehmet Ali Kışlalı gerçek bir okuldu. İlk ustam oldu.
Üniversiteden hocam Prof. Ahmet Taner Kışlalı, derginin yazar kadrosundaydı. Girişin tam karşısındaki odadan Hıncal Uluç’un kahkahası yükseliyordu.
Kimler yazmıyordu ki:
Ertuğrul Özkök, Emre Kongar, Mehmet Yakup Yılmaz, Avni Özgürel, Yalçın Küçük, Kurthan Fişek, Hikmet Bila ve diğerleri...
4 yıl çalıştığım Yankı, benim gerçek gazetecilik okulum oldu.
CUMHURİYET MANZARALI BALKON
Konur Sokak, Başkent’in Babıâli’siydi.
27/7’de Yankı Dergisi vardı.
24/4’te Cumhuriyet Gazetesi...
Balkona çıktığımda Cumhuriyet bürosunu görürdüm.
Ankara temsilcisi koltuğunda Hasan Cemal oturuyordu. Biz yeniyetmelerin efsanesi Uğur Mumcu orada çalışıyordu. Mustafa Ekmekçi’nin odası ziyaretçilerle dolup taşıyordu.
Ve o büro, geleceğin yayın yönetmenlerini yetiştiriyordu:
Sedat Ergin’i, Yalçın Doğan’ı, Ufuk Güldemir’i...
ARKAMIZDA MİLLİ MÜCADELE YANIMIZDA GEZİ...
Dün, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nun genel yayın yönetmenliğim için görev çağrısını alınca, Konur Sokak günlerine döndüm.
Karşı balkondan gıptayla baktığım, zorlu günlerdeki cesaretine hayran kaldığım, yazarlarını örnek aldığım Cumhuriyet’i düşündüm.
Arkamızda milli mücadeleyle başlayan bir tarih ve bir büyük gelenek var.
Yanımızda, Gezi ruhuyla canlanmış, gençleşmiş, güçlenmiş mücadele azmi...
Başucumuzda, bize ışığıyla yol gösteren, yitirdiğimiz ustaların fotoğrafları...
Bize düşen, sâri bir hastalık gibi yayılan umutsuzluk, yılgınlık dalgasını kıracak bir cesaretle, gazetenin -istisnasız- bütün birikimini sahiplenip seferber etmek, onu yeniliklerle beslemek, dayanışma içinde, daha geniş kitlelere ulaştırmaya gayret etmek...
35 yıl önce, Cumhuriyet manzaralı bir büroda mesleğe ilk adımlarını atan o stajyer muhabirin heyecanıyla başlıyorum işe..
Aynı kararlılıkla, aynı inançla...
Kaynak: Cumhuriyet