Ukrayna’nın başkenti Kiev’de boğazı kesilerek öldürüldüğü söylenen işadamı Cevdet Emir Şaşmaz ile ilgili her geçen gün yeni bir iddia ortaya atılıyor. Olay öylesine karmaşık hale geldi ki, bazı magazin sitelerinde Şaşmaz’ın aslında öldürülmediği, adının karıştığı bir olaydan sonra öldürülme korkusuyla bu senaryoyu uydurduğu iddiaları bile yer aldı.

Cevdet Emir Şaşmaz’ın ölüm haberini ilk olarak eşi Nazlı Hamarat, İnstagram hesabından duyurdu. Ondan 1 gün sonra bu kez model-tasarımcı Vijdan Vatansever “Cevdet benim 1 yıllık sevgilimdi.

Ellerim kelepçeliyken onu öldürdüler. O şerefsiz itin elinden alamadım” açıklamasını yaptı. Hamarat bu sözlere “O kız, eşimin kuryesiydi. Cinayeti o bile işlemiş olabilir” dedi. Karşılıklı atışmalar sürerken bu kez Hamarat eşini teşhis edemediğini söyledi. Hamarat’ın bu sözlerine işadamı Sabri Beyhan destek verdi. Beyhan, Uçankuş TV’de ekrana gelen ‘Gündem Kanatlarımızın Altında’ programına telefonla bağlandı ve şu çok çarpıcı açıklamayı yaptı:

BOY FARKI 20 SANTİM

“Ceset Ukrayna’da otopsi yapılırken çok tahrip edilmiş, göğüs kafesi açılmış, yüzü de tanınmaz haldeydi. İç organları dışarıdaydı. Kapkaraydı. Cesedin Cevdet’e benzeyen tek şeyi kirli sakalıydı. Orada tutanakta boyu 1.85 yazıyordu. Cevdet Bey’in boyu ise 1.61, 1.65 civarında... 20 santimlik bir fark var. Tutanaktaki boyla, gerçek boy uyuşmuyor. Ceset bayağı kararmıştı. Ceset torbasının kenarları kapalıydı, kolunu ve açıkçası dövmesini görmedim. Ancak cesedin Cevdet’e ait olup olmadığını söylemek zor. Kendisi şaka yapmayı seviyordu. Keşke bu bir şaka olsa ve bir yerlerden çıksa... Bu kadar herkesi üzecek bir şaka yapmaz diye düşünüyorum ama bu bizim dileğimiz. Emir inşallah yaşıyordur ama en doğru sonucu tabii ki Adli Tıp’tan çıkan sonuçta göreceğiz.”


'KİRLİ İŞLERİNE OĞLUMU BULAŞTIRIYORLAR'

İki kadın ile birlikte gittiği Ukrayna’nın başkenti Kiev’de öldürülen Cevdet Emir Şaşmaz’ın cinayet zanlısı olarak gösterilen annesi N.B. “Oğlum bu olayların içine çekilmek isteniyor. Kendisinden 5 aydır haber alamıyoruz” dedi. Oğlu hakkında kayıp başvurusunda bulunan N.B, “Oğlum 5 ay önce iş kurma vaadiyle oraya çağırıldı. Kendisine 100 bin lira verilmiş. Bir süre sonra ondan haber alamadık. Tüm resmi kurumlara oğlumuzu aradığımızı ilettik ancak sonuç çıkmadı. Daha sonra ben Kiev’de bir ay boyunca oğlumu aradım ancak bulamadım. Şimdi ölen insanın hayatında olan kişiler oğlumun katil olduğunu iddia ediyor. Benim oğlumun kimlik ve pasaportu nasıl Şaşmaz’ın sevgilisinde bulunuyor. Bu olayların başlangıcı İstanbul’a dayanıyor. Oğlumu bir batağa çekip kirli işlerinin üzerini örtmeye çalıştılar. Yakında gerçekler ortaya çıkacak” diye konuştu.

ANNESİ DE TEŞHİS EDEMEDİ

Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen cenazeyi teşhis etmesi için Cevdet Emir Şaşmaz’ın eşi Nazlı Hamarat ve ailesi hastaneye çağrıldı. Nazlı Hamarat, tanınmaz halde olan cenazeyi teşhis edemedi. Emir Şaşmaz’ın annesi de oradaydı ve tıpkı gelini gibi o da teşhis edemedi. Bu durumda yanlış cenaze mi Türkiye’ye getirildi sorusu Gündeme geldi. Nazlı Hamarat, aracına binerken “Kimlik tespiti yaptırmak için Adli Tıp’tayız. Cenazeyi tespit edemedik. Aileden kan örneği alındı. Çarşamba günü her şey belli olacak. Ceset şu an tanınmaz halde, çok şişmiş” açıklamasını yaptı.
Cevdet Emir Şaşmaz ile 1 yıllık sevgili olduğu öne sürülen model Vijdan Vatansever, ‘Uçankuş TV’ye bağlanıp Nazlı Hamarat’ın cesedi teşhis edememesini eleştirdi. Ukrayna’dan cenazeyle birlikte aynı uçakta İstanbul’a uçtuğunu belirten
Vijdan Vatansever “Nazlı’nın Cevdet’in elindeki “Emir” yazılı dövmeyi teşhis edememesi abes.. Yazıktır günahtır!.. Aynı uçakla döndüm. Cesedin son halini gördüm tabutlanmadan önce teşhis ettim. Dövme duruyordu” dedi.

Nazlı Hamarat ile Emir Şaşmaz çiftiyle ilgili çok konuşulan bir başka iddia da aileden zengin olan Nazlı Hamarat’ın eşine 1 milyon TL borç verdiği ve bu parayı geri alamadığı yönündeydi. Zaman zaman Nazlı Hamarat’ın da sosyal medyadan eşine yaptığı ağır ithamlar söz konusuydu. Bununla ilgili ise ailenin yakın dostu Sabri Beyhan, şunları söyledi: “Cevdet gecesini gündüzüne katıp bir o ülkede bir bu ülkede sürekli koşturan bir çocuktu. Çarşıda mücevherler yaptırıp Arap şeyhlerine, gittiği ülkelerdeki cemiyet hayatının ünlü isimlerine satardı.”

Kaynak: Vatan