"Havva Ana" Rabia Özcan'ın
Ayder'de kaçak alabalık çiftliği işlettiği haberleri aynı merkezden yayılırken, Rabiye Özcan'ın oğlu
Bülent Bekar soL'a konuştu;
AKP'nin kalemşörlerini yalanladı.
Birkaç hafta önce başlayan
Yeşil Yol direnişi Türkiye'nin gündemine oturdu. Karadeniz'i bitirme operasyonu olan Yeşil Yol'a karşı tüm Türkiye harekete geçince yandaş medya da boş durmadı, silahını çekti. Direnişin simge ismi, "Havva Ana" Rabiye Özcan'ın kaçak alabalık çiftliğiyle Ayder Yaylası'nı katlettiği haberleri tek merkezden, aynı başlık ve cümlelerle servis edildi. Söz konusu "çiftliği" soL'a anlatan oğul Bülent Bekar sahibinin sesini yalanladı.
Söz konusu servis haber,
Star, Sabah, Yeni Akit, Haber7 başta olmak üzere onlarca yandaş "haber" sitesinde yayınlandı. Haberlerde "Havva Ana lakaplı Rabiye Özcan’ın foyası ortaya çıktı", "Kimdir devlet diyerek yapılmak istenen yeşil yola tepki gösteren çoğu il dışından gelmiş gurubun önünde yer alan Rabiye Özcan, kaçak ve ruhsatsız yapılaşmayla Ayder Yaylasının doğal yapısını resmen hiçe saymış" ifadeleri kullanıldı. Ancak dediğimiz gibi bu haberler "servis" edildi ve gerçeği yansıtmıyor.
YALAN HABERE MERAKLI YANDAŞ MEDYA
Söz konusu
Ayder Nazlı Çiçek Lokantası'nın geçmişini soL'a anlatan Rabiye Teyze'nin oğlu Bülent Bekar "yalan haber yapmışlar" dedi:
"Orası ruhsatlı bir kafeteryadır. 1994'te işletme ruhsatını aldı ve açıldı. Belediyeden de ruhsatı olan, Maliye'ye kaydı olan bir kafeterya. Yalnız 2003 yılında tadilat yapıldı. O tadilatta kafeteryaya 5 erkek, 5 kadın olmak üzere 10 tuvalet yapıldı. O dönemde turistlerin kullanabileceği tek bir umumi tuvalet yoktu Ayder'de. Ücretsiz olarak halka sundu o tuvaletleri babam. Bir işletme olarak değil yani. Bu yapılan tuvaletlerden dolayı mahkemelik olduk. Tuvaletler için yıkım kararı verildi. Bu yıkım kararı Ayder'deki 100 işletmeden 80'inde var. Tek katlı, tamamen ahşaptan yapılan, yöre mimarisine uygun, 21 yıldır işleyen bir müesseseden bahsediyoruz."
AYDER'İ YOK EDENLER AKP'NİN ADAMLARI
"Yalan haber yapmışlar. Haber yapmak istiyorlarsa Ayder turizm merkezinin girişinden başlayıp çıkışına kadar olan bütün işletmeleri değerlendirsinler" diyen Bekar, "Yöre mimarisiyle alakalı olmayan, 4-5 katlı, betonarme binaları görsünler. Bu binaların ticarethane olduğunu görecekler. Daha da önemlisi, bu işletmelerin sahiplerinin, bürokraside önemli yerlere sahip kişilerin, milletvekillerinin ve belediye başkanlarının olduğunu göreceksiniz" ifadelerini kullandı.
Bir alabalık çiftliğinden söz edilemeyeceğini, bir binanın da söz konusu olmadığını söyleyen Bekar, "içinde 100 tane olan 2 küçük havuzumuz vardı" dedi.
'HAVVA ANA BU MEKANIN EMEKÇİSİYDİ'
Mekanın Ayder ve turizm açısından önemini de anlatan Bekar, "Mekanın bir özelliği daha vardı. İlk defa geleneksel etkinliklerin düzenlendiği bir yerdi burası. İnsanların akşamları horon oynadıkları, eğlendiği ve kültürünü yaşadığı; Ayder'in simge mekanıydı. Kültürel buluşma ortamıydı, biz sadece canlı horon yapardık" dedi. Annesinin de burada horon oynattığını söyleyen Bülent Bekar, "bu şekilde yerli ve yabancı turistlere kültürümüzü öğretirdik. Şimdi buradan vurmaya çalışıyorlar. Annem bu mekanın yemeklerini yapan, misafirleriyle ilgilenen en önemli aktörüydü; emekçisiydi. Binlerce insan tanır bizi, mekanımızdan dolayı. Annemi çok severler, kartlar, mektuplar gönderirler hala" diye konuştu.
Bu "operasyon"u beklediklerini söyleyen Bekar, "bunu zaten yapacaklardı. Tabi ki annem üzerine karalama kampanyasına girişeceklerdi. Bir şekilde, ahlaksızca iddialar olacaktır. Bizimle bulacakları herhangi bir şey yok" dedi.
'BAŞBAKAN DA GELDİ'
"İşletmemiz kurulduğunda Ayder'de ne SİT Kurulu vardı ne de Milli Park vardı" diyen Bekar, "Bu işletmeye Başbakanından Bakanlarına kadar çok kişi geldi. Ayder'deki çarpık yapılaşmaya, şu ana kadarki bütün yerel yönetimler göz yumdu. Göz yumdular sonra da önünü alamadılar. Tekrar söylüyorum. Orada belediye başkanlarının yerleri var, o yerler de mahkemelik" dedi.
Ayder'in bir "talan merkezi" haline geldiğine vurgu yapan Bekar, "Ayder'de gerekli bir imar planı yapılmadı. Şimdi aynı talan Yeşil Yol adı altında dağlarımıza doğru ilerliyor. Biz de buna dur diyoruz" ifadelerini kullandı.
Sahibinin sesi Takvim gazetesi Havva Ana'yı bugün manşete taşımış ve Yeşil Yol'a karşı direnişte olanların Havva Ana'ya yalan söylediğini ifade etmişti.