21 Kasım 2014 - 12:59
Kent Konseyleri proje üreten, meclisleri ve çalışma gurupları olan kurumsal yapılar olarak demokrasimizin vazgeçilmez unsurları arasında yerini almıştır.
Kadın meclisleri, çocuk meclisleri, gençlik meclisleri ve engelliler meclisleri ile toplumun her kesiminin temsil edilmesine olanak sağlayan kurumlardır.
İl ve ilçelerimizde kent konseyleri denince, önce akla projeler üretilmesi gelir.
Hangi bölgede olursa olsun, birbirine yakın noktalardaki kent konseylerinin bir araya gelip, ortak projeler üretmesi son derece önemlidir. Günümüzde beş yaşındaki bir çocuğa ‘’meclis nedir?’’ diye sorduğunuzda, ‘’kavga edenlerin toplandığı yerdir’’ cevabını verebilmektedir. Bu algının yıkılması ancak değişik siyasal eğilimlerde olan insanların kent konseylerinde buluşup, ‘’ortak paydalarda birleşebiliyoruz’’ mesajını vermesi ile gerçekleştirilebilecektir.
Konseylerin ortak projelerde birleşmesi ileride belki de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki iktidar ve muhalefet partilerine de örnek olacaktır. ‘’Güzel bir proje ama benim partim getirmediği için ona oy vermem’’ anlayışı da böylece yıkılmış olacaktır.
Örneğin İstanbul Pendik Kent Konseyi’nin uygulamaya koyduğu 'Köy Pazarları Projesi’ne’ kim karşı çıkabilir? Ancak köylünün kalkınmasını istemeyen, ürününün elde kalmasını isteyen kişiler buna karşı çıkar. Burada A partisi veya B partisi söz konusu değildir.
Köylünün ürününün birinci elden, aracısız olarak tüketiciye ulaşmasını istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Asıl soru budur.
Bu bağlamda ‘’Köy Pazarları Projesi’’ Pendik’te hem iktidar hem de muhalefetin onayı ile hayata geçirilmiştir. Bu tür uzlaşı örneklerinin artması ‘’önce ben, önce partim gelir’’ anlayışının da yok olmasına vesile olacaktır.
‘’Ben çok güzel bir proje ürettim ama ilçe belediyesi reddetti’’ diyenlere hemen şu cevabı vermek gerekiyor. Eğer senin projen gerçekten faydalı ve katma değeri yüksek bir proje ise bunu kabul etmemenin sorumluluğu, onu reddedenlere ait olacaktır. Yani sen üzerine düşen vazifeyi yapmış oldun. Gerisini reddedenler düşünsün.
Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil, üzümü yemek olmalıdır. Kent Konseyleri AKP'lilerin de, CHP’lilerin de, MHP’lilerin de ve tüm diğer partililerin de konseyidir. Amaç topluma hizmettir.
Bu nedenle gerçekten topluma yararlı projeler üretmek isteyen herkes bu konseylerin meclislerinde, çalışma guruplarında yer almalı, mutlaka kendisinin de yapabileceği bir görev olduğunu unutmamalıdır.
Meclislere, oradaki çoğunluk benim gibi düşünmüyor diye katılmamak büyük yanılgıdır.
Sen katılıp, orada kendi düşünceni savunmazsan daha sonra bizlere bunları yaptılar diye şikâyet etme hakkın da kesinlikle olmayacaktır.