MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

Aziz milletimizimin Ramazan'ı Şerif'i ni yürekten tebrik ediyorum. Ramazan'da kim yardım bekliyorsa elimiz uzanmalıdır. Ramazan huzur iklimi, bereket ayıdır. Tabiki içmemekle yememekle oruç tutmuş sayılmayız. Dilimiz ve bedenimiz aynı şevkle oruca katılmalıdır. Hem harama el sürüp hem de oruçtan bahsetmek inanç kıtlığıdır. Komşusu aç iken tok yatacak kadar şuurunu kaybetmişler için orucun bir anlamı yoktur. Ramazan ayında İslam ailemin kendini gözden geçirmesi en büyük dileğimizdir. Çünkü İslam toplumları sürekli geriye gitmektedir. Ortadoğu İslam'dan hızla uzaklaşmaktadır. Türkiye'yi de içine alan havza da zulmün egemenliğine neden olmaktadır. İslam aleminin nefesi tükenmiş, geriye saymaktadır. Birlik içinde bir gelecek aranıyorsa, cehalet prangalarını söküp atmak şarttır. İstersek hidayet ve haysiyetin ortak paydasında buluşarak zincirleri kırar, düştüğümüz buhrandan Allah'ın izniyle çıkarız.

ANKARA'DA BAŞKANLIK FALI AÇANLAR....

İstanbul'daki hain saldırıda 11 kardeşimiz şehit olmuştur. İstanbul'da patlayan bombalar Türkiye'nin tamamını hedef almıştır. Şehitlerimizin ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Türkiye felaketi yaşamaktadır. Ankara'da başkanlık falı açanların bereketsizlik ve beceriksizliği gizlenemeyecek şekilde ortadadır. Karanlık bocaladığımız yok sayılamaz. Hükümet bir tek kişiye yeni koltuk aramaktadır.

BAŞBAKAN'A BU HAKKI KİM VERMİŞTİR?

Yıldırım geçen hafta öyle bir yanlışa imza atmıştır ki, "Anayasa ne söylerse söylesin, fiili durumla anayasanın uyumlu hale getirilmesi şarttır" bu ucube sözler hukuku rafa kaldırmıştır. Sayın Başbakan'a bu hakkı kim vermiştir?

NEREDE BU DEVLET

Türkiye yanarken sayın Erdoğan, Afrika'yı baştan sona gezmiştir. 20 Temmuz'dan bu yana büyükşehirler peş peşe bombalanmıştır. Bombalı araç Vezneciler'e kadar getiriliyor, bundan kimsenin haberi olmuyor. Bu nasıl bir devlet yönetimidir. İstihbarat'ın köküne kran mı girmiştir? Nerede bu devlet nerede bu hükümet? Masum insanlarımızı gözetleyen bir kamu kuruluşunun tehlikeleri görmesi gerekmektedir. Şehirlerarası yol kesip kontrolller yapanlar bombalı araç nasıl görülmedi? Her terör saldırısından sonra güvenlik toplantıları yapılır ve dağılır. Sonra taziye mesajları yağmur gibi yağar. Bedelini ödeyecekler, yarın çok leye gebe türünden sayısız konuşmalar yapılır. Ama sonra hayaller yerini gerçeklere bırakır. Türk milleti yıllardır bir kısır döngünün içerisinde hapis kalmıştır.

"PKK BOZGUNA UĞRADI DİYENLER..."

Bedeli şehit kanıyla ödenmiş bu aziz topraklarından pay isteyen kim olursa olsun sonu korkunç ve yok oluştur. Yurdumuza kasıt edenler önce bizim bedenimizi çiğneyecekler sonra da cehenneme kadar gidecekler. Terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin her zaman yanındayız. Terörle mücadelede askerin elini güçlendirmek için elimizden geleni yaparız. PKK'nın bozguna uğradığını söyleyenler, terörü perdelemektedir.

AKP TÜM SÖZLERİNİ YUTTU

Dini ve etnik hassasiyetleri kaşıyan yıkıcı terör algı ve bilinç altı operasyınlar acımasızca kullanılmaktadır. Bir asırlık zoraki dayatmayla inşa edilmek için sınırların yeniden çizilmesi asıl gündemdir. IŞİD, PKK YPG ve diğerleri hedeflenen harita değişimi için görevlendirilmişlardir. Büyük Ortadoğu Projesi'nin önünü açılmaktadır. BOP'un ana menüsünde Türkiye vardır. Menbiç'i IŞİD'ten temizlemek için başlatılan operasyon emperyalist bir komplodur. ABD'nin YPG'nin yalnizca Menbiç'i IŞİD'ten temizlenmek için savaştığı yalandır. Bu oyun hükümet tarafından görülmelidir. Türkiye bölgeden dışlanmıştır. AKP'nin dış politikasında kırılmadık hiçbir şey kalmamıştır. AKP Hükümeti söylediği tüm sözleri yutmuştur.

BUGÜN OLSA YİNE AYNISI YAPILMALIDIR’

Sözde soykırım iddiası Türk milletiyle derdi olan herkesin başvurduğu hayasız bir karalama, çarpıtmadır. Şimdi buna dost ve müttefik bildiğimiz Almanya’da eklenmiştir. Osmanlı İmparatorluğu 1. Dünya Savaşı’na Almanya’nın müttefiki olarak girmiştir.Seferberliğin öncesi ve sonrasında Ermeni çeteleri isyana girişmiştir. Erzurum, Sivas, Adana başta olmak üzere Ermenilerin isyanı vuku bulmuştur. Ermenilerin, Türklere yönelik yaptığı katliamlar karşısında bile Osmanlı Devleti’nin soğuk kanlılığı belgelerle sabittir. Ermenilerin yerlerini değşitirmek onları imha etmek değil, devleti koruma amacı taşıyordur ki sonuna kadar doğru, sonuna kadar helaldir.

Türk düşmanları şunu kafalarına iyice soksun ki tevkif- tehcir sıralamasında Osmanlı en son sıralarda yer almaktadır. Kim ne söylerse söylesin.

Sözde soykırım çamuru atan Haçlı vekilleri, Ermenilerin Türklere karşı yaptığı katliamlara neden sessiz kalmaktadır? Bayburt ve çevre illerinde masumları katledenler Ermenilerdir. 250 ceset ve toplam 800 bin insanımızın canına kast edilmiştir. Erzurum’a, Van’a, Erzincan’a gidip sorsunlar, vahşilikleri mahalinden öğrensindir. Yer değiştirme kararı olmasaydı milletimizin geleceği tehlikeye girecektir. 1915’teki tehcir kararı kesinlikle doğrudur, bugün olsa yine yapılmalıdır.