İşte Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkan satır başları…

Türkiye umutsuzlukların derinleştiği bir dönemin belirtilerini yaşamaktadır. Ağırlaşan gündem, aksayan siyaset ve afallayan iktidar gerçeği açıktır. Bu yolun sonu felakettir. Geçtiğimiz pazar günü AK Parti genel başkanı seçilen Binali Yıldırım’ı tarihi bir sorumluluk düşmektedir. Kendisine başarılar diliyorum. Bizim önemle durduğumuz konu sayın Binali Yıldırım’ın AK Parti kongresindeki konuşması ve Davutoğlu’nun sitem ve şikayetleridir. Davutoğlu’nun görevi bırakmasının nedenleri açıklanmamıştır. Bir gün gerçekler bir bir açığa çıkacaktır.

“DAVUTOĞLU NASIL GELDİYSE ÖYLE GİTTİ”

Bitmiş ve oynanmış maç hakkında konuşmak faydasızdır. Davutoğlu nasıl gelmişse öyle gitmiştir. Şimdilik köşesine çekilmiştir. AKP’de yeni bir soluk iş başı yapmıştır. Cumhurbaşkanı’nın mesajının ayakta dinlenmesi AKP’lilerin tercihidir. Yıldırım’ın Erdoğan’a yoğun sadakat vurgusu bundan sonraki süreç için ipucu vermektedir. AKP’nin kongresi başkanlık sisteminin hazırlığına göre hazırlanmıştır. Sayın Yıldırım’ın “Bugün yapmamız gereken en önemli iş fiili durumu yasa haline getirmek. Bunun durumu da yeni anayasadır ve yeni anayasa başkanlık sistemidir’ demiştir. Bu amaç gerçekleşmezse partili cumhurbaşkanlığı yedek olarak tutulmaktadır. Bu durumlardaki tavrımız nettir. Türkiye’nin  temel ihtiyacı yeni sistem değil, var olan sistemi daha faydalı hale getirmektir. Başkanlık sistemi gibi görünmeyen kuyudan su içmeye niyetimiz yok ama Türkiye’nin lehine olacak her öneriye her zaman açık olduk, gereği neyse de yaptık.

“BAŞKANLIK İÇİN OLUMLU TAVIR BEKLENİYOR”

Yapay çatışmaları durdurduk ve karşımızdaki tehlikenin görünmesine yardımcı olduk. Biliyoruz ki ülkemizin sorunları mutlaka demokrasi için aşılmalıdır. Bunun başka yolu da yoktur. Önümüzdeki süreçte siyasetin ahlaki bir temele dayanacağı yeni ve milli bir anlayışın hakim kılınması temennimizdir. Demokrasisin gelişmesi böyle bir ortamda mümkündür. Bugüne kadar uzlaşma kültürünün şart olduğunu söyledik. Rejim ve sisteme sahip çıkılmasını önerdik. Kutuplaşmanın son bulmasını teklif olarak sunduk. Şimdi Başkanlık için olumlu bir tavır bekleniyor. MHP sistem tartışmalarının çok ciddi sorunlara yol açacağını görmektedir. İleride aşırı bedellere mal olacağı bilinmektedir. Ekonomi alarm vermekte, vatandaşımız gittikçe yoksullaşmaktadır. Türkiye yatırım yoksunudur. Yol, köprü, havalimanı yapılıyor ama milletimiz hala aç ve gelirsizdir. Türkiye sınırındaki kanlı tablo Türkiye’yi tehdit etmektedir. Türkiye uzaya mekik göndermek istedi de parlamenter sistem mi engel çıkardı. Çift başlılıktan şikayet ediyorlar, parlamenter sistem revize edilmelidir. Başkanlık sisteminde çift başlılığın giderilmesi imkansızdır. Bizim AKP’ye desteğimiz terörle mücadeleyle sınırlıdır. Başkanlık sistemi ve partili Cumhurbaşkanlığı’na vereceğimiz bir katkı yoktur. Terörün kökü kazanırsa, AKP Hükümeti korkmasın, MHP destekçisi olacaktır.

DOKUNULMAZLIK

MHP’nin 40 vekili oylamalara eksiksiz katılarak milli vicdanı yerine getirmiştir. Şahsımın da fezelekesi bulunmasına rağmen halkın safında durmaktan dolayı bahtiyarım. Bizim hiç bir suçumuz, yanlışımız, ihanetimiz olmamış olmayacaktır. Bölücüleri adalete teslim etmek için dokunulmazlık engelini aşmak şartttır. Şimdi dertlerini Savcı’ya anlatacaklardır.

“YÜZDE 60’LIK BLOKTAN BAHSEDİYORLARDI”

7 Haziran sonrası yüzde 60’lık bloktan bahsediyorlardı. MHP’yi Kandil’in yanına çekmeyi düşünüyorlar, akıllarınca şahsıma başbakanlık öneriyorlardı. Utanmadan MHP’yi tarihi rotasından çıkarıp PKK ile yan yana gelmeyi projelendiriyorlardı. Çok şükür başaramadılar, bugün olsa yine başaramazlar. Türk düşmanlarıyla bir araya gelmeyiz. Her tezgahı, her kumpası iter milli ülkülerimizden asla vazgeçmeyiz. Kırmızı plaka uğruna, kırmızı çizgilerimizi silemeyiz. AKP’den kurtulmak uğruna PKK’ya yanaşamayız. HDP ile aynı hizaya düşmüş CHP bunun açıklamasını yapacaktır. MHP bölücüler için mahkeme yolunun açılmasına karar vermiştir.

Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB’ye üye olması, Türkiye’nin elini zora sokmuştır. Doğu Akdeniz’de keşfedilen doğalgaz yatakları, özellikle ABD’nin Kıbrıs meselesine olan ilgisinin ardında bu gerçek vardır. Masada bulunan planın önecekilerinden bir farkı yoktur. Sadece yöntem değişmiştir. .