İşte Bahçeli'nin açıklamaları;

Hayırlı akşamlar.

Asırlardır Türk milletinin varlığından rahatsızlık duydular. Asırlardır Türklüğü Anadolu’dan kovmanın meşum ve melun planlarını yaptılar.

Yeri geldi dini kisveye sığınıp kılıca sarıldılar, yeri geldi üretilmiş ve kurgulanmış sözde tarihi delilleri kullanarak üzerimize çullandılar.

Hiç pes etmediler, hiç durmadılar, hiç vazgeçmediler, hiç utanmadılar, hiç ama hiç pişmanlık duymadılar.

Türk milletini topyekûn suçlamak, soykırım faili göstermek için azami ve ahlaken dip yapmış davranış ve müessir tavırlardan dönmediler.

Masum ve mazlum milletimize katil yaftası vurmak ve koskoca tarihi çarpıtmak için yüzyıllarca öfke kustular, kin ve kir yaydılar.

Özgüvenimizi çalmak istediler, özümüzü çoraklaştırmak istediler, öz değerlerimizin içini boşaltmak için mücadele ettiler.

Su uyur düşman uyumaz sözünün hakikaten de hakkını verdiler, defalarca teyit ettiler, sayısız kereler doğruladılar. Nitekim hiç uyumadılar.

Bunların kim olduğunu sizlere söyleyeyim: Haçlı zihniyetinin şifrelerini çözün, tarihi kabaca inceleyin her şeyi görüp anlayacaksınız.

Papa 12 Nisan günü Vatikan’da düzenlenen bir ayinde, “20. yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapıldı” diyerek Haçlı emellerini yalanla suladı.

27 Kasım 1095 tarihinde toplanan Clermont Konsili’nde dünyevi iktidar hırsına teslimiyeti belgeleyen Papa II.Urbanus sanki tekrar dirildi.

Urbanus’un çağrısıyla Haçlı akınları başlamıştı, Papa Fransuva’nın iftirasıyla soykırım seferleri 24 Nisan’a kadar iyiden iyiye yoğunlaşacaktır.

Vatikan mesnetsiz ve geçen yüzyılın en aşağılık yalanı olarak tedavüle sokulan soykırım masalını değil, Kilise’nin katliam tarihine kafa yormalıdır.

"PAPA'NIN GERÇEK YÜZÜ ORTAYA ÇIKTI"

Papalığın siyasi ve ekonomik amaçlı sevk ve idare ettiği askeri operasyonlar ispatlı soykırım olmanın yanında soysuzluk değildir de nedir?

Müslüman ölürken kılı kıpırdamayan, hatta küresel cinayet şebekesine icazet ve destek veren engizisyon mantığı bize ne söylemektedir?

Geçmişinde diri diri kadın yakmaktan tutun da akıl ve vicdan linçlerine kadar birçok suç bulunanlar bize neyin mesajını vermektedir?

28-30 Kasım 2014 tarihinde ülkemizi ziyaret ederken yavan barış mesajları veren Papa’nın gerçek yüzü artık net olarak açıktadır.

Bosna ve Ruanda’daki vahşete toplu kıyım diyenler, 1915 olaylarına soykırım iftirasını layık görmektedir. Çok yazık!

Papa Türkiye’ye geldiğinde havalara uçan, eli ayağına dolaşan, “Farklı düşündüğümüz hiçbir konu yok” diyen şahsiyet şimdi ne diyecektir?

Kilise’nin gizli hayran ve muhibbi malum zihniyet ahlaksız soykırım tezlerine hizmet ettiğini göremeyecek kadar kör ve sağırdır.

Milli ve manevi değerleri solunum cihazına bağlamak için iştahlı ve hevesli olanlar entrika ve sefil ikiyüzlü politikalarla daha fazla gidemeyeceklerdir.

Papa bilmelidir ki, soykırım bir insanlık suçudur ve hamd olsun şanlı mazimizde buna dair en ufak bir iz ve emare yoktur.

İster kabullenilsin, ister reddedilsin; Türk milletinin soykırımla yolları asla kesişmemiş, tertemiz ismi seri cinayetlerle anılmamıştır.

"GÜNAH ÇIKARMAYA DEVAM ETMELİDİR"

Soykırım sömürgeciliğin kanlı kitabında yazılıdır. Soykırım Türklüğe diş bileyen çevrelerin mucidi olduğu bir felaket ve musibettir.

Papa ayinlerinde günah çıkarmaya devam etmelidir. Zira günah ziyadesiyle birikmiş ve fiyaskolar artmıştır.

Allah büyük ve kerimdir; asrın idrakine doğruları söyleteceğimiz, Türk milletinin helalini ve hakkını itiraf ettireceğimiz zaman yakındır.