MHP’de; 1 Kasım’daki seçimin ardından olağanüstü kongre için topladıkları imzaları genel merkeze sunan, ancak imzaların gereği yerine getirilmeyince dava açan muhalifler, mahkemeden zaferle dönmüştü.

Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme, partiyi olağanüstü kurultaya götürmek için MHP üyesi 3 kişiden ‘kurultay çağrı heyeti’ oluşturulmasını kararlaştırdı.

CEMAAT OPERASYONU

MHP'nin resmi gazetesi olarak bilinen Ortadoğu gazetesi, söz konusu kararın bir Cemaat operasyonu olduğunu iddia etti.

Gazete yazarlarından Şükrü Alnıaçık, Orhan Karataş İsmail Özdemir ve Yıldıray Çiçek, bugünkü yazılarında ortak bir şekilde, MHP'de yapılan "Cemaat" operasyonuna değindi.

Ortadoğu gazetesi yazarı Yıldıray Çiçek, "MHP'ye operasyon ve Cemaat'te bayram havası" başlıklı sürmanşetten verilen yazısında, verilen kararda Cemaat'in etkisinin olduğunu ima ederek "AKP milletvekilleri 'Yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde, her şey bizde' dediği bir düzende MHP aleyhine bir karar çıkıyor ama ilginç olan bu karara en çok sevinenler ise kimi HDP'ye oy vermiş olanlar ve cemaat mensupları…" diye yazdı.

Karara sevinenler arasında Nazlı Ilıcak, Can Dündar, Emre Uslu ve Tuncay Opçin'in de olduğunu belirten Çiçek, "Bu isimler ve benzerleri bu paylaşımları yaparak kutlama yapıyor ve sevinçlerini yansıtıyorlar. HDP'ye oy verenlerin, HDP'yi yok sayan MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi devirmenin tamtamını niçin çalıyorlar sizce?" ifadelerini kullandı.

AKP'nin "Yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde, her şey bizde" dediğini hatırlatan Çiçek "AKP iktidarında bu karar nasıl alındı o halde?" diye sordu ve şöyle devam etti:

"Böyle bir karar çıkıyorsa bu karara (HDP'li cemaatçiler) niçin çok seviniyor?

AKP/Paralel mücadelesi bu mu?

Aktroller ve cemaat arasındaki "MHP'nin mahkeme kararına" dair kavga, tiyatro değil de o halde nedir?

MHP'ye yargıda ve genelde kurulan kumpas önümüzdeki günlerde çorap söküğü gibi ortalığa saçılacaktır. Bu kumpasın muhatapları şimdiden birbirini satmaya başladı. Biz öğrendik herşeyi sizde öğreneceksiniz…

27 Aralık 1992'de Başbuğ Türkeş'e karşı birleşenler Yükseliş Kolejinde MHP'yi ele geçirmek istemişler ama başarılı olamamıştı. O gün MÇP'yi MHP yapma mücadelesinde Başbuğ Türkeş'in yanında duran sadece Lider Devlet Bahçeli vardı. O günde MHP maskesi takanlar Başbuğ Türkeş'e karşı MHP'yi ele geçirmek adına dikilmişti. Şimdi de farklı değil…

"Tarih tekerrürden ibarettir" sözü boşa söylenmemiş… Dün başaramadılar, bugünde başaramayacaklar…

HDP'ye oy veren cemaatçilerin bugün yaşadıkları bayram havası bile haklılığımızın nişanesidir. Ne mutlu MHP üzerinde oynanan bu oyunu görenlere…

Son sözde aylardır "Devlet Bahçeli Saray ile anlaştı, mahkemeden kesinlikle kongre kararı çıkmaz" propagandası yapan soytarılara…

Niye sustunuz, niçin sesiniz çıkmıyor müptezeller?"

CEMAAT'İN MHP'YE İLGİSİ

Gazetenin bir diğer yazarı İsmail Özdemir de Cemaat'i işaret ederek "Büyük dava adamı rolüyle, MHP gibi ilkeleri ve ülküleri olan bir partiye akıllarınca rota çizebileceklerini hesap ediyorlar. Ancak özellikle malum cemaat yapılanmasının MHP'ye olan ilgisinin, aradan yıllar geçse de bitmediği, böylesi bir dönem içerisinde 'asalak yaşam tarzı' sürerken, hayatını idame ettirebilmek için kendisine "yeni bir vücut" aradığı şimdiki zamanın "gölgeleri arasında kalan suretlerini" izaha mazhar kılmaktadır." diye yazdı.

Yine bir diğer Ortadoğu yazarı Orhan Karataş da aynı konu ile ilgili şunları yazdı:

"MHP'ye oy vermemiş ve kıyamet kopsa da kesin olarak oy vermeyecek olan başta medyadaki zevat olmak üzere, elinde fırsat ve imkan olanların, özellikle cemaat güruhunun çıkan mahkeme kararına bu kadar çok sevinmesinin sebebini, akıl ve vicdan ölçüleri içinde izah edebilen biri var mı?Çıkan mahkeme kararının son ve kesin karar olmadığını, bütün hukukçular biliyor ve söylüyor."

Partideki "Cemaat yapılanmasına" değinen bir diğer isim de Şükrü Alnıaçık oldu.

"Yaşanan son gelişmeler ne yazık ki MHP ile "örgütleşmiş" bir dini cemaatin adının sıkça yan yana anılmasına neden olmuştur. Bu durum, partimiz, teşkilatımız ve davamız açısından son derecede mahzurludur." diyen Alnıaçık, Cemaat söylemlerinin bir AKP projesi olduğunu belirterek "Ben, bu gelişmenin, cemaatin MHP'ye yönelik bir tezgâhı olduğundan çok "AKP'nin MHP'yi paralele bağlayarak bitirme tezgahı" olduğunu görüyorum." yorumunda bulundu.