Bir gün herkes 'Cumhurbaşkanına Hakaret'ten yargılanacak!

30 Ağustos 2015 Pazar 14:58

Merkez Parti Genel Başkanı Hukuk Profesörü Abdurrahim Karslı'ya da Cumhurbaşkanına hakaretten dava açıldı.

Birbiri ardına açtığı hakaret davaları ile rekora koşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni hedefi ise siyasi bir parti lideri oldu. Merkez Parti Genel Başkanı Hukuk Profesörü Abdurrahim Karslı'ya Erdoğan'a hakaret davası açıldı.

Karslı açılan dava sonrası basın açıklaması yaptı. Türkiye'de yaşananları sivil bir darbe olarak nitelendiren Karslı, ' Türkiye'de bu yaşananlar fiili sivil bir darbedir, darbeyi de sadece asker yapmaz. Gücünü hukuktan almayan bu irade ve yağcılığı meslek haline getirerek onun sözcülüğünü üstlenmiş güruh hedef gösterme ve saptırma yöntemleriyle eleştirel, muhalif sesleri yıldırma gayreti içerisindedir. ' dedi.

Karslı'nın yarın saat 11'de Küçükçekmece Adliyesi önünden yapacağı basın açıklaması için hazırlanan bildiri şu şekilde:

Ülkemiz çok kritik Günlerden geçmektedir. Halkımız bir yandan terör kıskacı bir yandan da ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, iktidar halkın gerçekleri, görmemesi, duymaması için elinden geleni yapmaktadır. Eleştiriye tahammülsüzlük zirve yapmıştır. Öyle ki, 12. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın göreve başlamış olduğu 28 Ağustos 2014 tarihinden bu yana henüz bir yıl geçmesine rağmen kaç kişiye "Cumhurbaşkanı'na Hakaret" davası açıldığı bilinmemektedir. Bu nedenle, Erzincan Milletvekili Erdoğan Özyalçın, Adalet Bakanı'nın yanıtlaması için soru önergesi vermiştir.

Gazeteci, sanatçı, avukat, akademisyen, öğrenci, şehit yakını... Bu "Hakaret Davası" furyasından 16 yaşındaki çocuk da, nasibini almıştır, emekli de...

İşleri, bir yerlere şirin görünmek olanlar da, ülkenin içinde bulunduğu durumu umursamadan, sabahtan akşama kadar insanları hedef göstermeye ve linç etmeye devam etmektedir...

Kimse konuşamayacak, siyaset yapamayacak ve aykırı her ses sindirilmeye çalışılacak! Öyle mi? "Yeni Türkiye"(!)ye hoş geldiniz. Bu sözde "Yeni Türkiye"nin vizyonsuz, ufuksuz temsilcileri "Padişahım çok yaşa!" nidalarıyla gemisini yürütmeye çalışırken olan ülkeye olmaktadır.

Sıra Siyasi Parti Genel Başkanlarına mı geldi?

Bu, bıçağın kemiğe dayandığı noktadır. Eleştirel her düşünceyi abluka altına alan zihniyet, şimdi de siyasetçileri kuşatıyor. Demokrasilerde amacı iktidarı eleştirmek olan muhalefet partilerin de eleştiri hakları ellerinden alınmak isteniyor. Pes! Bir ülkede siyasi parti genel başkanı artık siyaset yapamayacak, konuşamayacaksa ülke iflas etmiş demektir. Hukuk iflas etmiş demektir. Demokrasi iflas etmiş demektir. Bu iflasın sorumluları bellidir.

Türkiye'de bu yaşananlar fiili sivil bir darbedir!

Cumhurbaşkanı'nın bizzat kendisi,"İster kabul edin, ister etmeyin Türkiye'de yönetim sistemi değişmiştir" derken işte bu iflasa işaret etmektedir. Bir Bakan çıkıp, "10 Ağustos 2014'te, Cumhurbaşkanı yerine başkanı seçmiş olsaydık, kaos yaşanmazdı" derken işte bu iflasa işaret etmektedir...

Türkiye'de bu yaşananlar fiili sivil bir darbedir, darbeyi de sadece asker yapmaz. Gücünü hukuktan almayan bu irade ve yağcılığı meslek haline getirerek onun sözcülüğünü üstlenmiş güruh hedef gösterme ve saptırma yöntemleriyle eleştirel, muhalif sesleri yıldırma gayreti içerisindedir.

İşte bu hukuk tanımaz gayretlerden ben de nasibimi aldım. Ben de birçok gazeteci, sanatçı, avukat, akademisyen, öğrenci ve şehit yakını gibi eleştirilerim nedeniyle, 31 Ağustos Pazartesi saat 11:00'de Küçükçekmece Adliyesi'ne "Cumhurbaşkanı'na Hakaret" iddiasına cevap vermeye gideceğim. Ve diyeceğim ki, "Amacım hakaret değil eleştiri. Ve eleştiri benim en doğal hakkım. Bu hakkımı da her yerde ve her zaman kullanmaya devam edeceğim.

"Ama dünya yine de dönüyor!"

Çünkü, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında “Siyasi veya kamu şahsiyetleri sert şekilde eleştirilebilir.” denilmektedir.

Çünkü, Yargıtay 8. Dairesi’nin içtihat haline gelmiş kararlarında "Topluma mal olmuş toplum önünde bulunan kişilerin özel hayatı da düşünceleri de dahil olmak üzere kamuoyu tarafından eleştirilebilir. Bu hakaret kapsamında ele alınamaz" denilmektedir.

Ben, Galileo gibi "Ama dünya yine de dönüyor!" demek için 31 Ağustos Pazartesi günü saat 11:00'de Küçükçekmece Adliyesi'nde olacağım. 30 Ağustos Zafer Bayramınızı en içten duygularımla kutlar, siz değerli Medya Mensubu arkadaşlarımı da Adliye önüne beklerim.

Saygılarımla,
Prof. Dr. Abdurrahim Karslı
Merkez Parti Genel Başkanı