-“BUNA BELGE MÜSVEDDESİ BİLE DENMEZ”-
Dört eski bakan hakkında kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu Raporu’nun 853.sayfasında yer alan Reza Zarrab imzalı “saat bedeli olan 240 bin Euro’yu M. Zafer Çağlayan’dan teslim aldım” şeklindeki yazının hatırlatılması üzerine Altay, şöyle dedi:
“Bu belge mi, buna belge müsveddesi bile denmez. Ama bunu düzenlemek toplumun vicdanıyla, aklıyla alay etmektir. Daha vahimi şudur, şunu Adalet ve Kalkınma Partisi’ne mensup komisyon üyelerinin belge deyip kabul edip itibar etmesi de en hafif ifadeyle ahlaksızlıktır. Bunun hiçbir hukuki geçerliliği yoktur. Rıza Zarraf’ın ismi bile bana göre burada yanlış yazılmıştır. Böyle bir belge olmaz. Bu ortada 700 bin lira karşılığı 240 bin Euro’luk saat varsa bunun faturası olur, fişi olur, bir şey olur, böyle belge olur mu? Belge müsveddesi bile denmez buna. Bu hukukla dalga geçmektir. Bunu belge kabul etmek ahlaksızlıktır, komisyondaki AKP’li üyeler bakımından söylüyorum. Bu bir kepazelik. Kabile devletlerinde böyle belge olmaz. Ortaçağ’da böyle belge yoktur.”
-“BİZ TAM KADRO ORADA OLACAĞIZ”-
Altay, Meclis Soruşturma Komisyonu raporunun Genel Kurul görüşmelerine tam kadro katılacaklarını da söyledi.
AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşcu'nun attığı tweetlere ilişkin soruya da Altay, “Sayın milletvekili parlamento kürsüsünden Anayasanın 81. Maddesinde yazılı yemin metnini okudu, o yemin cumhuriyete bağlılığı ve sadakati içerir ve hanımefendi namusu ve şerefi üzerine and içti, yemin etti, bence hanımefendi bu beyanatıyla namusu ve şerefini de sorgulamaya açmıştır. Namustan kastım illa cinsel, şu bu demek istemiyorum, erkeğinde bir namusu vardır, biz siyasetçi olarak ettiği yeminin, inanmadan ettiği bir yemin olduğu anlaşılıyor” dedi.
“Cumhuriyet kanla kuruldu yıkılacaksa kanla yıkılır” diyen Altay, “Bu tür yaklaşımlar, cumhuriyete yönelik bu tür tehditler ve saldırılar Türkiye’nin iç barışını bozmaktan başka hiçbir işe yaramaz” diye konuştu.