İrfan İnanç Yıldız'ın açıklaması şu şekilde:

"20 Temmuz gününden bu yana, yaşadığımız topraklarda gün yüzü göremiyoruz. Dün Dağlıca’da, Cizre’de yaşananlar içimize ateş düşürürken ülkede yaşananlardan bir haber olanlar sadece ve sadece haber yaptığı için Hürriyet Gazetesi’ni basmış ve yağmalamışlardır.

“Vandallık” kelimesini bizlere yakıştıranların, bu tarz eylemlerde bulunması bizleri şaşırtmamıştır. AKP Gençlik Kolları ve Trollerinin sorumlusu olan arkadaş, basın saldırısı yaptığı binanın önünde “basın açıklaması” gerçekleştirecek kadar pervasız; genç arkadaşları lince sürükleyecek kadar riyakardır. Konuşmasında halkın iradesi sonucu kendisiyle beraber aynı mecliste yer alan ve başkanlık hayallerini suya düşürenleri terörist ilan eden bu zat, tekbirler eşliğinde nefret kusmaya devam etmiştir.

Sayın Boynukalın, daha önce de Kobane’ye götürdüğümüz oyuncaklardan rahatsız olmuş bizlerin de kendisi gibi sırtımızı bir yere dayadığımızı düşünmüştü. Arkamızda tekbir getirerek yağma yapan gençler , kıyıya vuran AK Balıklar yok, arkamızda oturduğu sarayda başkanlık hayali şekillendirenler yok, arkamızda yalakalık yaptıkça bizleri “halkın temsilcisi” olarak meclise gönderip orayı ayaklar altına alanlar yok. Biz sokağa çıktığımızda ,halkımızın her mağduriyetini kendimize sorumluluk edinip sesimizi yükselttiğimizde karsılaştığımız tabloda şefkat değil ;şiddet yer almıştır her defasında.Bizler “iç güvenlik yasası” dolayısıyla polisten gaz yeriz, arkadaşlarımız haksızca gözaltına alınır,herbirimizin hakkında onlarca dava açılır. Ama aynı polis senin gazete basmanı alkışlar, nedenini anlamayanlar için basın açıklaması düzenlemenize izin verir. Çünkü sen makul şüpheli değil, makbul olansın.

Sen titreme, kork Sayın Boynukalın. Artık takvim 3 Kasım 2002’yi göstermiyor. 2 Kasım 2015 sabahı yine Başkanın ol(a)mayacak."