Yunanistan’ın Türkiye’ye ait 152 ada, adacık ve kayalığı işgal ettiğini belirten Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, iki ülke başbakanının buluşmasının bu sorunun barışçıl çözümü için fırsat olduğunu söyledi. İki ülke halklarının dostluktan yana olduğunu vurgulayan Perinçek, her iki başbakanın da kalıcı barış için bu soruna çözüm bulmaları ve Yunanistan’ın işgal ettiği adaları terk etmesi gerektiğini ifade etti. Perinçek, vatan toprağını bir başka ülkenin egemenliğine terk eden AKP İktidarı yetkililerinin Türk Ceza Kanunu’na göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası sonucunu doğuracak suç işlediklerini öne sürdü. Perinçek, Çipras Hükümeti’nin Türkiye’yi işgal etmesinin Yunanistan Hukuku’na göre idamlık suç olduğunu belirterek tarihten örnekler verdi.

YUNANİSTAN VATANIMIZI İŞGAL ETMİŞTİR

Perinçek sözlerine, “İzmir’e savaş gemileri ile değil, çiçekle gelen Yunanistan Başbakanı’na selam veriyoruz. Yunan Halkı’na dostluk ve kardeşlik duygularımızı onun aracılığı ile iletiyoruz” diye başladı. Ege Denizi’nin kardeşlik ve dostluk denizi olduğunu, bir kavga, çatışma, çarpışma alanı olmaması gerektiğini dile getiren Perinçek, Yunanistan’ın Türkiye’ye ait adaları işgaline işaret etti. Perinçek, “Dostluk işgalle olmaz. İşgalin olduğu yerde dostluk olmaz. Ege Denizi’nde hukuken Türkiye’nin egemenliği altında olan 152 ada, adacık ve kayalık ne yazık ki Yunanistan’ın işgali altındadır. Bunlar (152 ada, adacık, kayalık) mavi vatanımızın içindedir” dedi.

İŞGALLERİN GEÇERLİ DAYANAĞI YOKTUR

2004 yılında başlayan işgallerin Avrupa Birliği’nin işgali olarak da nitelendiğini belirten Perinçek, işgalin hiçbir geçerli dayanağının olmadığını ifade etti. Perinçek, “Bu adaların hukuki tarihine baktığımız zaman 1923 Lozan Antlaşması’na göre 9 ada Yunanistan’ın, 14 ada İtalya’nın. İtalya’ya ait 14 ada 1947 yılında Paris Anlaşması ile Yunanistan’a verildi. İşgal altında olduğunu vurguladığımız 152 ada bunların kapsamında değildir” diye konuştu. Perinçek, Türkiye – İtalya arasındaki 1932 yılındaki bir anlaşma zaptının işgallere gerekçe olarak gösterildiğini hatırlatarak, bu zaptın hukuki geçerliliğinin olmadığını söyledi. Perinçek, “Uluslararası anlaşmaların tescil edilmesi gerekiyor. Bu zabıt tescil edilmemiştir” dedi.

TÜRKİYE AÇIK DENİZE ÇIKAMAZ

Sorunun “kaya parçası” denilerek küçümsenmemesi gerektiğini vurgulayan Perinçek, “152 ada, adacık, kayalık Yunanistan’ın işgali altında olduğu zaman Türkiye açık denize çıkamayacak hale geliyor. Uluslararası sular kavramı bile Ege’de kaldırılmak isteniyor. Bu işgallerin hava sahası kullanımı açısından da sonuçları var” ifadelerini kullandı.

EMPERYALİZME ALET OLMAYIN

Perinçek, Ege’nin iki yakasındaki ülkelerin dostluğunun önemine dikkat çekerek, “Çipras’a şunu da hatırlatalım : Ege ve Kıbrıs’taki anlaşmazlık Türk-Yunan anlaşmazlığının ötesindedir. Burada ABD, AB ve İsrail’in taraf olduğunu görüyoruz. Yunan Hükümeti emperyalizme alet olmamalıdır” dedi.

AKP MÜEBBETLİK SUÇ İŞLİYOR

AKP İktidarı’nın işgallere göz yumarak suç işlediğini öne süren Perinçek, “AKP İktidarı bu adaların işgaline göz yummuştur, vatan toprağını savunmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti topraklarını bir başka ülkenin egemenliğine terk etmek Türk Ceza Kanunu’na göre ağırlaştırılmış müebbet hapis gerektiren bir suçtur” diye konuştu.

YUNAN HUKUKUNDA ÇİPRAS’IN CEZASI İDAM

Perinçek, Yunanistan yargısının başka bir ülkeyi işgal konusunda idam cezalarına hükmettiğine işaret ederek, “Üzülerek söylüyorum; Birinci Dünya Savaşı sonrasında Yunanistan’ın İngiltere’ye alet olmasının sonuçları malumdur. Yunanlar bunu Küçük Asya Faciası olarak adlandırmaktadır. İzmir’in kurtuluşundan 14 gün sonra, 23 Eylül 1922′de Yunanistan üç başbakan ve üç dışişleri bakanını yargıladı ve aynı yılın 14 Kasım’ında idama mahkum edilerek kurşuna dizildiler. Yunanistan hukukunda Türkiye’yi işgal etmenin cezası vatana ihanet hükmündedir. Bu Yunan mahkemesinin kararıdır” dedi.

İKİ BAŞBAKANA ÇAĞRI

Perinçek, aynı saatlerde İzmir’de biraraya gelen iki ülke başbakanına çağrıda bulunarak şöyle konuştu: “Tarihi tecrübelerimiz var. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonraki tarihi süreci hatırlamak bile istemiyoruz. Ama maalesef bu tür olaylar bize onu hatırlatıyor. Yunan Halkı Türkiye ile dostluk istiyor. Herhalde Çipras da istiyor. İki ülke arasında Ege Denizi’nde işbirliği yapılabilir, kaynaklardan beraberce yararlanılabilir. Ama Ege’nin Türkiye’ye kapatılması hiçbir şekilde kabul edilemez. Sayın Çipras’ın Türkiye’ye gelerek Davutoğlu Hükümeti ile görüşmeler yapmasını bu konudaki büyük yanlışın düzeltilmesi için bir fırsat ve olanak olmasını bekliyoruz. Davutoğlu’na da çağrıda bulunuyoruz : Çipras’a işgale son verilmesi gerekliliği dostane şekilde hatırlatılmalıdır. Dostluk ancak böyle kalıcı hale getirilebilir. Türkiye’nin bu sorunu dostça çözecek kuvveti vardır. Yunanistan’ın tarihi tecrübesi, dostluk arzusu, Ege Denizi’nden birlikte yararlanma isteği de önemli bir dayanaktır.”

Kaynak: sozcu.com.tr / Gökmen Ulu