Davutoğlu, MİT TIR'larına ilişkin açıklamalarını sürdürüyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör örgütlerine yardım etmediklerini ve etmeyeceklerini söyleyerek, "Kim mazlumsa onların hamisi Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkmenlere yardım gidiyor, hepsi bize karşı hareket geçiyor. Bunların derdi oradaki mazlumlar değil, bunların derdi Ak Parti'yi yıpratmak. Hiçbir terör örgütüne yardım etmedik, etmeyeceğiz" dedi. Başbakan Davutoğlu, kendisi için 'Serok Ahmet' diye slogan atanlar için ise, "Bana 'Serok Ahmet' diyen dilinize kurban olayım" dedi.
KONYA VE DİYARBAKIR'I AYRI TUTARSAM ALLAH İKİNCİ NEFESİ VERMESİN
Başbakan Ahmet Davutğulu, Diyarbakır'da partisinin İstasyon Meydanı'ndaki mitingine katıldı. Diyarbakır'ı anlatan Başbakan Davutoğlu, kente her gelişinde Hz. Muhammed'in kokusunu aldığını, Ulucami'yi gidemeyenlerin Diyarbakır'ı anlayamayacağını ifade ederek, "Ulucami'ye gittiğimde Mescid-i Aksa'nın kokusunu alıyorum. Bu diyarı İslam'dan uzaklaştırmak isteyenlere fırsat vermeyin. Kudüs, Yahudilerin mekanıdır diyen biri halkın huzuruna çıkabilir mi? Milletten kopuk olan birisi Kürtleri temsil edebilir mi? Ama birileri Kudüs, Yahudilerin mekanıdır diyenlere cevap verecek miyiz? Diyarbakır ebediyede kadar Kudüs'ün kardeşidir diyecek miyiz? Allah Diyarbakır'ın muhabbetini bizde daim kılsın. Kudüs, Yahudilerin mekanıdır diyenlere haddini bildirecek misiniz? Diyarbakır yüreğimin ve imanın şehridir. Diyarbakır'ı Konya'dan ayrı tutarsam Allah bize ikinci nefesi göstermesin" dedi.
Bugün'ün Mavi Marmara olayının yıldönümü olduğunu söyleyen ve orada yaşamını yitirenler için Fatiha okutan Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şehitlerden Ali Haydar Bengi Diyarbakırlıydı. Onlar şehit edildiğinde ben tüm programımı iptal edip BM'ye gittim. Türkiye Cumhuriyeti adına konuştum. İsrail'e terörist devlet diyerek karşılığını verdik. Allah rahmet etsin. Şehit kardeşlerimiz bu gemiye bindiğinde şahadette yürüdüler. Bütün bu kardeşlerim şahadeti üzerinden İsrail'e terörist diye cevap verdik. Diyarbakır Tevhit şehridir. Müftü efendi de anlasın. Diyarbakır Kudüs'ün kardeşidir. Biri Türk ırkçısı, biri Kürt ırkçısı. Kılıçdaroğlu, Diyanet'i kaldıralım diyor sonra Demirtaş da 'evet' kaldıralım diyor. Ezan-ı Muhammedi bu ülkede kıyamete kadar okunacaktır. Onlar parçalar biz birleştiririz. Bir HDP milletvekili 'Başörtüsü kadını aşağılayan bir ritüeldir' diyor. Diyarbakırlılar böyle birine oy verir misiniz? Aile ahlakını ortadan kaldıran adaylar var. Onlara oy verir misiniz? Taksim kıble değil. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa son kıblemiz Kabe'dir. Milletten ve Diyarbakır ruhundan kopuk birileri Kürtleri ve Türkleri, Müslümanları temsil edebilir mi? Birlik ve tevhit siyasi, diğeri de parçalayan siyaset. Ak Parti birlik ve tevhit vahdet hareketidir. Biz birleştirmeye geldik, parçalamaya değil. Diyarbakir'in her köşesiyle gurur duyuyoruz. Parçalayıcı siyasete karşı 71 vilayeti ziyaret ettim. 81 vilayete de gideceğiz. Gidip Ak Parti'nin birlik hareketi olduğunu cümle aleme göstereceğiz."
BANA 'SEROK AHMET' DİYEN DİLİNİZE KURBAN OLAYIM
AKP'lilerin kendisine 'Serok Ahmet' diye seslenmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, "Allah birliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin. Bana 'Serok Ahmet' diyen dilinize kurban olayım. Güzel Türkçe'ye de, Kürtçeye de kurban. Hz. Mevla'na ile Hz. Süleyman kardeş. Biz kardeşliğin şiarıyız. Halkla biz gönül gönüle koşuyoruz. Bunlara bir tevhit dersi verecek miyiz? Onlar parçalar biz birleştiririz. Onlar kültürümüzü yabancı, biz biliyoruz" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a yönelik eleştirilerini sürdüren Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kürt baasçıları Diyarbakır'ın İslam kimliğini yok etmek istiyorlar. Niye Batı'daki adaylarını buraya getirip gösteremiyorlar. İstanbul, Eskişehir adayı Diyarbakır'ın huzuruna çıkabilir mi? Bunların adayları aile ahlakını ortadan kaldıran adaylar var. Bunların kültürel yabancılaşma yanında baskıda tek tipçi de aynı zihniyete sahiptirler" ifadelerini kullandı.
12 EYLÜL UYGULAMALARINI UYGULUYORLAR
Başbakan Davutoğlu, 2005'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'da yaptığı konuşmayla çözüm sürecini başlattığını hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "O günden bu güne her türlü demokratikleşme adımını attık. Hala Kadıköy'de, Şişli'de barış sözcülüğünü kullanıyorlar, ama burada baskı dili kullanıyorlar. Silaha niye ihtiyaç hissediliyor, niye annelerin çocukları dağa götürülüyor. HDP ve arkasındaki örgüt iyi Kürt bana tabi olan Kürttür. Ama tabi olmazsa hepsini baskı altına alırım. Diyarbakır'ı baskıyla şiddete boyun eğdirilebilir mi? Biz bu çocukların annelerin gözyaşlarını dindirmeye çalışıyoruz. Silahlı gruplar tümüyle devreden çıkacaktı, sözlerin tuttular mı? Buna rağmen çözüm süreci mekanizmasını devam ettirdik. Silahsızlanma kongresi yapacaklardı? Her türlü şiddete teröre karşıyız. Biz annelerin gözyaşlarını dindirmeye çalışıyoruz. Demirtaş, Kandil'e dönüp artık yeter silahları bırakın diyebiliyor mu? Biz ne zaman çözüm sürecine yaklaşsak birileri hemen sabote ediyor. Demirtaş ABD'ye gitti geldi onların diliyle konuşmaya başladı. Biz kimseye benzemeyiz, biz Hz. Süleyman'ın diliyle konuşuruz. Kılıçdaroğlu 'Suriyelileri gönderelim' diyor. Demirtaş'ın 'sen nasıl gönderirsin' diye Kılıçdaroğlu'na sorduğunu gördünüz mü? Yasin Börü'yü kim katletti? Bunlar. Bunların zihniyeti bu. İstiyorlar ki tek tip olsun. Ha CHP, ha HDP, Esed'te bunların kardeşi. 12 Eylül uygulamalarını bunlar uyguluyor. Suriye'den gelen kardeşlerimizi hiçbir ayrım gözetmeden kapıyı açtık. Kobani olayları oldu, 3 günde 197 bin kardeşlerimizi aldık ve bağrımızı açtık. Eğer Kobani'nin sınırları Türkiye olmasaydı, onlar yer bulabilir miydi?"
Başbakan Davutoğlu, son günlerde gündeme gelen MİT tırları ile ilgili ise şunları kaydetti: "Sayın Cumhurbaşkanımızla, Mesut Barzani birlikte geldi. Biz ne zaman çözüm sürecine yaklaşmışsak birileri sabote ediyor. Kim mazlumsa onların hamisi Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkmenlere yardım gidiyor, hepsi bize karşı hareket geçiyor. Bunların derdi oradaki mazlumlar değil, bunların derdi Ak Parti'yi yıpratmak. Hiçbir terör örgütüne yardım etmedik, etmeyeceğiz. Sınırlar olacak, ama ticaret serbest olacak. Vizesiz ziyaretler olacak. Biz bunu yöneldiğimiz için Suriye'de Irak'ta problem çıkarıyorlar. Nerede olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun mazlumu desteklemeye var mısınız?"
HDP'nin barajın aşılmaması halinde olayların çıkacağının konuşulduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu, "Şimdi tehdit ediyorlar. Barajı geçemezsek böyle olur, şöyle olur diyorlar. Bunlara karşı başınız dik olsun. Bir daha bu ülkede 6-7 Ekim olaylarının yaşanmasına izin vermeyiz. Ben Diyarbakırlıyım, Hep olacağım. 6-7 Ekim gibi şehirlere şiddet gelinmesine izin verir misiniz? Bu tehditler karşısında hiçbir zaman demokrasiden kamu düzeninden taviz vermeyeceğiz. Çözüm sürecinden bir adım dahi geri tatmayacağız. Çözüm sürecinin sahibi Ak Parti. Bunlar ideoloji söylerler, ama hizmet getirmezler. Geçen hafta sayın Cumhurbaşkanı ile Yüksekova'daydım. Havalimanı açtık. Bu havalimanı hayal gibi bir şeydi. Birilerine ibret olsun diye ismini Selahaddin Eyyübi koyduk. Demirtaş keşke bende orada olsaydım diyor. 99 kez saldıran, iş makineleri kıran vandallara dur diyebilseydin. Onlar yüz kere, bin kere saldırsalar da Doğu ve Güneydoğu'ya baştan başa imar edeceğiz" dedi.
DİYARBAKIR'DA SEÇİM VAATİ
Başbakan Davutoğlu, konuşmasının sonunda Diyarbakır'a yaptıkları hizmetleri anlattı. Diyarbakır'ın hızlı tren hatlarının merkez kavşak şehri yapacaklarını söyleyen Davutoğlu, "Diyarbakır'ı tarihi bir şehir olarak koruyacağız. Diyarbakır bir sanayi şehri olacak. Diyarbakır, gıda ve tekstil merkezi olacak. Diyarbakır'ın 100 yıllık geleceğiniz kuruyoruz. Bugün veya yarın çiftçilerimize 2 bin lira destek parası yatırıyoruz. Öksüz ve yetim çocuğa 100 lira öksüz yetim aylığı bağlanacak" diye konuştu.
KANI BİZ DURDURDUK
Başbakan Ahmet Davutoğlu, miting öncesi Hz.Süleyman Camii çıkışında vatandaşlarla sohbet etti. Davutoğlu'nun hatırını sorduğu yaşlı kadın, "İyiyim, ama bu kanı durdurun. gençler günahtırlar, yazıktırlar, Anaları babaları ağlıyor. Bizde fukarayız, günahız' diye cevap verdi. Başbakan Davutoğlu, da kadında, Biz durdurduk, durdurduk teyze. Biz durdurduk da çocukları dağa çıkaranlara söyle" dedi.
Başbakan Davutoğlu'na kalabalığın içinden 6-7 Ekim olaylarında hayatını kaybeden Cumali Güneş'in ablası olduğunu belirten bir kadın, "Kardeşimin katilleri hala yakalanmadı. Kardeşim devlet memuru, Ak Parti üyesi kardeşimin katilini istiyorum devletten" dedi. Bunun üzerine Davutoğlu danışmanlarını genç kadının yanına yollayarak yardımcı olunması konusunda talimat verdi.
Kaynak: DHA