Cumhurbaşkanı Erdoğan TUSİAD eski başkanı Haluk Dinçer'e yönelik olarak "Kim bilir belki onunla ilgili de montaj vardır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Kurulu’ndaki konuşmasında çarpıcı açıklamalarda bulundu. ‘Paralel yapı’ hakkında konuşan Erdoğan “Ben bir paralel devlet görmüyorum” diye açıklamada bulunan eski TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer’e sert sözlerle yüklendi. Erdoğan “Aslında bal gibi görüyor da bunu söylemek işine gelmiyor. Kim bilir belki onunla ilgili de montajı vardır” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından çarpıcı bölümler;
“NİYE HAŞHAŞİ DİYORUM?”
Paralel yapıya “Haşhaşiler” dediklerini hatırlatan Erdoğan, “Niye Haşhaşiler? Çünkü Haşhaşiler 11. yüzyılda ortaya çıkmışlardı ve aynen bugünkü gibi paralel yapı kurarak, Büyük Selçuklu Devleti’ne ağır zararlar vermişlerdi. Bizim o günden sonraki tüm devletlerimiz, Anadolu Selçuklu Devleti de Osmanlı Devleti de bu olaylardan ibret almış ve bu noktada çok hassas davranmışlardır. Maalesef 70′lerden itibaren Türkiye Cumhuriyeti bu konuda gerekli hassasiyeti gösteremedi. 10 asır sonra aynı tarzda, aynı şekilde bir başka Haşhaşi yapı, ulusal güvenliğimizi tehdit eder boyuta ulaştı. İşte biz, bu hadiseden ibret çıkaracak, inşallah asırlar boyunca tekrar yaşanmaması için de tedbirlerimizi bugünden alacağız” diye konuştu.
“SADECE AİLEME SALDIRMIYORLAR”
Erdoğan, söz konusu yapının sadece şahsına, ailesine, arkadaşlarına taarruz eden bir yapı olmadığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunu maalesef bugün dahi göremeyenler var. Bugün bile ürkenler var, korkanlar var, bu paralel yapının aslında neye, kime taarruz ettiğini tam olarak anlamayanlar, idrak edemeyenler var. Bu yapı, benim şahsımdan ziyade öncelikle Türkiye’nin ulusal güvenliğine, ulusal bütünlüğüne taarruz etmiştir. İşte geçenlerde gördünüz.
Cumhurbaşkanının, Başbakanın, bakanların, Anayasa Mahkemesi’nin, Genelkurmay’ın, bütün kuvvet komutanlarının telefonlarını dinlemek ne demek? Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir sivil toplum örgütü veya onun içinde barınanlar böyle bir şeyi nasıl yapabilir? Bu, vatana ihanet değil de nedir? Bu bir ajanlık değil de nedir?
Dışişleri Bakanlığı’ndaki çok gizli toplantıyı dinleyip, uluslararası şebekelere servis etmek ne demek? MİT’in Suriye’de Türkmenlere yardım götüren tırlarının önünü kesmek, oradan fotoğraflar almak, o fotoğrafları da büyük bir ahlaksızlık içinde iftirayla dünyaya servis etmek ne demek? Ahlaksızca şunu söylüyorlar, ‘Bu tırlar, terör örgütlerine silah götürüyorlardı, Bayır Bucak Türkmenlerine değil.’ Böyle de ahlaksızca yalanları söyleyebiliyorlar.”
“MOSSAD’LA İŞ BİRLİĞİ İÇİNDELER”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, en başından itibaren paralel yapının tabanıyla üst kademesini ayrı değerlendirdiğine işaret ederek, üst kademenin çok bariz şekilde başka odakların, başka çevrelerin maşası, kuklası olduğunu vurguladı. Bir üst akıl olarak ifade ettiği uluslararası egemen güçler, emperyal güçlerin söz konusu yapıyı gayet iyi kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini dile getiren Erdoğan, “Ama tabandakilerin artık bazı soruları kendilerine sormaları, bazı şeyleri sorgulamaları kaçınılmaz bir hal almıştır.
Bütün bu ortaya çıkan gerçeklerden, bütün bu ortaya dökülen pisliklerden sonra samimi insanların hala o çatı altında durmasının hiçbir mazereti olamaz. ‘Acaba bu devlet, bu hükümet neden bu kadar açık ve net olarak bu tavrı koyuyor?’ diye kendi kendilerine bu soruyu sormaları lazım. Paralel yapının tabanındaki samimi insanlar, bu yapının kimlerle işbirliği yaptığını, kimlerle yan yana geldiğini, kimlerle aynı karede fotoğraf verdiğini lütfen görsünler ve bu gidişi sorgulasınlar.
Hala bu yapının MOSSAD’la iş birliği tuttuğunu göremiyorlarsa yazıklar olsun. Çünkü her şey çok açık, net ortada” şeklinde konuştu.