CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Latin Amerika turuna çıkan C
umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın,
Küba ziyaretindeki birfotoğrafına değinen Koç,
"Herhalde Che Guevara onu önünde gördüğünde mezarında ters dönmüştür" diye konuştu.
Milletvekili aday adaylığı için ücretlerin belirlendiğini belirten Haluk Koç, kontenjan adaylığı için başvuracaklardan 7 bin 500 lira, eğilim yoklaması ve önseçime girecek adaylardan 5 bin lira, kadınlar, gençler ve engellilerden ise 2 bin 500 lira ücret alınacağını söyledi.
"ALIŞILAGELMİŞ BİR OLAY DEĞİL"
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın milletvekili adayı olmak için istifa etmesini değerlendiren Koç, “Hakan Fidan bütün sırlarla beraber sarayın gemisinden ineceğini söyledi” dedi.
Koç, şöyle konuştu:
“Öncelikle devletin en önemli kurumlarının başında gelen MİT'te başkanlık yapmış bir kişinin, bütün görevi boyunca taşıdığı sırlarla beraber görevinden çekilerek siyasete girmesi yadırganacak bir olay. Çünkü alışılagelmiş bir olay değil. O noktada görev yapanlar o görevden ayrıldıktan sonra kendi sırlarıyla beraber bir köşeye çekilirler.”
"NİYET DAHA MI FARKLI?"
Koç, 7 Şubat 2012 tarihi sonrasında eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a yasal bir koruma sağlandığını ifade ederek, o tarihten sonra Fidan'ın adı etrafında Oslo görüşmeleri, Çözüm Süreci, Suriye süreci, gibi konularla birlikte özel istihbarat örgütü ve İran bağlantısı gibi iddiaların da tartışmalara konu olduğunu anlattı.
Koç, şu ifadeleri kullandı:
"Zaten koruma zırhın var kanunen. Şimdi milletvekilliğinin getirdiği siyasi dokunulmazlığa müracaat var. Yoksa niyet daha mı farklı? Bunca süredir her işin ve her mevkinin tek muktediri olan, aklı sıra 7 Haziran sonrası için kendisine dönük planlar hazırlayan, yapan baş muktedir acaba alttan alta kendi adamları tarafından mı kuşatılıyor? Bu da önemli soru işaretlerinden bir tanesi. Yani şu anda oynayan filme 'Saraydan Fidan kaçırma' diyebiliriz. 'Saraydan Fidan kaçırma'. Şu anda oynanan oyunun adı."
Haluk Koç, şöyle devam etti:
"Şimdi görünen o ki 19 Ocak'ta sarayda, 'Başbakanlık mı oynuyorsun, Başbakancılık mı oynuyorsun kardeşim' fırçasının atıldığını biliyoruz artık. Sayın Davutoğlu'na bu fırçanın atıldığını biliyoruz. Davutoğlu'nun açıkladığı Kamuda Şeffaflık Paketi'nin, 'Sırası mı kardeşim şimdi. Görev yapacak il, ilçe başkanı bulamayız' sözünü açıkça hatırlıyoruz hepimiz. Merkez Bankası politikalarıyla ve başkanıyla ilgili açıklamalar, saflaşmalar. Bunlar da yaşandı. Hakan Fidan olayındaki sahiplenmeler ve karşı çıkışlar. Ben çatlağı söylüyorum.
Baktığınız zaman Hükümet Sözcüsü, ağır abi, Sayın Arınç, çok ciddi bir yüz ifadesiyle, yürütmenin başındaki Sayın Davutoğlu'na, gerçekten Başbakanmış gibi sahip çıktı. Parti Sözcüsü Sayın Beşir Atalay'ın, Sayın Davutoğlu'nu arkalayan açıklamalarını yine dün izledik. Ali Babacan'la ve Mehmet Şimşek'in, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'ya sahip çıkışını biliyoruz. Kenardan köşeden, fırsat buldukça onu sahiplenen açıklamalarını kamuoyundan takip ediyoruz. Bütün bunlar kaçak saraya karşı bir siyasi karantinanın başladığının, bir siyasi izolasyonun, tecridin başladığının işaretleri."
Koç, "Bütün bunlar, bu saflaşmayı, yani saraya karşı bu karantinayı açıkça ortaya koyuyor. Bana düşen, şu anda 'Aferin Ahmet Bey, sen bu yolda devam et. Aferin bay Ahmet sen bu yolda devam et' demek düşüyor. Hep eleştirmeyeceğiz, bak takdir de ediyoruz Ahmet Bey'i. Sayın Davutoğlu'nun yavaş yavaş Başbakanlığa ısındığını görüyoruz" ifadesini kullandı.
Haluk Koç, "İşin özeti, Osmanlı filan derken, bunlar tam Bizans'ı yaşamaya başladılar. Kafalarında, dillerinde Osmanlı ama çevirdikleri film tam Bizans. Kim kimin yanında, kim kimin elinin cebinde, kim kimle saf tutuyor? Ortalık toz duman, karma karışık. AKP'de, işin özeti, kartlar yeniden karılmaya başlandı, yeniden dağıtılacak. Oyun, siyasi oyun yeniden kuruluyor. Tabii bütün bunun sonunda da yaşanan bunca rezaletin faturasının, sarayda iskana mecbur bırakılacak ve siyaseten yalnızlaştırılacak kişiye kesileceği de şimdiden gözüküyor" dedi.