PKK’nin Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye son verme kararı alması ve İmralı’da çözüm masasının kurulması aşamasına gelindiğinin üç gün içerisinde açıklanması bekleniyor.
Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinin 16. yıldönümü, 2 yıldır İmralı- Kandil-Ankara arasında süren çözüm sürecinde en önemli ve kritik adımın atılmasıyla da tarihe geçmek üzere. Çözüm sürecinin PKK’nin Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye son verme kararı alması ve İmralı’da çözüm masasının kurulması aşamasına gelindiği açıklaması bekleniyor.
Bu açıklama, Meclis’te yapılacak. Öcalan adına açıklamayı HDP yapacak. Aynı anda AKP’den de açıklama gelebileceği belirtiliyor. Bu açıklamayla “Sürecin Meclis’e de mal edildiği” ilan edilecek ve CHP sürece katılmaya çağrılacak. Süreçte Kobani eylemleri sonrası “sessiz diyalog” adı verilen aşamada Öcalan’ın yakalandığı 15 Şubat’ın yıldönümü öncesi hızlanan temaslar sonuç verdi. AKP ve HDP kulislerine göre PKK’nin “Türkiye’ye karşı silah kullanmaya son verileceği” ve İmralı’da artık müzakere masasının kurulacağı açıklaması yapılması için “Eli kulağında. Bugün, yarın, en geç salı günü” ifadesi kullanılıyor. 2 yıllık süreçte çözüme en yakınlaşılan anlarla ilgili Ankara’daki durum şöyle:
KANDİL RİSKİ
Hâlâ Kandil riski var: Öcalan-HDP-hükümet yetkilileri arasında yürütülen trafik sonucu varılan “silaha son - kesin ateşkes” mutabakatının açıklanması için 15 Şubat (bugün) seçildi ve planlandı. Ancak Kandil’in açıklama için ikna edilmediği bilgisi planı aksattı. Hükümet çevrelerinde, “Kandil yine su koyveriyor” şeklinde değerlendirilen bu durumu aşmak için HDP heyeti acil olarak Kandil’e gitti. Heyetin açıklama yapılmasına ve Öcalan’ın daha sonra bizzat kendisinin yapacağı çağrı konusunda ikna edilmesi durumunda bugün olmasa da yarın ya da en geç salı günü sürecin çözüme doğru gittiğine ilişkin açıklama yapılacak. Ancak taraflar açısından hâlâ Kandil’in ikna edilemeyeceğine ilişkin risk beklentileri de sona ermiş değil.
Ankara’da, Meclis’te: Açıklama yeri olarak, sürecin en çok çözüme yaklaştığı an olduğu mesajı verilmesi amacıyla TBMM seçildi. Önce HDP ve AKP’lilerle hükümet temsilcilerinin bir arada olduğu ortak bir açıklama düşünüldü. Ancak bunun ileride ortaya çıkabilecek komplikasyonlar nedeniyle seçim öncesi siyaseten doğru olmayacağı görüşüyle ayrı ayrı yapılması benimsendi. Bu nedenle ilk açıklama HDP’den gelecek. HDP’den İmralı heyetinin de içinde olacağı Grup Başkanvekili düzeyinde ya da bazı milletvekillerinin bulunacağı bir açıklama olabileceği öngörülüyor.
AKP’nin katılımı: AKP ve hükümet kanadının açıklama sürecinde nasıl yer alacağı henüz kesinleşmiş değil. Üzerinde tartışılan seçenekler arasında HDP açıklamasını AKP’lilerin de izlemesi üzerinde tartışılıyor. İkinci olarak da AKP’den yine Grup Başkanvekili düzeyinde bir ya da iki bakanın da katılımıyla bir destek açıklaması seçeneği de gündemde.
CHP’ye çağrı: Sürecin, Abdullah Öcalan’ın Nevruz ya da öncesinde yapacağı silaha son çağrısına kadar sürecek müzakere ve nihai çözüm aşamasına girdiğine ilişkin açıklamayla resmen Meclis’e de mal edildiği belirtilecek. “Süreç artık resmen Meclis’in de işidir” mesajı verilecek. MHP’nin bu konudaki karşıt tutumu bilindiği için özellikle CHP’ye sürece katıl çağrısı yapılacak. İmralı’da müzakere masası kurulacağı için CHP’den, “İmralı’ya gidecek parlamenter heyetlerine milletvekili temsilci vermesi” istenmesi de gündemde. Özellikle HDP, mutlaka CHP’nin sürece bir şekilde katılması konusunda ısrarını sürdürüyor.
Bir seçim manevrası mı?: Ankara’da artık açıklama yapılmasına kesin gözüyle bakılmasına karşın hem AKP hem HDP hem de CHP çevrelerinde “yine bir seçim manevrası geliyor” duruşları da ifade ediliyor. AKP’nin süreci “Kürt sorununun gerçek bir çözümü” olarak görmediği bakışıyla, daha öncekiler gibi bu seçimi de “çözüm vaadiyle” atlatma hamlesi yaptığı kuşkuları dile getiriliyor. Bu nedenle Öcalan, Nevruz’da ya da öncesinde açıklama yapsa da çözüme yönelik kesin siyasi adımların seçim öncesinde atılmayacağı değerlendirmeleri yapılıyor.
HDP’nin parti olarak girmesi sonrası ortaya çıkacak tablonun da görülmesiyle sürecin seçim sonrasında yeni baştan müzakere edileceği görüşleri de seslendiriliyor.
Kaynak: Erdem Gül | Cumhuriyet