Avrupa Parlamentosu Dış ilişkiler Komitesi (AFET) Başkanı Elmar Brok başkanlığındaki heyet, önceki gün TBMM’de siyasi partilerin gruplarını ziyaret etti.
Heyet her yıl yayınladığı ilerleme raporu öncesi iç politikada yaşanan gelişmelere ilişkin merak ettiği konularla ilgili bilgi aldı. HDP’nin başkanlık sistemine ilişki soruya yanıtı, “ Başkanlık sistemine asla geçit vermeyeceğiz” şekilnde oldu.
KÜRKÇÜ VE GÜL KONUŞTU
AP Dış İlişkiler Komitesi adına gelen heyetin HDP ile görüşmesine Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ile Van Milletvekili Nazmi Gür katıldı.
AP heyeti iç güvenlik paketinin komisyona çekilmesinin ne anlama geldiğini ve bu paket çıkarsa neye mal olabileceğini özel olarak değerlendirmek istedi.
Kürkçü, komisyona çekilmesinin değişiklik amacıyla değil görüşülen maddelerin bir an önce Cumhurbaşkanının onayına göndermek olduğunu söylediklerini belirtti.
Kürkçü, iç güvenlik paketine, valilere ve polise hakim ve savcı yetkisi verildiğini, toplantı gösteri ve yürüyüşleri kanununda yapılan düzenlemelerle artık protestolarda sapan taşıyanların ya da yüzünü örtenlerin doğrudan silahlı bir muamele ile karşı karşıya kalabileceklerini, bunun orantısız bir şiddete kapı açtığını” ilettiklerini ifade etti.
HDP heyeti, polis kolejlerinin kapatılması düzenlemesinin, cemaatle hükümet arasındaki savaşta cemaatin emniyetten tamamen tasfiye edilmesi tedbirini içerdiğini anlattı.
KAYGI DUYUYOR MUSUNUZ?
Avrupa parlamentosu, yaklaşan seçimlerle ilgili bir kaygı duyup duymadıklarını da HDP heyetinden öğrenmek istedi. Konuya ilişkin değerlendirmelerini Ertuğrul Kürkçü şöyle aktardı:
“İç güvenlik paketindeki polise verilen olağanüstü yetkilerle yurttaşların seçim bölgelerinde kanaatlerini ifade etmeleri, açık hava gösterileri ve basın açıklamalarına katılmaları halinde polisin orantısız bir güç kullanabileceğine (yargıç ve savcı kararı olmaksızın) dair kaygılar taşıdığımızı söyledik.
Özellikle bazı illerde seçim öncesi 30 bin ek polisin görevlendirilmesinin kaygı uyandırdığını söyledik. Abartılı bu kuvvet sevkiyatının bölge halkı üzerinde açık bir baskı oluşturma olarak görüyoruz dedik.”
BAŞKANLIK SİSTEMİNE ASLA GEÇİT VERMEYECEĞİZ
Türkiye’de bugünkü koşullar altında bir başkanlık rejimine ihtiyaç yok dedik. Bizim yüzde 10 barajı geçip parlamentoya girmemiz cumhurbaşkanlığının bütün yetki ve gücünün kötüye kullanılarak sürdürülen propagandanın sonunu getirecektir.
İster parlamento içinde olalım ister olmayalım Başkanlık sistemine asla geçit vermeyeceğiz dedik. Güçlendirilmiş yerel yönetimlere dayanan demokratik bir düzen istediğimizi, bağımsız yargı, özgür basın talep ettiğimizi ilettik.
Bunlardan oluşan talebimizin her gün güncellenerek mutlaka ortaya konulacağını söyledik. Yeni bir Anayasa talebimizin bizim için en kritik maddesinin yurttaşlığın tanımı olduğunu ifade ettik.
Yerel halklara özerklik esasına dayalı yeni bir idari rejim talebimizi dile getirdik. Bu iki başlığın bizim için en önemli iki nokta olduğunun altını çizdik.”
Kaynak: Güler Yılmaz / Taraf