HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, seçim hükümetinin kurulması sürecinin başlamasının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Bilgen, PKK liderlerinden Duran Kalkan'ın, "HDP olarak neyi başardılar da çağrı yapıyorlar" sözlerinin hatırlatılması üzerine "HDP'nin kendi üzerine aldığı yükün farkında olduğunu düşünüyoruz" dedi.
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Bilgen, kentteki bazı kadınların dağa kaçırıldığını iddia eden Ağrı Valisi'yle ilgili olarak, "Ağrı Valisi kişisel olarak muhatabımız değil. Utanç verici ifadeler kullanan bu valiyi atayanlar arkasında mı, değil mi" diye sordu.
Yaşanan sel felaketinin ardından bir HDP heyetinin Hopa'ya gitmek üzere yola çıktığını söyleyen Ayhan Bilgen, "Bir dayanışma kampanyasının organizasyonu için de elimizden geleni yapacağız" dedi.
Seçim hükümetine ilişkin tartışmalar konusunda ise "Bir bakanlık pazarlığı söz konusu olmayacağını daha önce söyledik. Bütün arkadaşlarımızın bu görevi yapabileceklerini söylüyoruz" diyen Bilgen sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz, bizi dışlamak için sergilenen tutumlar dahil, hiçbir şekilde bu sürecin dışında kalacak bir yaklaşım içinde olmayacağız."
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ayhan Bilgen, HDP'de "iki dönem kuralı"na ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
"İki dönem sorunu bizde diğer partilerde CHP ve AKP 'de olduğu gibi hukuki bir sorun değil. HDP bir kez seçimlere girdi. Bizim böyle bir sorunumuz yok. Bu sadece bizim ilkesel tartışmamızdır. Seçim komisyonlarımızın ortaya koyacağı tavırla şekillenecek. Parti içi tartışmalarla bu konu netleşecek. Bu konuda çok somut bir tutum yok. İki dönemi olan, üç döneme giren herhangi bir adayımız teknik olarak yok."
"HDP KENDİ ÜZERİNE ALDIĞI YÜKÜN FARKINDA"
Ayhan Bilgen, bir başka gazetecinin PKK liderlerinden Duran Kalkan'ın, "HDP olarak neyi başardılar da çağrı yapıyorlar" sözlerini hatırlatması üzerine ise şöyle konuştu:
"HDP'nin kendi üzerine aldığı yükün farkında olduğunu düşünüyoruz. HDP bir tarafta kapatılma baskısı altında. Ama biz de topluma karşı, akan kanın durması için daha yoğun çalışmalıyız. Biz önümüzdeki seçimin de eğer güvenli bir ortamda gerçekleşirse, Türkiye toplumunun tanıdığı krediyi yükselteceğini düşünüyoruz."
Davutoğlu elinden geldiğini yaptığını söyledi. Kendisiyle bu konuda istişare yapmak isteyen genel başkanların görüşmesi söz konusu olabilir mi?
"Bize yönelik doğrudan bir talep yok. Burada galiba CHP ve MHP 'yi iknaya dair bir çaba girişim söz konusu. Biz zaten başından beri her türlü formül için Türkiye'yi krizden çıkartmak için üzerimize düşeni yapacağımızı söyledik. Seçmen iradesini yok sayanlar, sandıktan çıkan oyları çöpe atanlara yine ders verecek. Her türlü formül, birinci olan partiyle diğer partiler arasındaki her türlü formüle katkı sunacağımızı söyledik.
Burada son üç açıklamaya baktığımızda, Davutoğlu, MHP, CHP'ye baktığımızda, birbirlerini suçlayarak tartışmayla 1 Kasım'a kadar gideceğiz gibi gözüküyor. Biz HDP olarak hem yapıcı davrandığımızı, hem seçmene olan taahhüdümüzü ortaya koyduğumuzu düşünüyoruz."