Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla 62. hükümetin programında değişiklikler yapıldığı anlaşıldı.
Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın hazırladığı programın bazı bölümleri Erdoğan’ın,
“siyasi ve ekonomi” danışmanları tarafından değiştirildi. Programın bazı bölümleri metinden çıkarılırken,
“yargı bağımsızlığı”, “paralel yapı ile mücadele” gibi bölümler de metne eklendi. Yargı ile ilgili eklenen metinde,
“Yargı darbelerin ve vesayetçi sistemin zemini haline geldi” şeklinde yorum yapılması dikkat çekti.
Taraf’tan Hüseyin Özay'ın haberine göre; 61. Hükümet programının güncellenmesiyle hazırlandı.
Hükümet programının hazırlanmasının perde arkası şöyle:
PROGRAMA İNCE AYAR
Kendisine sunulan program taslağını eksik bulan Erdoğan, danışmanlarına, metne bazı eklemeler yapılması konusunda talimat verdi.
Bu çerçevede Erdoğan’ın danışmanları, “yargı”, “paralel yapı ile mücadele” ve “ekonomi” alanlarında bazı eklemeler yaptılar.
Köşk danışmanları tarafından hükümetin program taslağına eklenmesi istenilen bölümlerin başında yargı ile ilgili değerlendirmeler geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “adli yılın açılışına” katılmayacağını açıklamasının ardından hükümetin de aynı törenlere katılmama kararı alması ile ilgili tartışmalar sürerken, hükümet programında yargıya ağır eleştiriler getirilmesi dikkat çekti. Hükümet programına sonradan eklenen yargı ile ilgili değerlendirmelerin bazıları şöyle: “Darbelerin ve vesayetçi yapılanmaların zemin bulduğu alanlardan biri de yargı olmuştur.
Kimi dönemlerde bazı yargı mensupları hukukun üstünlüğü yerine millete karşı devleti koruma görevine soyunmuşlardır. Oysa yargının bağımsızlığı kadar tarafsızlığı da hayati öneme sahiptir. Yargı alanındaki temel meselemiz siyasi alandaki değişimler içinde kurtarıcı misyon üstlenmek, hakem olma vasfını yitirip taraf haline gelmektir. Demokratik bir ülkede bireyi devlete, özgürlüğü güvenliğe ve adaleti statükoya üstün tutmak hepimizin ortak ideali olmalıdır...”
ULUSAL GÜVENLİĞE TEHDİT
17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonun ardından gündeme gelen paralel yapı ile mücadele de program taslağına sonradan eklenen bölümler arasında yer alıyor. Hükümet programında paralel yapıyla mücadele konusunda yapılan değerlendirmeler şöyle:
“... Uluslararası bağlantıları da değerlendirildiğinde bu yapılanmalar sadece hükümetimize yönelmiş bir tehdit olarak değil, devletin varlığına kast eden onun yapısını çökertmeyi hedefleyen bir ulusal güvenlik sorunana dönüşmüştür. Bu tür teşebbüsleri geçmişteki vesayet odaklarının oluşturdukları kadar tehdit görüyor ve her türlü vaseyate karşı mücadelemiz çerçevesinde ele alıyoruz. Bu konuda kararlı ve dirayetli duracağımız konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın...”
Hükümet programında, çözüm sürecine de büyük önem verildi. Yeni hükümetin yol haritasında, “terörün bitmesi”, “örgüt üyelerinin dağdan indirilmesi”, “ sivil hayata uyum sağlamaları”, ve “siyasete kazandırılmaları” olduğu vurgulandı.
Programda konuyla ilgili yapılan değerlendirmeler şöyle:
“62. Hükümet olarak çözüm süreci kapsamında yeni yol haritasının hedeflerini; terörün bitmesi, örgüt üyelerinin evlerine dönmesi, hayata uyumlarının sağlanması için gerekli çalışmaların yapılması ve demokratik siyasete katılmaları şeklinde koyacağız....”
EVLENENE KONUT VERİLECEK
Programın ekonomi bölümünde ise, büyümenin yeniden sağlanması için gerekli adımların atılacağına yönelik sözler verildi. Bunun dışında, yardıma muhtaç genç çiftlerin evlenmelerine destek sağlanacağı da vurgulandı. Programda, bu kapsamdaki çiftlere, çeyizi içinde konut verileceği taahhüt edildi.
Evlenecek çiftlerle ilgili kısımda yer alan taahhütler ise şöyle: “... Aile yapımız, bizim diğer toplumlardan en büyük fark ve üstünlüklerimizden birisidir. Önümüzdeki dönemde ailenin korunması ve güçlendirilmesi sosyal politikalarımızın merkezinde olacaktır. Bu kapsamda, genç nüfus yapımızın korunması, aile kurumunun güçlendirilmesi ve aile refahının artırılmasına yönelik eylemler hayata geçirilecektir. Yeni evlenecek yoksul çiftlerimize geri ödemeli çeyizi içinde konut edinmelerini sağlayacağız. Genç evlilikleri teşvik etmek amacıyla da ilave maddi destekleri hayata geçireceğiz....”
“YENİ TÜRKİYE” VE “10 AĞUSTOS” VURGUSU
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Meclis’te açıklanacak olan programda, “yeni Türkiye” ve “10 Ağustos” vurgusunun yapılması dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin yani Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği 10 Ağustos tarihinin bir milad olarak alındığı görüldü.
Programın sunuş kısmında, 10 Ağustos ile ilgili şu değerlendirmelere yer verildi:
“ 10 Ağustos 2014, ülkemizin siyasi tarihinde iftiharla hatırlanacak son derece anlamlı bir gün olmuştur. Geçmişte krizlere neden olan, vesayet anlayışını simgeleyen Cumhurbaşkanlığı makamı yepyeni bir anlam kazanmıştır. Huzur içinde yaşanan özgür ve adil bir seçimle ve hiçbir vesayete konu olmadan, devletimizin en yüksek makamı halkımız tarafından doğrudan seçilmiştir.” Programda sunuş ve sonuç bölümlerinin dışında, “Tam Demokrasi”, “İnsani Kalkınma”, Yeni ekonomi”, “Öncü ülke” gibi bölümler de yer aldı.
DALGALI KURA ÇİZİK...
Hükümet program taslağında, ekonomi ile ilgili bölümlere özel önem verildi. Bu çerçevede, “Yeni Türkiye Yeni Ekonomi” başlığı altında kaleme alınan bölümde, 2023 yılında Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına gireceği öne sürüldü. Merkez Bankası’nın para politikası konusunda da ayrıntılı değerlendirmelerin yapıldığı kısımda ise ilginç bir veto dikkat çekti. Metinde yer alan, “dalgalı kur sistemi devam edecek” şeklindeki cümlelerin üzerine çizik atıldı. Bu durum kafaların karışmasına yol açtı. Öte yandan, yine program taslağında, yolsuzluklarla ilgili de kısa bir değerlendirme yapıldı. Bu bölümde, yolsuzlukların üzerinin hiçbir şekilde örtülmediği de vurgulandı.