Numan Kurtulmuş, Musul tartışmalarının abartıldığını, IŞİD'le petrol ticaretininse "zırva" olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Kurtulmuş, AA'ya, Musul'a asker gönderilmesi ve Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından yaşanan gerilimlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Musul'a asker gönderilmesini, "Bizim oradaki varlığımız asla Irak halkının karşısında olan bir tutum değildir. Irak hükümetinin aleyhine olan bir durum değildir" sözleriyle savunan Kurtulmuş, amaçlarının Irak hükümetine IŞİD'le mücadele konusunda yardım etmek olduğunu ve Irak'ta savaşan birliklerinin bulunmadığını söyledi.
"MUSUL ABARTILDI'
Kurtulmuş, konuyla ilgili "Abartılmış bir konudur, ben en kısa zamanda bu gerilimin düşürüleceğini ümit ediyorum" yorumu yaptı.
'PETROL TİCARETİ İDDİALARI ZIRVA'
Türkiye'nin IŞİD'le petrol ticareti yaptığı haberleriyle ilgili olarak "Tam bir zırvadır. Türkiye'nin hiç bir terör örgütünden petrol almak gibi bir durumu olamaz" diyen Kurtulmuş, "Bu Türkiye'ye karşı iftiradır.
Türkiye hükümetine karşı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına karşı açık, aleni bir iftiradır. Bunu kabul etmek mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
'RUSLAR AKKUYU'DAN VAZGEÇMEZ'
Akkuyu Nükleer Santralinin durumunu da değerlendiren Numan Kurtulmuş, "Rusların da Akkuyu'dan kolay kolay vazgeçeceklerini zannetmiyorum.
Nasıl ticarette çaresiz, tek kapıya muhtaç değilsek, Türkiye'nin nükleer santraller konusunda da tek bir ülkeye, tek bir ülkenin teknolojisine mahkum olmadığını açıkça ifade etmemiz lazım.
Türkiye'nin bu taleplerini karşılamaya hazır da dünyada çok sayıda ülke, çok sayıda şirket olduğunu biliyoruz. Ben Akkuyu için konuşmanın erken olduğu kanaatindeyim" dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Başkanlık sistemi hakkında değerlendirmesi sorulan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları söyledi:
12 Eylül anayasasının bu ilgili yapısının değişmesi lazım. Bunun için biz diyoruz ki 'Türkiye'de etkin bir yürütmeye ihtiyaç' var.
Hesap verebilen, denetlenebilen, aynı zamanda çok etkin, hızlı bir şekilde yürütülen bir mekanizmaya ihtiyaç var. Bunun için başkanlık sistemi konuşulabilir, tartışılabilir. Bu hiçbir partinin, şahsın kişisel ya da partisel meselesi değildir.
Başkanlık sisteminin Türkiye'de bugünkü şartlar itibariyle etkin bir yürütmeyi sağlayacak mekanizma olduğuna inanıyoruz. Ama sadece 317 milletvekilimiz olduğu için çıkaramıyoruz değil, 400 milletvekilimiz de olsaydı yine bu meseleyi getirir, konuşur, tartışırdık.