Sosyal medyada ti'ye alınan o kareler için Twitter'dan 'tarihimiz' güzellemeleriyle açıklama yapan Yalçın Akdoğan'a hatırlatma...
Yalçın Akdoğan açıklamasında, "Polis günündeki tarihi giysilerden rahatsız olmuşlar! Tarihiyle barışık olmayan bu zatlar başkasının tarihi önünden poz verme yarışına girerler. Tarihimiz gururumuzdur" ifadesini kullandı.
Her meselede şekilden, gösterişten ve reklamdan öteye gidemeyen AKP, ülkeyi sirk alanına çeviren 'kostüm' karelerini 'tarih' güzellemeleriyle açıklamaya kalkınca bir kez daha komik duruma düştü.
Madem tarih kendileri için çok önemli; o zaman Fatih Sultan Mehmet'in meşhur mahkeme olayını kısaca hatırlatalım:
Olay Fatih sultan Mehmet ile Rum mimar Sinan Atik arasında geçer.
Mimar Atik, Padişah tarafından haksızlığa uğradığını iddia ederek Kadı'ya başvurur. Başvuruyu değerlendiren Kadı, Padişah Fatih'i ayağına kadar çağırarak mahkemeyi başlatır.
Fatih Sultan Mehmet'in haksız olduğuna karar veren Kadı, ceza olarak elinin kesilmesine karar verir. Ancak Mimar bu karara razı olmayınca Fatih Sultan Mehmet'in cezası bir miktar para (altın) cezasına çevrilerek mahkeme sonlanır.
Ve Padişah Fatih ile Kadı arasında o meşhur konuşma geçer:
Fatih, kadıya dönüp kılıcını göstererek şöyle der:
Ey kadı! Şayet ben padişahım diye korkup haksız olduğum halde lehime hüküm verseydin, vallahi şu kılıçla başını uçururdum!
Kadı Hızır Çelebi'de hemen yanı başındaki asılı olan topuzu göstererek şöyle yanıt verir:
Sultanım! Şayet sende Padişahlığını öne sürüp bu İslam mahkemesine saygısızlık etseydin, vallahi şu topuzla müdahele edecektim!..
Şimdi soruyoruz; biri yurttaşları tarihi ile barışık olmadığını mi iddia etti?
Dünyanın hangi ülkesinde, hukuk, demokrasi ve adaletin mekanizmaları 'kostümle' işler olmuş?
'Tarihimiz gururumuzdur' diyenler! 17-25 Aralık'tan sonra nasıl 'gurur duyduğunuzu' değil tüm Türkiye tüm dünya gördü!
KARSIGAZETE.COM.TR