14 Nisan 2016 - 09:40
Duyduk ki göz bebeğimiz, ağzını dilini yidiğimiz, kurban olduğumuz Prett abimiz Türkçe öğrenmeye başlamış. Ya Rabbi ne büyük gurur! Tabii kendisi hukukçu olması münasebetiyle öğrendiği ilk kelime “Adalet” olmuş. Bunun “Kalkınması” var, şusu var, busu var, var oğlu var. Biz daha önce Preet abimize zaten mail yoluyla güzel Türkçemizden örnekler vermiştik. Şimdi de yeni kelimeler öğrenmesi için bu kılavuzu hazırladık. Basit cümle kalıpları kullandığımız bu kılavuzun kendisine yararlı olacağına inanıyoruz.
Şimdi Preet abicim, Türkçe öğreneceksen öğreneceğin ilk 3 kelime: Mustafa Kemal Atatürk olmalı. Mustafa Kemal Atatürk means: “The man of the centuries.” Sen bakma onu unutturmaya çalışmalarına, yüzyıllar geçse onun gibisi bir daha gelmez.
Şimdi sorgulama esnasında, sorgulayacağın kişi ve çevresindekiler tarafından kullanılan birkaç kelimeyi yazalım sana:
Or.spunun ve memurun bahşişini peşin vereceksin: Kısaca : “Pay for the money first, if there are prostitutes and civil servants.”
Önüne yatmak: “Laying on the bed “ gibi bir şey. Biraz daha “laying on the floor” da diyebilirsin. “Bend over” da denilebilir. Bayağı bir eğilme söz konusu.
Şimdi bir de bizim güncel hayatımızda sıkça kullandığımız bazı kelimeleri öğrenelim:
Bir kereden bir şey olmaz: “If it is only once, you won’t pay any price.”
Onlar konuşur, bunlar yapar: “They are modern talking, we are hard working.”
Biz bu yola kefenlerimizle çıktık: “We are almost naked.”
Başkanlık Sistemi: “System of a down.”
Aksaray: “Bigger than White House. ( Beyaz Saray’ın büyüğü)
Hoca Efendi: “Bad man, ugly man, leader of te parallel building.”
Fuat Avni: “We don’t know who he is.”
Yandaş: “The big brothers.”
Bazı arkadaşlar seninle Türkçe şarkılar paylaşmışlar, arabesk şarkılar. İstersen sana arabesk müzik hakkında İngilizce bazı açıklamalar yapayım:
“We love arabesque music. We love Müslüm Baba ve Orhan Baba. Müslüm Baba is unfortunately died, but Orhan Baba is alive. He was “Akil Adam”. Akil Adam means: “The men and women who are talking abaout “Açılım Süreci.” Açılım Süreci means: “PKK is not bed, we are already talking to them, let the terorrists go!”
Arabesk bir şarkı adı istersen:
Batsın bu dünya: “Let the sunshine.” ( Acıyı çok seviyoruz biz.)
Sana başka bir şarkı ismi de yazayım:
Akdeniz akşamları bir başka oluyor: "White Sea nights are different."
Şehirlere bombalar yağardı her gece: "They bombed Kilis again."
Seni eleştiren bir abla var burada, adı Hilal. “Türkçesi ne” dersen: “Dreamer.”
Son olarak yerel olarak kullanılmasına rağmen günlük hayatta da rastlayabileceğin iki kelime:
Umurumda değil: “Down my thing, to the Kasımpaşa.”
Sen Domalansın, büyük düşün: “Yes, we can!”
Takıldığın bir şey olursa, çekinme ara abi! Halı, kilim, her türlü ihtiyacında emrindeyiz! Yengeye selamlar!
Şimdi başa dönüyoruz ve öğrendiklerimizi tekrar ediyoruz:
Mustafa Kemal Atatürk: “The man of the centuries.” (Sen bakma onu unutturmaya çalışmalarına, yüzyıllar geçse onun gibisi bir daha gelmez.)