Siz kimsiniz ya!
Burası benim ülkem ve ben buralara halkın desteğiyle geldim!
Halk; daha demokratik, daha refah ve daha huzurlu yaşayabilmek için beni destekledi!
Oy verdi, sandık dedi, ‘milli irade’ dedi, beni buralara kadar getirdi.
Ben halktan aldığım bu destekle;
-Yoksulluk sınırını 4 bin liraya çıkardığım ülkemde vatandaşa 1500 lira asgari ücret vererek, halkı yoksullaştırdım ve aç bıraktım!
- İddia edilen
17-25 Aralık dosyalarının üzerini örtmek için
-abdestimden emin olmama rağmen- hukuku katlederek halkımın tüm demokratik haklarını gasp ettim.
- Meclisi bile bihaber bırakıp,
dar kadromla ‘çözüm süreci’ başlatarak ‘terör örgütleri’nin şehirlere silah ve bomba yığmasının önünü açtım ve
valilere de 'operasyon yapmayın’ talimatı verdim. Böylece halkım, ülkemin başkenti de dâhil olmak üzere şehirlerimizin göbeğinde patlayan bombalarla katledildi.
- Emniyeti ve Yargıyı istediğim gibi (biatçı) dizayn ederek halkın güvenlik güçlerine olan inancını ‘sıfırla’dım. Böylece ülkede artan terör olaylara sonrası hakim olan ‘korku’ ile halkımın
kendi ülkesinde özgürce dolaşabilme hakkını ellerinden aldım!
-Oluşturduğum
balon ekonomi sönmeye başlayıp gerçekler gün yüzüne çıkınca, açığı kapatmak adına
halkıma zam üzerine zam yağdırırken
kilosu dört bin liralık çayımı höpürdettim.
-Çevremdeki ülkelere de ‘lider’ olabilme hayaliyle
içişlerine burnumu sokup, kendi ülkemi de ateşe sürükleyerek uluslararası arenada itibarını yerle bir ettim. Elime yüzüme bulaştırdığım
'dream' politika soslu dış siyasetim yüzünden, halkıma yurtdışında ikinci sınıf insan muamelesi yapıldı ve daha havalananındayken gerisin geriye postalandılar.
Şimdi söyleyin bana; siz kimsiniz ya!
Kim oluyorsunuz da halkın sandıkta verdiği oyları hiçe sayıp,
hukuka ve demokrasiye destek vererek bana darbe yapmaya çalışıyorsunuz!