Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Sportif Direktör Giuliano Terraneo ile birlikte katıldığı Habertürk'te yayınlanan "Sportürk" programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Aziz Yıldırım'ın açıklamaları şöyle:

"Geçen sene neden transfer yapmadık? Bir sene önce kim şampiyon oldu? Fenerbahçe... İkinci dönem yeni yıla başladık, oyuncular, herkes aynı. Bir tek Diego'yu transfer ettik ve devam ettik. Fenerbahçe'nin başına neler geldiğini bilmeden ahkam kesiyorsunuz."

"Rize'de kimin otobüsünü kurşunladılar. O akşam Fenerbahçe liderdi. Herkes mutlu, sevinçli, bir saat sonra uçağa giderken otobüs kurşunlanmış. Bir cinayet var orda. Bu sporcuları psikolojik olarak toparlayabilir misiniz? Nerede failler? Bunları sormuyorsunuz, anlatmıyorsunuz, ondan sonra Fenerbahçe... Türkiye'de bir futbol takımını yok etmek için operasyon yapılmıştır ve bunun hala failleri bulunmuyor. Kjaer ve Nani geldiği zaman, bu olayları sorduklarını öğrendim. Ben bir daha olamaz dedim. İnsanlar soruyorlar, psikolojik olarak soruyorlar. Biz o dönem şampiyon takım ve bir takviyeyle devam ettik ama orada operasyon yapıldı. Benim için o çocukların bir tanesinin kılına zarar gelecekse yüz tane şampiyonluk gitsin. Bugün de rahat değiliz. Yarın bu çocukların başına bir şey gelirse ne yapacağız?.. En büyük sorun Rize'deki kurşunlanmanın çözülmesidir. O olay çözülmeden bu ligler oynanmamalıydı. Biz daha ileri gidersek bize 'Provake ediyorlar' diyecekler. Biz bir yere kadar söyleyebiliyoruz. Önce bunları çözmek lazım."

"BUNLAR PARAYI NEREDEN BULDU?"

"Geçen sene bizim yaptığımız transfer 1 tane, Trabzonspor'un 21, Beşiktaş'ın 8, Galatasaray'ın 11 tane. Bana soruyorsunuz 'Parayı nereden buldunuz?', ben de soruyorum 'Bunlar parayı nereden buldu?'..."

"81 trilyon sadece kombinelerden para girişi var. 40 trilyona yakın hak ettiğimiz, aldığımız para var. Kimse bu hesapları soramaz. Burası Fenerbahçe Kulübü. Biz genel kurulumuza, SPK'ya, maliyeye hesap veririz."

"Bundan sonra futbol takımıyla ilgili her şeyi Terraneo konuşacak. 2000 yılında Terraneo Inter'de görevliydi. O gün evime geldi. Şansal Bey de benim evdeydi. Sonra Terraneo geldi ve o zaman Hakan'ı almak istediklerini söyledi Galatasaray'dan. O zaman Galatasaray Kulübü vermek istemiyor. Bana geldi dedi ki, "Sen alıp bize verir misin?', ben de 'Olur' dedim. Üzerimize düşen bir şey varsa. Ondan sonra gidip anlaştılar Emre, Hakan ve Okan'ı transfer ettiler."

"2006 yılında yine askerlik işini gündeme getirdiler. Ben de Caen'a gittim. Antrenör lazım. Daum'u göndermiştik. Scolari'yi alalım dediler. Ben de alalım dedim. Ses çıkmayınca Terraneo'yu aradım. Benim yanıma Caen'a geldiler. Portekiz'e gittik. Lizbon'dan 100 kilometre uzakta Portekiz Milli Takımı kamp yapıyor. Scolari'nin odasına geçtik, prensipte el sıkıştık. Parasal kısmı da sonra konuşulacaktı ancak Avrupa Şampiyonası'na gittiler. Orada yukarı çıktıkça olumsuzluklar başladı ve gelmedi."

"Kjaer'in ailesi geldi burada kaldı, ondan sonra karar verdi. Avrupalı soruyor; 'Çocuğum nerede okuyacak, ben nerede kalacağım, nerede antrenman yapacağım?'... Nani ile anlaşmıştık sonra Las Palmas'a gittik tekrar ikna etmek için. Bütün oyuncuların aileleriyle görüşme yaptı Terraneo. Kuyt devreye sokuldu. Ben de Terraneo da Kuyt ile görüştük. Souza'da da zor dediğinde, üç kulüp ile ayrı ayrı görüşüldü. Sao Paulo başkanı satmıyorum dedi. O geldi, 'O kadar para verilir mi' dendi. Atınç'a 5 milyon veriyorlar ama..."

"Monaco-Valencia maçını seyrediyorum, sağ açığa alıyorlar, izleyelim dedim (Sofiane Feghouli). Televizyon programına denk geldim. Orada söylüyorlar, "Ozan Tufan'ın hemen kiralık gitmesi lazım" diye. Hemen kayda aldım."

"BEN EMRE'NİN YERİNDE OLSAM..."

"Emre'yi Giuliano Terraneo da hoca da göndermedi. Biz ve yönetim kurulumuz onların da kararları doğrultusunda karar verdik. Marsilya antrenörüyle ilgilendik, araştırdık. Terraneo birgün geldi dedi ki 'Bu gelirse ben bununla kavga ederim'... Fenerbahçe'den gönderilmesi gerekiyorsa gönderilecek. Hoca diyorki benim sistemimizde oynayamaz. Kötü bir şey de söylemiyoruz. İyi oyuncuydu. Ben Emre'nin yerinde olsam Başakşehir'e gitmezdim. Biz Emre'yi çağırdık dedik ki, idarecilik verelim diye. 2 sene sonra Terraneo'nun yerine... Bu vasıflar Emre'de var. İtalya'da İspanya'da İngiltere'de oynadı, işlerin nasıl olduğunu gördü. Hiç kimse bunu düşünmüyor. Fenerbahçe'ye dönme kapıları kapanmadı. Benim karşı olduğum her şey Fenerbahçe'ye nankörlük etmiştir. Fenerbahçe'ye hizmet eden herkese saygı duyarım."

"Onlarla barış yapsak ne olacak, onlar mı kurtaracak Fenerbahçe'yi. Bugün Ergün Özer geldi. 'Gel' dedim 'Kulüpte görev al'. Bunlar değerli insanlar, kulübün içerisine girsinler. Fenerbahçeli isen gelip hizmet edeceksin. Birçok görev aldım bu kulüpte ama bir gün bir lira menfaatime geçirmedim. Benim her tavır koyduğum insanlarda muhakkak bir şey vardır. Fenerbahçe konusunda kimseyi affetmem, kardeşim bile olsa. Şahsım konusunda ayrı, ama Fenerbahçe için kimseyi affetmem."

"41 milyon euro bonservis parası ödedik. Futbolculara aylık olarak 4 milyon 600 bin euro para ödüyoruz. Fenerbahçe ayın 25'inde bütün futbolcuların paralarını ödedi. Hiçbir futbolcunun alacağı yoktur. Giden futbolcuların bize maliyeti 24 milyon euroydu. Gelen futbolcuların kendilerine ödenecek maliyet 27 milyon euro gibi bir rakam."

Giuliano Terraneo'nun açıklamaları ise şöyle:

"Birbirimizi uzun yıllardır tanıyoruz. Aynı zamanda sadakatle yürüyor bizim ilişkimiz. 23-24 Mayıs tarihlerinde birkaç oyuncu için konuşmak için başkanımız bana geldi. Daha sonra beni göreve getirmek istediğini söyledi. 24 saat düşündük ve ben de gelmeye karar verdim."

"Evet, bu transferlerin hepsini ben ve başkanımızla birlikte yaptık. Teknik direktör seçimi de bana ait. Hoca ile daha sonra ihtiyacımız olan pozisyonlara baktık. Hep kararları alırken ben başkanımıza bilgi vermeye çalıştım. Aslında hocayı buraya getirmeden 2 gün önce başkana haber verdim. Ben o süreçte bir yandan da hocamızın nasıl olduğu yönünde araştırmalar yaptım ve Türkiye'ye getirdik."

"Fenerbahçe bana çok yardımcı oldu çünkü Fenerbahçe ismi çok önemli bir isim. Bir transferi tamamlaya çalışırken başkanımız ve hocamızla beraber yapmaya çalıştık. Dünya çapında kurduğum dostluklar bana bu konuda çok yarcımdı oldu. Bu konuda da kendimi iyi düzeyde görüyorum. Biz oyuncularla direk iletişim kurmaya çalıştık. Bir gün Nani için bir adaya gittim, sonraki gün Amsterdam'daydım. Fenerbahçe'de istediğimiz projeleri anlattık. Bunları duyunca işlerimiz daha da kolaylaştı."

"EN ZOR TRANSFER SOUZA'YDI"

"En zon transferimiz Souza oldu. En karmaşık şekilde ilerleyeni Souza'ydı ama Nani transferinin de zorlukları oldu. Manchester'a gitmek zorundaydık, sonra Nani için bir adaya gittik. Van Persie'nin transferinde zamana ihtiyacımız vardı. Van Persie konusunda Manchester United ile aramızdaki iyi ilişkinin önemli olduğunu düşünüyorum. Birkaç ihtimal daha vardı ama Van Persie'yi kazandırmayı başardık."

"Bizim projemiz çok net. 23-24 oyunculuk bir kadromuz var. Biz bu kadronun çoğunun altyapıdan gelen isimler olmasını istiyoruz. Fenerbahçe'yi bilen, hisseden isimler. Projemizdeki ilk nokta bu. Daha sonra Fenerbahçe'ye Avrupa'nın önemli yıldızlarını getirmek. Burada önemli olan o gençlerle sağlam bir yapı oluşturmak. Ben her sene 10 transfer yapalım gibi bir manteliteye sahip değilim."

"Futbol bir 100 metre yarışı değil, futbol bir maraton. Hedefimiz bu takımla yola devam etmek. Geçtiğimiz haftaki 11'imizde 11 oyuncumuzun 6'sı yeniydi. Bu kolay değil, bu nedenle çalışmaya ihtiyacımız var. Zamana ihtiyacımız var. Şu anda yeni bir takım inşaa ediliyor ama bu süreçte de kazanmak zorundayız. Gelecek sezonla ilgili projemiz de şu; eksikleri gidermek. Açık gördüğümüz noktaları tamamlayarak devam etmek istiyorum."

"Uzun analizler yaptık, çok fazla hoca üzerinde durduk. Biri İtalyan olmayan ama İtalya'da çalışan bir isim, biri de Pereira'ydı. İkisi arasındaydık. Biri Capello idi, biri Bielsa idi. Biz karakerli, kararlı, kendini geliştirmek isteyen, hırslı bir hoca arıyorduk. Vitor konusunda çok çalıştım aslında. İki kere evinde buluştuk. Bana kendi projelerini anlattı. 3 ay geçti ve gerçekten Vitor Pereira seçimimizden çok mutluyum."