Galatasaray'ın efsane futbolcusu Gheorghe Hagi, Romanya'da katıldığı bir televizyon programında konuştu.
Galatasaray'ın efsane futbolcusu Gheorghe Hagi, Romanya'da katıldığı bir televizyon programında konuştu.
TVR1'de yayınlanan “Profesioniştii” adlı programa katılan Hagi, hayatının önemli anlarından kardeşi gibi gördüğü Popescu'ya, aile yaşantısından hayatının sonlanmasına kadar ilginç açıklamalarda bulundu.
İşte Gheorghe Hagi'nin açıklamaları;
"GHEORGHE İSMİNDE ABİM VARMIŞ"
"Çok enerjik bir çocuktum. Evde uzun süre oturan bir çocuk asla olamadım. Annem ve babam benimle başa çıkmakta zorlanırdı. Dışarıda yaşıtlarımla değil de hep yaşça büyük çocuklarla oyun oynardım. Ama aile içinde çok sevilirdim. Özellikle babam beni çok severdi. Hep bir erkek çocuk istemiş. Benden önce bir abim olmuş. Ona da "Gheorghe" adını koymuşlar. Ama 9 aylıkken hayatını kaybetmiş. Ben doğunca bana da aynı ismi vermişler."
"BENİ ÖLDÜRMEK Mİ İSTİYORSUN"
"14 yaşında evden ayrılarak Bükreş'e gelmiştim. Babam inşaat işçisi olarak Irak'a gitmişti o dönem. 2 yıl orada kaldı. Kız kardeşimiz düğünü için paraya ihtiyacımız vardı ve onu bulmak için gitmişti. Benim futbolcu olacağımdan haberi yoktu. 1. Lig'deki ilk maçımı göremedi. Daha sonra para kazanmaya devam ettikçe ona "Artık çalışmayacaksın" dedim. Bana "Beni öldürmek mi istiyorsun?" dedi. Çünkü çalışarak para kazanmaya, ailesine bakmaya alışmıştı. Benim için insan değeri daha önemli. Para bugün var ama yarın yok."
"POPESCU İYİ SAVUNULMADI"
Galatasaray ve milli takım döneminden takım ve yakın arkadaşı Popescu ile ilgili de konuşan Hagi; "Romanya'da yasadışı işlem oldukça fazla. Tutuklanma şekliyle ilgili çok konuştum. Böyle olmamalıydı. Özgür kaldığında kendisi de konuşacaktır.Avukatlar tarafından yeterince iyi savunulmuyor. Bence bu kalabalık arasında Popescu yalnız bırakıldı. Dikkatinizi çekerse Federasyon Seçimleri öncesinde tutuklandı." sözlerini kullandı.
"365 GÜNÜN 270'NDE KAMPTAYDIM"
"Futbolculuğum döneminde bana fazla çalışmıyor, yeterince fit değil şeklinde eleştiriler yapılırdı. Vücudumun acı çekmesini sevmiyordum evet. Antrenmanlarda çalışmak için büyük bir kapasitem vardı. Sanırım kariyerim boyunca 20 bin saat antrenman yapmışımdır. Öyle ki 18 yaşımda bir yılın 270 gününü kampte geçirdim. Sabah saat 7'de kalkıp koşuyorduk. Buna zorlanıyordum. Çalışmayı neden sevmeyeyim"
"HIZLI BİR ÖLÜM İSTİYORUM"
"Zamanı geldiği zaman hızlıca ölmek istiyorum. Hayatımın sonunun acı çekmeden gelmesini diliyorum. Babam 61 yaşında hayatını kaybetti. Çok acı çekti. Biz de onunla birlikte bu acıları çektik. Ölüm vakti geldiğinde hızlıca ölmek istiyorum. Babamın acı ölümünün ardından annem de 2 yıl sonra acı çekerek öldü. Siz acıyle ölürseniz yakınlarınız da bundan etkileniyorlar."