Molde'nin çok iyi bir takım olduğunu söyleyen Pereira, "Yarın grubun lideri Molde ile karşılaşacağız. Bu grubun en güçlü takımı olduğunu ispatlamış bir takımla karşılaşacağız. Çünkü en fazla puanı onlar aldı. Bugün grubun ilk günüyle baktığımız zaman farklı değerlendirilen bir takımla oynayacağız.
 
Defansif anlamda çok iyi organize olan, defans yapmayı iyi bilen bir takım Molde... Özellikle topu kaybettiği anda o tepkiyi gösteren bir takım. Hızlı, dikine hücuma çıkan bir takım. Kontrataklarda da tehlikeli bir takımla oynayacağız. İlk maçta defansif dengemizi kaybettiğimiz anlarda ne kadar hızlı bir şekilde kaleye gittiklerini ispatladılar.
 
Yarın üst düzey bir konsantrasyon göstermeliyiz. Hızlı çıkışlara izin vermemeliyiz. İlk maçtan bugüne kadar farklı bir takım haline geldiğimizi ispatlamalıyız. Yarın takımımdan beklentim bu yönde. Soğuk ve rüzgarlı bir hava olacak." ifadelerini kullandı.
 
"AVRUPA LİGİ İKİNCİ PLANDA DEĞİL"
 
Avrupa Ligi'ne önem verdiklerini kaydeden Pereira, "Yarın hedefi kazanmak olan bir takım sahaya çıkacak. Avrupa Ligi hedeflerimiz için son derece önemli bir maça çıkıyoruz. Biz yarın 3 puanı alabilmek için her şeyimizi sahaya koyacağız. Yarın o istediğimiz hırslı bir takım görüntüsünü verecek bir takımla sahada olacağız. Avrupa Ligi kesinlikle bizim için ikinci planda kalmış bir hedef değil, bizim için çok önemli bir hedef. Bu sene 2 temel hedefimiz var. Türkiye Ligi'nde şampiyon olmak ve Avrupa Ligi'nde gidebildiğimiz kadar gidebilmek" dedi.
 
"BENİM DE DUA ETMEM LAZIM"
 
Molde Teknik Direktörü Solskjaer'in "Kazanmamız için yağmur yapması, kar yağması lazım" sözleri hatırlatılan Portekizli teknik adam, "O zaman benim de bu akşam dua etmem lazım; yağmur yağmasın, rüzgar olmasın, kar yağmasın diye... Ben aslında rakip teknik direktörün ne demek istediğini anladım. Molde'nin evindeki Celtic maçını izledim. Yağmur altında, soğuk bir havada oynandı. Bu sahada oynandı. Bence rakip teknik direktörün söylemek istediği onların bu şartlara fazlasıyla alışık olmalarıydı.
 
Benim için de galibiyete ulaşma açısından bazı şartlar var. Birincisi; iyi bir şekilde konsantre olmak, kendimize inanarak, güvenerek oynamak. Zaten Avrupa Ligi seviyesindeyseniz böyle oynamalısınız. Hava karlı, yağmurlu, rüzgarlı bunlara takılmak yerine güçlü takımlar işlerini ortaya koymalı, bunlara takılmamalı... Bence galip gelebilmek için gereken şartlar bunlar. Bir şart daha var, o da onlardan daha fazla gol atmak..." cevabını verdi.
 
"BAŞARIYI SONUÇLA ÖLÇERSİNİZ"
 
Skorların mutluluğu da beraberinde getireceğini kaydeden genç teknik adam, "Her işte, her çabada sonuca ihtiyaç duyarsınız. Başarıyı sonuçla ölçersiniz ve bu sonuçlara her zaman ihtiyaç duyarsınız. Başarılı sonuçlar alıyorsanız, sahada bir metre daha fazla adım atar, daha dinamik ve agresif bir oyun ortaya koyarsınız. Bu nedenle yaptığınız işte sonuç almak önemlidir. Biz takım halinde daha çok pozisyona girdiğimizi hissedersek, o zaman kendimize güvenimiz de artar. Güven arttıkça da gülücükler de gelir. Gülebilmek için kazanmak zorundayım." diyerek sözlerini noktaladı.
 
Pereira'dan sonra sözü alan deneyimli oyuncu Gökhan Gönül şu şekilde konuştu:
 
İlk olarak sözü alan Gökhan ise, zeminin kötülüğünü vurgularken; "Sorunların üstesinden gelmiş bir takım olarak, maçta gereken mücadeleyi vererek sahadan galibiyetle ayrılmak istiyoruz. 15 seneye yakındır profesyonel şekilde futbol oynuyorum. Böyle bir zeminde birkaç yıl önce Spartak Moskova ile oynamıştık. Baya bir zorlandık. Beni endişelendiren hava değil, zemin. Takımdaki birçok oyuncunun böyle sahada çok maç oynadığını düşünmüyorum. Bu da bizim adımıza önemli. Alışık olmadığımız bir zemin." diye konuştu.