Bundan tam bir yıl önce, Van’da yollar karla kaplı olduğu için ailesi tarafından hastaneye götürülemeyerek üç yaşında yaşamını yitiren Muharrem Taş’ın ölümünde sorumluluğu bulunanlar hakkında Temmuz ayında soruşturma izni verilmesine rağmen altı aydan bu yana bir arpa boyu yol katedilmedi.
BOŞA GEÇEN BİR SENE
Muharrem’in cenazesini çuvalda taşımak zorunda kalan babası sorumlular hakkında dava açmaya hazırlanırken Van Baro Başkanı Murat Timur, cumhuriyet başsavcısının bir türlü iddianameyi yazmadığına ‘Bütün belgeleri verdik, adalet bekliyoruz’ diyerek tepki gösterdi.
Van Valiliği, küçük Muharrem’in ölümünde sorumluluğu olduğu iddia edilen 112 Acil Sağlık Hizmetleri, İl Özel İdaresi, Karayolları 11’inci Bölge Müdürlüğü ve jandarma yetkilileri hakkında soruşturma izni vermemişti.
Gerekçede bir dizi önlemin alınamamasının coğrafi koşullara bağlanarak ‘meşrulaştırılması‘ dikkat çekmişti. Valilik, Başsavcılığın talebine 45 gün içinde cevap vermesi gerekirken yaklaşık dört ay suskun kalmış, en sonunda Temmuz ayında soruşturma izni vermişti.
‘MEMURA KORUMACI YAKLAŞIMIN SONUCU'
Ancak o zamandan bu yana pek bir şey değişmedi. Muharrem’in ölümüyle ilgili sorumluluğu olduğu iddia edilen üç kurum hakkındaki soruşturma bir türlü tamamlanamadı.
Soruşturma dosyasının çok kapsamlı olmadığını belirten Timur, özellikle kamu görevlilerinin isminin geçtiği dosyalarda geçmişten beri korumacı bir yaklaşım olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Aynı anlayış aslında yargıda da hakim. Aslında memurların kolay kolay bir suça karışmayacağı, karışmış olsa bile bir kastının olmayacağı ve bundan kaynaklı bir hakim korumacı yaklaşım söz konusu.
İddianamenin bu aşamaya kadar düzenlenmemiş olmasının da aslında hakim olan bir zihniyetin olduğunu düşünüyorum”
‘DEVLET KAPATSA DA BEN KAPATMAYACAĞIM’
Bu davanın durdurulmasına asla izin vermeyeceğini kaydeden Baba Abdulvahap Taş ise şöyle konuştu:
“Devlet bu davayı kapatsa bile ben kapatmayacağım. Gerekirse Avrupa’ya kadar gideceğim. Üzerinden bir yıl geçti. Hiçbir şey yapmadılar bizim için.
İlk gün oğlumun yardımına gelselerdi, kurtarmaya çalışsalardı hastaneye götürülseydi bir şey olmazdı. Gelmediler saatlerce bekledik kimse gelmedi. Şimdi de sessiz kalıyorlar. Sonuna kadar davacıyım.”
Anne Halise Taş da her türlü ‘karartma’ya rağmen, “Soruşturmanın açılacağına dair inancımı kaybetmedim” dedi.
Kaynak: Ahmet Görçüm / Zaman